Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan Kuloğlu

Armağan Kuloğlu

Suriye'de değişen bir şey yok. Kriz sadece öteleniyor -2-

İdlip'te güvenli bölge...

Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda SDG/YPG/PKK'nın, daha doğrusu ABD'nin yarattığı güvenlik endişesiyle mücadelesi devam ederken ve bu konuda ABD'yle mutabakat çalışmaları yapılırken, Rusya'nın adeta ben de buradayım dercesine İdlip'te doğrudan devreye girdiği görülmektedir.

Bugüne kadar Suriye'nin İdlip'teki kontrolü sağlamak maksadıyla, teröristlerle mücadele adı altında giriştiği harekâta destek veren Rusya'nın artık rejim güçleriyle beraber doğrudan harekâtın içinde yer aldığı görülmektedir. Rejimin TSK gözlem noktalarına yaptığı tacizlere ve saldırılara, üst düzeyde görüşmeler yapılıncaya kadar sessiz kalmıştır. En üst düzeyde yapılan görüşmelerden sonra İdlip'te, Rusya'nın da etkisiyle rejim tarafından tek taraflı ateşkes ilan edilmiştir.

Bilindiği üzere İdlib'de bir çatışmasızlık bölgesinin oluşturulması ve TSK'nın da burada 12 gözlem noktası kurması yaklaşık bir yıl önce Soçi'de kararlaştırılmıştır. Türkiye, teröristleri bölgeden temizleyeceğini bir noktada taahhüt etmiş, ancak bu husus gerçekleşememiş ve Suriye teröristleri temizliyorum diye sivilleri de hedef alan saldırılar gerçekleştirmiştir. Bu durum Türkiye sınırına doğru göçlere sebep olmuştur.

Geçen hafta Moskova'da Türk ve Rus liderleri arasında sağlanan mutabakatla bölgede saldırıların olmaması için tedbirler alınması kararlaştırılmıştır. Türkiye, ÖSO dahil teröristleri, Rusya da rejim güçlerini kontrol altında tutma konusunda anlaşmışlardır. İlan edilen ateşkes bu kapsamdadır. Bunun şimdilik alınmış bir ara karar olduğu anlaşılmaktadır. Bu gelişmenin, Rusya'nın Türkiye'yi dikkate aldığını göstermesi, Türkiye'nin de çatışmanın şiddetlenerek sınıra olacak yoğun göçün önlenmesi açısından önemli olduğu değerlendirilmektedir. Anlaşma Türkiye'ye zaman kazandıracaktır.

Bu zaman içinde Türkiye'nin sınıra yakın bir bölgede güvenli bölge oluşturarak, gelen göç dalgalarını burada karşılamasına imkân sağlayacağı düşünülmektedir. Böyle bir güvenli bölgenin Rusya tarafından da desteklendiği Putin'in beyanından anlaşılmaktadır.

Türk gözlem noktaları halen varlıklarını güvenli bir şekilde sürdürmektedir. Türkiye de bunlara gelebilecek bir zararın pahalıya ödetileceği konusunda kesin kararlı olduğunu belirtmiştir. Rusya'nın bölgede bulunan 12 adet Türk gözlem noktasına zarar gelmemesi için gerekli tedbirin alındığını söylemesine rağmen, bu gözlem noktalarının başlangıçta tespit edilen amacını sağlayamadığı için önümüzdeki dönemde varlıklarını devam ettirip ettirmeyecekleri, belki de duruma göre Rusya'ya devri konusunda bir anlaşmaya varılabileceği düşünülebilir.

Ancak İdlip bölgesinde gelişen bu durumun da konuyu kesin sonuca götüreceği hususunda tereddütler devam etmektedir. Bu bölgede de kriz sadece ötelenmektedir.

Türkiye; ABD, Rusya ve kendi güvenliği arasında krizleri yönetmeye çalışmaktadır. Ancak müzakerelerle bunu başarmasının zor olacağı, siyasetin ve diplomasinin önünü açabilmek için kuvvete başvurmasının kaçınılmaz göründüğü anlaşılmaktadır.

SDG/YPG/PKK'nın varlığına son verilmeden Türkiye'nin güvenliği sağlanmış olamaz. Suriye'nin siyasi birlik içinde toprak bütünlüğü son derece önemlidir. Türkiye'nin güvenliği son tahlilde ancak böyle sağlanabilir. Türkiye'nin çıkarları ve bekası açısından Suriye ile diyaloğun ve ona destek olmanın bir onur meselesi yapılmaması gerekir. (BİTTİ)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları