Vatandaşların devlete olan borçlarının yeniden yapılandırılması genel olarak bir seçim yatırımı olarak değerlendirilse de son toplamda doğrudur.

Pandemi sürecinin ve ondan sonraki ekonomik krizin yarattığı tahribat ancak bu ve benzeri uygulamalarla biraz olsun onarılabilir.

Ancak iktidarın yine seçimi düşünerek 2.5 milyon sürücünün ceza puanlarını silme ve el konulan 10 bin ehliyeti sahiplerine iade etme kararı son derece yanlış olmuştur.

Türkiye İstatistik Kurumu''nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye''de bir yılda 1 milyon 186 bin 353 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 5 bin 362 kişi yaşamını yitirdi. 274 bin 615 kişi yaralandı.

Bir diğer deyişle ülkemizde günde ortalama 3 bin 250 trafik kazası oluyor, bu kazalarda 15 kişi ölüyor, 752 kişi yaralanıyor.

Böylesine vahim bir tablo karşısında trafikte çeşitli suçları işledikleri için sürücülere verilen ceza puanlarının silinmesi, alınan ehliyetlerin iade edilmesi anlaşılır bir şey değildir.

Ülkemizdeki trafik düzeni daha doğrusu düzensizliği cezaların bırakın silinmesini ağırlaştırılmasını zorunlu kılıyor.

TÜİK''in şu verileri de bu iddiamızı haklı çıkarıyor:

Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarında kusurun yüzde 87,1''i sürücü, yüzde 8.2''si yaya, yüzde 2.6''sı taşıt, yüzde 1.8''i yolcu ve yüzde 0,4''ü yol kaynaklı.

...

Peki, bu af kararından sonra neler olur?

Neler olacağını söyleyeyim ben size:

Trafik işaretlerine uymayanlar, hız sınırını aşanlar, tek yönlü yollara ters yönden dalanlar, yasalarda yolcu ve yük sınırı diye bir şey olduğunu unutanlar, ehliyetsiz araç kullananlar, 9-10 yaşındaki çocuğunu direksiyon başına oturtanlar, şerit ihlali yapanlar, "Asker uğurluyoruz" ya da "Düğün yapıyoruz" diye yolları tıkayıp havaya ateş açanlar, bir yandan araç kullanırken bir yandan telefonla konuşanlar, güvenlik şeridini kendilerine özel yol sananlar, park yapmayla ilgili kuralları hiçe sayanlar, yol verme yüzünden sinirlenip yandaki aracın sürücüsüne sopa, balta ve stepneyle saldıranlar, ambulansların ve itfaiye araçlarının geçiş üstünlüğünü tanımayanlar, gecenin bir yarısı müzik setini sonuna kadar açıp sokaklarda dolaşanlar, yanar-döner lambaları özel izinli süsü vererek kaçak kullananlar, yaya geçitlerinde geçiş üstünlüğünün yayalarda olduğunu bir türlü anlamayanlar, gerekli gereksiz korna çalanlar, standartlara aykırı egzozlarıyla aşırı zehirli gaz ve gürültü çıkaranlar, kış lastiklerini zamanında takmayanlar, araçlarının muayenesini ve sigortasını yaptırmayanlar, plakasız ya da net olarak okunmayan plakalarla yola çıkanlar ve benzerleri... Emin olun ki bundan sonra daha çok ihlal yapacaklar, trafiğin canına şimdiye kadar olduğundan daha fazla okuyacaklardır.

Ve sonuçta kaza sayısı da ölen ve yaralanan sayısı da artacaktır.

Cezalar keyfilikleri önlemek, kuralların egemen olduğu bir toplum oluşturmak, huzuru ve refahı sağlamak için konulur yasalara ve yönetmeliklere.

Ama önü arkası iyi düşünülmeden getirilen aflar kuralsızlığa, kargaşaya davetiye çıkarır, suça meyilli kişilere cesaret aşılar.