Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Tarihi nasıl okumalıyız?

Son Osmanlı padişahı Vahdettin''le ilgili tartışmalar Osmanlı tarihini doğru okumada sorunlar yaşadığımızı gösteriyor.

Hamasetle ele almak kadar ihanetlerle dolu kanlı ve belalı bir tefrika gibi göstermek de yanlıştır bu tarihi.

Çağ açıp çağ kapayan, üç kıtada asırlar boyu egemen olan, daha sonra gerileme ve çöküş sürecine giren bir devleti ve onun hükümdarlarını yaptıkları ve yapamadıklarıyla bilimsel bir duyarlılıkla incelemesini öğrenmeliyiz.

***

Osmanlı tarihini okul kitapları bir kahramanlık destanı gibi ele alır.

Bu yaklaşımı TRT''deki Osmanlı dizilerinde görmek de mümkündür.

Osmanlı tarihine bunlardan farklı bir açıdan bakanlar da var elbette. 

Örneğin Çetin Altan, "Tarihin Saklanan Yüzü" kitabında şöyle diyor:

"Osmanlı döneminde 44 veziriazam idam edilmiştir.

Bir monarşi döneminde de olsa normal bir tablo değildir bu.

Ya tahtından indirilen padişahlar?

36 Osmanlı padişahından 13''ü zorla indirilmiştir tahttan.

Bu tablo da normal sayılamaz.

Hem değişmeyen bir rejim hem de bir türlü bitmeyen darbelerle veziriazam idamları...

Padişah kardeşlerinin idamlarıyla bazı şehzadelerin idamları ise kanlı sayfaları bir hayli yoğun olan Osmanlı tarihinde ayrı bir fasıldır."

 Çetin Altan''ın kitabından okumaya devam edelim:

"Yavuz Sultan Selim 5 yıl içinde 3 veziriazamını idam ettirmişti.

Çalıştığı veziriazamları sık sık dövmesi de ünlüydü.

Bunlardan biri de Piri Paşa''ydı.

Bir dayak sonrası Piri Paşa, ''Padişahım, beni eninde sonunda öldürteceksin. Onu bugün yapsan çok iyi olur'' dedi. 

Padişah bu sözlere gülüp şu yanıtı verdi:

''Yerini tutacak birini bulsam seni muradına hemen erdiririm.''

Yavuz Sultan Selim, Mısır''dan dönerken sohbet ettiği veziriazam Yunus Paşa''yı da ''Bu seferde çok sıkıntı çekildi. Ordunun yarısı kumlara gömüldü. Sonra Mısır''ı yine Çerkezlere bırakıp dönüyoruz'' dediği için kafasını kestirerek öldürttü.

Kesilmiş veziriazam kafasını eline alan padişah onu üç gün yanında taşıdı ve sonunda Katya''da gömdürdü."

***

Sonuç olarak diyeceğim şu:

Okul kitaplarında yazılanlara da, dizilerde canlandırılanlara da, Çetin Altan''ın anlattıklarına da mesafeli yaklaşmak gerekir.

Tarihimizi yerli ve yabancı gerçek belgelere dayanarak doğru düzgün incelemeyi ve bunu çekinmeden ortaya koymayı öğrenmeliyiz.  

Geçmişini her yönüyle bilmeyen geleceğini tam göremez.

 

PARTİLERİN SİLAHA YAKLAŞIMI NEDİR?

AVM''de, cafede, restoranda, düğün salonunda, kaldırımda, yolda, apartmanda, bağda, bahçede silahların patlamadığı gün yok neredeyse.

Kim bilir Teksas''ta yaşayanlar bile "Aman Türkiye''ye benzemeyelim" diyorlardır şimdilerde.

Akşamları televizyonları izleyen, sabahları gazetelerin üçüncü sayfa haberlerini okuyan bir psikiyatri uzmanı, "Bu ülke cinnet geçiriyor" teşhisini kolayca koyabilir.

Artan şiddet olaylarının en önemli nedenlerinden biri bireysel silahlanmanın bir türlü önlenemeyişidir bence.

Peki, ne yapılabilir?

Ak Parti iktidarı bu anormal silahlanmayı ve şiddeti kaygı duyulacak boyutlarda görmüyor olmalı ki herhangi bir önlem alma gereğini duymuyor.

Ama tuhafıma giden şu ki muhalefet partilerinden de bu konuda pek ses çıkmıyor.

Oysa bir parti seçim programına şöyle bir madde koysa eminim bunun seçmen nezdinde müthiş bir karşılığı olur:

"İktidara gelir gelmez tüm ruhsatsız silahları bir ay içinde toplayacağız.

Silahı olup da devlete teslim etmeyenlere ağır hapis cezaları getireceğiz.

Silah kaçakçılığı ile mücadele iktidar gündemimizin önemli maddelerinden biri olacak.

 Şiddeti önleme konusunda ilgili uzmanlarla ortak çalışmalar yapacağız."

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları