Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Özeren

Levent Özeren

Yazar

Siyaset fokur fokur

Bilenlerin hep söylediği bir şey var.

AKP Genel Başkanı, Varlık Fonu Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasi hamlelerine, yaptırdığı anket çalışmalarına bakarak karar verir, atılacak adımları ona göre belirleyip harekete geçer.

Fakat son aylarda gelen anketler, hangi hamleyi atsa da dönüşünün negatif olduğu yönünde.

31 Mart yerel seçimlerinden itibaren, AKP düşüş trendinden bir türlü kurtulamıyor.

Bir şeyler oluyor ama ne olduğunu AKP bir türlü tespit edemiyor.

Dış politikada, iç politikada, Suriye konusunda, Libya konusunda yapılan her hamle için yandaş gazeteci ve yorumcuların "zafer" diyerek yaratmaya çalıştıkları algı çabaları da artık yeterli gelmiyor.

Fırat'ın doğusu konuşulmuyor, İdlib cehenneminin akıbeti kestirilemiyor. Libya'ya asker gönderme ve ateşkes konusunda Rusya'nın direksiyonunda gidildiği herkes tarafından görülüyor.

ABD ve Rusya arasında mekik diplomasisi(!) sürdürülerek, Türkiye'nin her gün biraz daha itibar ve güven kaybettiği halka da yansıyor.

Elektrikli araba yatırımı, geçmişten gelen masallar nedeniyle halka inandırıcı gelmiyor.

Dünya'nın en büyük otomobil üreticisi ülkeler ve markalar dahi elektrikli arabaya temkinli yaklaşarak, geliştirmeye çalıştıkları halde, Türkiye'nin ekonomik darboğaza rağmen bu yatırıma nasıl bodoslama gireceği uzmanlar tarafından konuşuluyor.

Bir otomobilin sürekliliği için en az beş yıl kullanılması ve geri dönüşleri nasıl alacaklarını hesaplayarak, az sayıda üretimle deneme süreci yaşıyorlar.

Kanal İstanbul çılgınlığı ile ilgili yapılan araştırmalarda, halk desteğinin yüzde 20'leri bile bulmadığı görülüyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen, Dünya'da eşi benzeri bulunmayan yönetim şeklinin, Türkiye ile dokusunun tutmadığı, TBMM'nin işlevini yitirdiği, kuvvetler ayrılığı diye bir kavramın ortadan kalktığı, her geçen gün daha fazla belirginleşiyor.

Siyasi ve ekonomik savrulmanın en büyük sebebinin "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" olduğu toplumda kabul görüyor.

Tüm bu sonuçlar elbette sarayın da önüne geliyor.

Şimdi konuşulmaya başlanan, bu sistemden nasıl kurtulunacağı?

Aslında AKP ve Erdoğan, sistemden kurtulmaktan çok kendilerinin nasıl kurtulacağının hesabını yapıyor.

Yeni kurulan ve önümüzdeki günlerde kuruluşu açıklanması beklenen partilerin AKP içinde yaratacağı türbülansın etkileri hesap edilmeye çalışılıyor.

Anayasa Mahkemesi'nin "16 Nisan 2017 Referandumu'nu iptal edebileceğinin" konusu da yapılan hesaplar içerisinde olduğu iddia ediliyor.

Daha önce CHP ve HDP'nin referandumun iptali için AYM'ne başvuruları reddedilmişti.

Fakat CHP 25-26. dönem milletvekili, PM üyesi hukukçu, Haluk Pekşen'in aynı konuda yapmış olduğu bireysel başvurusu, AYM raflarında bekletiliyor.

Türkiye, bir sabah uyandığında her an yeni bir siyasi gündemle karşılaşabilir.

Kabine değişikliği, baskın seçim kararı, Türkiye'nin önünde hiç şaşırtıcı olmayacak beklentiler.

Bu arada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ocak ayı sonu itibarıyla İzmir'den başlayarak sahalara iniyor.

Adeta "İYİ Parti seçime hazır, hodri meydan" mesajı verilecek.

Zaten Meral Akşener sürekli "İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" vurgusunu uzun süredir yapıyor.

Geçtiğimiz günlerde kendisine ulaşan araştırma sonucunu da "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni halkın yüzde 64'ü istemiyor" şeklinde açıklamıştı.

İYİ Parti'de bir taraftan ilçe ve il kongre takvimi yürüyor, Şubat-Mart ilçe kongreleri, Nisan-Mayıs il kongreleri tamamlanacak.

CHP örgütü zaten kongreler nedeniyle hareket halinde.

Kısaca Ankara'da siyaset kazanı fokur fokur kaynıyor.

Hareketli günlere hazır olalım.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları