Türk Ceza Yasası'nın 79'uncu maddesi, göçmen kaçakçılığı suçuna verilecek cezayı düzenliyor.
Özetle şöyle:
"Maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan kişi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır."
Kimilerinin "ulusal felaket haline geldi" diye değerlendirdiği göçmen sorununun birinci derecedeki sorumlularının yakalanmaları halinde alacakları ceza son derece hafif geldi bana.
Bizim infaz sistemimiz, kesinleşen yargı kararları gereğince cezaevine giren kişilerin aldıkları cezanın yaklaşık yarısı kadar cezaevinde kalmalarını öngörüyor.
Yani, bir göçmen kaçakçısı yakalanırsa 1.5 yılla 4 yıl arasında hapis yatıyor.
Bu arada, sık sık aflar çıkarıldığını da unutmamalıyız.
Ülkenin yeni göçlerle daha da yaşanmaz hale gelmesi istenmiyorsa, yeni dönemde Meclis'in ilk ele alacağı konulardan biri Türk Ceza Yasası'nın 79'uncu maddesi olmalı ve söz konusu cezalar suç işleyip yakalananı "Yandım Allah" diye bağırtacak bir düzeye çıkarılmalıdır.
VERGİ ÖDEME MACERASI
Yaşlı adam, gelir vergisini ödemek için Ankara Hitit Vergi Dairesi'ne gidip ilgili servise girdi.
Koca serviste kendisi ve ilgili memurlar dışında kimse yoktu.
Yanına yaklaştığı bir memura, "Vergimi ödemek istiyorum" dedi, "Daha önce e-devlet üzerinden beyannamemi vermiştim."
"Evet, beyannameniz ekranda görünüyor. Ama taslak halinde kalmış. Kabul tuşuna basmamışsınız. Bu haliyle verginizi alamayız" yanıtını verdi memur.
Aralarındaki konuşma şöyle sürdü:
"O zaman siz basın o tuşa lütfen..."
"Olmaz sistem kabul etmez..."
"Peki, ne yapacağız..."
"Siz gideceksiniz, e-devlet hesabınızdan beyannamenizi tamamlayıp öyle geleceksiniz."
"Evim buraya çok uzak. Gitsem bile e-devlet şifremi unuttum."
"O zaman yapacak bir şey yok. Verginizi ödeyemezsiniz."
"Bakın, ben de yıllarca devlet memurluğu yaptım. Dilekçe yazayım, o beyannameyi iptal ettireyim. Zaten taslak halindeymiş. Ve hemen yeni bir beyanname hazırlayıp vereyim size."
"Olmaz, öyle bir şeyi sistem kabul etmez."
"Bakın, devletten para istemeye gelmedim ben, devlete para ödemeye geldim. Bu kadar zorluk çıkarmamanız gerekir."
"Biliyorum ama ne yapayım, söylediğiniz şeyleri sistem kabul etmez."
Yaşlı adam çaresiz PTT'ye gitti, yeni bir e-devlet şifresi aldı ve bu şifreyle taslak halindeki işlemini tamamlattı.
Sıra verginin vezneye yatırılmasına gelmişti.
Ama bu defa da veznedar, "Sistem kabul etmez" dedi.
Saatlerdir koşturduğu için vezneye kapanış saati olan 16.00'da değil de 16.05'te ulaşabilmişti ancak.
Ertesi gün gittiği vergi dairesinde neyse ki "sistem kabul etti."
İki günlük yorucu maceranın ardından zar zor vergisini ödeyip dışarı çıktığında kendi kendine şöyle söyleniyordu yaşlı adam:
"Yahu, bu kamu kurumları hiçbir şeyi doğru düzgün yapamayacak mı kardeşim? Acaba vergi toplama işi özel sektöre verilse daha mı iyi olur?"
