Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Siyasetçinin alması gereken ders

Seçimdeki başarısızlığın ardından CHP’de genel başkan değişikliği isteyenlerin sayısı giderek artıyor.

Ama öyle anlaşılıyor ki Kemal Kılıçdaroğlu aynı görüşte değil. Toplanacak kurultayda yeniden aday gösterilip, seçilmeyi hedefliyor.

Televizyonda bu konunun tartışıldığı programın ardından şu haberle karşılaştım:

“Spor Toto 1. Lig’de 2022-2023 sezonunda mücadele eden 19 takımdan sadece 3’ü sezonu başladığı teknik direktörle tamamladı.

16 takım ise alınan başarısız sonuçlar nedeniyle teknik direktörünü değiştirdi.

Sezon boyunca sadece Rizespor, Pendikspor ve Bodrumspor ligi başladıkları teknik direktörlerle tamamladı.”

İlginç değil mi?

Futbol kulüplerimizin başarısızlığa hiç tahammülü yok.

Böyle bir tablo karşısında hemen görev değişikliğine gidiyorlar.

Dileğimiz aynı anlayışın bir gün siyaset dünyamıza da gelmesidir.

KANTO KRALİÇESİ

Geniş yırtmaçlı dekolte kıyafeti ve kanto müziğinin hareketli notaları eşliğinde “Ay ay ay!” ya da “Ah ah ah!” diye bağırarak adeta fırtına gibi fırlardı sahneye.

Ve bir yandan şarkısını söylerken bir yandan kendine özgü kıvraklıkla danslarını ederdi.

Söylediği şarkıların sözleri son derece sade görünse de içinde erkekleri biraz alaya alan hoş bir mizah olurdu.

Örneğin “Yangın var” şarkısı şöyleydi:

“Aman çıtı pıtı pek mini mini/Mis kokuyor pembe teni/Gel bir parça koklaşalım/ Vallahi soldurmam seni/Yangın var yangın var/Ben yanıyorum/ yetişin a dostlar tutuşuyorum./ Ay ay ay!, Ah ah ah!”

İzleyicilerin neşelenip coşmasından memnun yine fıkır fıkır bir kantoyla sürdürürdü programını:

“Aman ohh ohh!/Ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam/Gönlüme bir eğlence isterim olsun/Yan bakışı yaksın cilvesi yıksın/ Olur ise böylesi olsun/Endamı şanlı sohbeti ballı birazda oynak olsun aman olsun/Olunca canlı olsun...”

Şarkılarının ve danslarının ritmi giderek yükselir ve neredeyse tüm salonu kendisine eşlik ettirmeyi başarırdı.

Ünlü şarkılarından birinde ise “Oy dingala dingala/Kömür de koydum mangala/Ayşe de Fatma dostum var/Çalkala yavrum çalkala/Hep beraber coşalım/El vurup tempo tutalım/üzüntüyü unutup zevkimize bakalım” diyerek seyircilere bir nevi yaşam enerjisi enjekte ederdi.

...

Geçen hafta yitirdiğimiz “Kanto Kraliçesi” Nurhan Damcıoğlu çok yoksul, çileli bir çocukluktan gelip şöhreti yakalamıştı.

Mekon Panel firmasının kurucusu Şahin Sevin, hayat hikâyesini anlattığı “Ben Ömrümü Boşa Mı Harcadım” kitabında, Nurhan Damcıoğlu ve ailesinden şöyle söz etmişti:

“Ankara’da Hamamönü semtinde küçük bir evde oturuyorduk.

Komşularımızdan biri Damcıoğlu ailesiydi.

Çok çocuklu bir aileydi. Ben Yalçın, Seyhan, Nurhan, Ali ve Burhan’ı hatırlıyorum. Bunlara neredeyse her yıl bir çocuk daha ekleniyordu. Sonunda kaç çocuk oldu bilmiyorum.

Babaları çalışmıyordu. Bu nedenle Kızılay’dan temin ettikleri yemekle karınlarını doyuruyorlardı.

Çocuklardan Yalçın, benim ilkokulda sınıf arkadaşımdı. İkinci sınıfa giderken ciğerlerinden hastalanıp sanatoryuma yatırıldı. Okula uzunca bir süre ara verip ancak ertesi yıl yeniden başlayabildi.

Yenişehir’deki zengin evlerinin çöplüklerini karıştırıp atılmış kitapları ve mektup zarflarının üstündeki pulları toplardı Yalçın. Bulduğu kitapları okur, zarflardaki pulları ise satardı.

Anneleri Seyhan ve Nurhan’ı aylık 40 lira ücretle Devlet Tiyatrosu’na figüran olarak yerleştirdi.

Seyhan bir süre sonra bu işten ayrılıp evlendi.

Nurhan ise uzun yıllar tiyatro oyunculuğu yaptıktan sonra kanto söylemeye yöneldi ve ülkenin önemli sanatçılarından biri oldu.”

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları