Spor medyasının içler acısı hali

Fenerbahçe dünyaca ünlü yıldız futbolcu Mesut Özil'i transfer ederek bir hayali gerçekleştirdi.

Başkan Ali Koç "Bizim için bir hayal" derken bile gözlerindeki o ışıltıyı görmemek mümkün değildi.

Ancak Başkan Koç, hem Mesut'un mali şartlar göz önüne getirildiğinde hem de onu isteyecek birçok büyük kulüp olduğunu dikkate alarak taraftarı beklenti içine sokmayı hiçbir zaman tercih etmedi.

Ve nihayetinde Mesut, Fenerbahçe ile 3,5 yıllık bir sözleşmeye henüz 32 yaşındayken imza attı.

Abartıyorsun diyenler olabilir.

Werder Bremen'le 2009'da Almanya Kupası'nı, Real Madrid'de 2011'de Kral Kupası'nı, 2012'de La Liga'yı, 2013'te ise Süper Kupa'yı kazandı. Arsenal'de 4 FA Cup ve 2 Community Shield kazanma mutluluğunu yaşadı.

Almanya Milli Takımı'nda 2014'te Dünya Kupası'nı kazanarak kariyerinin en büyük başarısını yaşadı. 

Kariyerinde toplam 600 resmi maçta 105 gol atarken 216 asist yaptı.

İstatistikler tam bir asist makinesi olduğunu gösteriyor zaten. 

Fenerbahçe, Mesut Özil'e 2021-22, 2022-23 ve 2023-24 sezonlarında 3 milyon Euro garanti ücret ve toplamda 550 bin Euro imza parası ödeyeceğini açıkladı.

Yani Fenerbahçe'nin kasasından çıkacak para tam tamına 9 milyon Euro.

Ancak Mesut'un kazanacağı paranın sadece bununla kalmayacağını sadece ben değil tabii ki herkes bilmekte.

Transferde büyük rol oynayan Acun Ilıcalı'nın kanalı Exxen'de yapılacak belgesel, belki Ali Koç'un şirketlerinden birinde reklam...

Seçenekler çoğaltılabilir ancak bir dünya yıldızını izleyebilecek olmak sadece Fenerbahçelilerin değil aynı zamanda Türk futbolunun da bir şansı olabilir.

Geçmişten büyük dersler çıkardığı net bir şekilde görünen Fenerbahçe yönetimi bu sene gayet iyi işler çıkarıyor.

Türk futbolu belki de bu bataklıktan çıkabilir.

Ancak öncelikle spor medyasında kendisine bir şekilde yer bulmuş ancak kabiliyeti ve olaylara bakış açısı ağzını açtığı anda belli olan bir grup var ki herkesi her şeyden soğutuyor.

Bu kısma birazdan geleceğim.

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz gün Mesut Özil'in imza töreni gerçekleştirildi.

Törene o kadar yoğun bir ilgi vardı ki Türkiye'den 150'ye yakın yerli ve yabancı gazeteci katılırken AP, Reuters, BBC, SkySports ve Bild gibi yabancı medya kuruluşları töreni yakinen takip etti. 

Bütün meslektaşlarımı zan altında bırakmak doğru olmaz elbette ancak törende sorulan bazı sorular vardı ki izlerken ben yerin dibine girdim.

Hürriyet'ten Süleyman Arat isimli gazeteci eline mikrofonu aldı ve "İrfan Can Kahveci'yi sormak istiyorum. Yeni bir transfer gelecek mi. Bütün taraftarlar bunu merak ediyor" dedi.

Mesut Özil'in imza töreninde İrfan Can Kahveci transferindeki son durumu soracak kadar aklınızı mı yitirdiniz yoksa hep mi böyleydiniz.

İşte bu soru bile spor camiasında kimlerin yer kapladığını gözler önüne seriyor.

Ali Koç elbette ki 'bu soruyu geçelim' diyerek bana göre gayet nazik bir geçiş yaptı.

Başkası olsa daha da sert bir yanıt verebilirdi.

Takvim gazetesinden Osman Cengiz ise "A Millî Takım'ı seçme döneminde neler yaşandı ve Burak Yılmaz'ın açıklamaları hakkında neler düşünüyorsun" diye sordu.

Ali Koç bu soruya Hürriyet muhabirine verdiği tepkiden daha sert bir tepki verdi.

Koç, "Bu mecra Fenerbahçe'ye olumlu bakmayan medya sorununun tonunda da o var" diyerek Mesut'tan ilk soruyu yanıtlamasını istedi.

Mesut iki soruyu da yanıtlayarak Burak Yılmaz'a başarılar diledi.

Burak Yılmaz'ın ucuz çıkışı ise başka bir yazının konusu olsun.  

İmza töreni ortamına yakışmayan sorular soran gazetecilerin yanı sıra gayet iyi sorular soran meslektaşlarımız da vardı.

Onlardan birisi de Tivibuspor'dan Rezzan Yetiş'in sorusuydu.

Mesut'un asist özelliğine değinen Yetiş, Mesut'a sahayı nasıl gözlemlediğini, nasıl hızlı karar verebildiğini sordu.

Mesut bu soruya kendinden yaşça büyük kişiler ve ağabeyleriyle futbol oynadığı için kendisini düşünmeye adadığını ve top kendisine gelmeden hamlesini kafasında kurduğunu ifade etti.

Top gelmeden çeşitli varyasyonları düşünmek zaten klasik 10 numaraların en belirgin özelliğidir.

Muhabir arkadaşımız gençliğimizde gazetelerden okuyarak gururlandığımız ama içten içe de ya o kadar da değildir değimiz haberi olayın muhatabına sordu.

"Schalke antrenmanına Fenerbahçe forması ile geldiği için kovuldu mu?"

Mesut bu soruyu "Saygısızlık olurdu eski takımıma karşı. Öyle bir şey yoktu" diye yanıtladı.

Yani imza törenini kurtaran sordukları sorularla bize ümit veren yine genç meslektaşlarımız oldu.

Spor medyasının kendine çeki düzen vermesi gerekiyor.

Bu da genç ve dinamik, aklı başında sorular soran meslektaşlarımızla beraber olacak.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları