Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan Kuloğlu

Armağan Kuloğlu

Suriye'de değişen bir şey yok. Kriz sadece öteleniyor -1-

Türkiye'nin Rusya ve ABD heyetleri ve başkanlarıyla görüşmesinden sonra, bazı düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır. Ancak bunların, Türkiye'nin güvenlik endişelerine cevap verecek bir gelişmeye yol açmadığı, ABD ve Rusya'nın hedeflerine de bir değişiklik getirmediği, sadece krizi bir müddet ötelediği anlaşılmaktadır.

Suriye'nin kuzeyinde Güvenli Bölge

ABD'yle yapılan görüşmelerden ve ABD üst düzey yöneticilerinin yaptığı açıklamalardan, Suriye'nin kuzeyinde bir Güvenli Bölge değil, sınır hattında TSK ile SDG arasında Tampon Bölge oluşturulmaya çalışıldığı, bunun aktif olacak derinliğinin 5 Km. gibi oldukça dar tutulacağı, bu bölgedeki SDG/PYD/PKK varlığının göstermelik olarak kısıtlanacağı anlaşılmıştır.

PKK uzantısı olan teröristlerin ve silahlarının 5 Km. güneye çekileceği, bu sahadaki tahkimatlarının ortadan kaldırılacağı söylenmiş ve uygulamaya başlanmıştır. Bu bölgede, sağlanan mutabakat gereği müşterek keşif uçuşları yapılarak durum denetlenmektedir. Daha sonra da müşterek kara keşif unsurlarıyla devriye faaliyeti icra edilerek oluşturulan durumun devam ettirileceği açıklanmaktadır.

Bölgeden güneye kaydırılacak silahların, ABD yetkilileri tarafından ABD'ye ait olduğunu ima eden açıklamalara da rastlanmıştır. Yani çekilen sadece SDG değil, aynı zamanda onunla birlikte olan ABD'dir.

Daha güneyde teşkil edilecek kuşakların söylendiği gibi 32 Km. derinliğe ulaşmayacağı, 15-18 Km. arasında kalacağı ve amacı da pek fazla karşılamayacağı söylenebilir. 5 Km.nin ötesinde Türk varlığının olmayacağı, sadece Birleşik/Müşterek Harekât Merkezi'nden durumun takip edilebileceği anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan ilk kuşaktaki uygulamanın da tam olarak gerçekleşip gerçekleşmediği, müteakip kuşaklardaki tertiplenmenin de ne derece uygulanacağı hususunda tereddütlerin olduğu, bizzat Türk yetkililerce dile getirilmiştir.

Uygulama devam etse dahi, Türkiye'nin güvenlik endişesini giderecek bir durumu gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği belirsizdir. Ancak Türk yetkililer, görüşmelerle zaman kaybedilmemesinin, şimdilik buna başlanmasının, gelişmelere göre hareket edilmesinin ve ona göre tedbir alınmasının daha uygun olacağını değerlendirmişler ve uygulamanın hemen başlamasında ABD'yle mutabakat sağlamışlardır. Deyim yerindeyse "Kervan yolda düzülür" anlayışını benimsemişlerdir.

Mevcut uygulamayla, ABD'nin SDG'yi koruması ve zaman içinde Suriye'nin yeni yapılanmasında, başlangıç olarak, hedeflediği bir özerk yapının zarar görmemesine özen gösterdiği belli olmuştur. Uygulamanın SDG'nin de planı dahilinde olduğu, bu durumun da Türkiye'nin güvenlik algısına cevap vermediği açıktır. Hatta Rusya liderinin böyle bir "güvenli bölge" uygulamasına olumlu baktığı da verdiği beyandan anlaşılmıştır. Bu beyan Suriye üzerindeki ABD-Rusya ittifakını bir kere daha gözler önüne sermiştir.

İşte bu nedenlerle "Kervan'ın yolda düzülmesi" konusunun en fazla 2-3 hafta devam edebileceği, arzu edilen sonuç alınamadığı takdirde Türkiye'nin tek taraflı olarak kendi planını uygulayacağı en yetkili ağızdan net bir şekilde ifade edilmiştir.

Ayrıca güvenli bölge uygulamasının Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaması durumunda, Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda yapabileceği tek taraflı harekâtın Türkiye ile ABD'yi karşı karşıya getirmesi mümkündür. Bu duruma, ABD'yle olan rekabet açısından Rusya'nın sessiz kalacağı da düşünülmelidir.

ABD'yle sağlanan/sağlanacak olan mutabakata göre başlayan ve devam edecek olan uygulamanın, Türkiye açısından bölgedeki kriz için bir çözüm olmadığını, sadece bir müddet için ötelendiğini ifade etmekte yarar vardır. (DEVAM EDECEK.)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları