Kocaeli’de yaşayan 45 yaşındaki İsmail Devrim, bir buçuk yıl önce okul pantolonu alamadığı çocuğu okuldan gönderilince 'Çocuklarıma bakamıyorsam, çocuğuma bir pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum ki' dediği günün gecesinde intihar etmişti.
Çocuğuyla Fenerbahçe maçına gittiği, birlikte köfte ekmek yediği fotoğrafları göstererek, “maça gidecek parası varmış ama” dediler…
İstanbul Fatih’te yaşları 48 ila 60 arasında değişen Cüneyt, Oya, Kamuran ve Yaşar Yetişkin kardeşler siyanürle intihar etmişti.
Türkiye’yi sarsmıştı…
Antalya’da bir apartmanın 8. katında 4 kişinin cesedi bulunmuştu. Selim, Sultan Şimşek ile çocukları Ceren ve Ali Çınar’a ait olduğu tespit edilen cenazelerin ön incelemesinde siyanür çıkmıştı.
Bahattin Delen ve eşi Zübeyde Delen ile 7 yaşındaki çocukları Ali’nin İstanbul Bakırköy’deki bir evden cenazeleri çıkmıştı. Yine siyanür vardı…
Birileri ısrarla sebebin “ekonomik” olmadığına inanmak istiyordu, başkalarını da inandırmak.
Maddi imkânsızlıklar söz konusu bile olamazdı ya psikolojileri bozuktu, ya sorunları vardı.
En son Hatay’da bir baba “çocuklarım aç, işsizim” diye feryat ederek, kendini yaktı ve öldü.
Tarifi imkânsız bir acı…
Yürek dayanmıyor!
Ağrı Belediyesi’nin AKP’li Meclis Üyesi Selma Gökçen’e göre Hatay’daki çaresiz baba şov yaptı.
Gökçen, “Kimse açlıktan kendini yakmaz. Öyle olsaydı Nijerya, Çad, Zambiya, Haiti, Madagaskar, Yemen ve Sierra Leone gibi ülkelerde insan kalmazdı. Böyle ucuz siyasi manevraları millet yemez” dedi.
Gerçekten bu kadar acımasız ve vicdansız olmayı nasıl başarabiliyorsunuz?
Kendini yakarak hayatına son vermiş bir babanın ardından nasıl bu kadar rahat cümleler kurabiliyorsunuz?
Kim milletin feryadını, acılarını, çaresizliğini, çektiği sıkıntıları siyasi şov olarak görüyorsa umarım aynı şeyleri harfi harfine yaşar.
Evet… İnsanlar güllük gülistanlık, bolluk içinde ne yapacağını şaşırıyor!
Bir eli yağda, bir eli balda…
Kafayı sıyırdı millet! Şehrin meydanında kendini yakıyor, siyanür içiyor.
İş varsa siz arayın
İktidar ve çevresi işsiz birilerini etrafında göremeyebilir, açıklanan rakamları doğru bulmayabilir.
Eee haklı adamlar! İşi olmayana maaşlı iş vermiyorlar ki…
Direkt iş sahibi yapıyorlar. Yani işçi değil işverensin. Hiç mesleğim yok, diplomam yok diye üzülmüyorsun.
Elinden hiçbir şey gelmiyorsa bankamatik memuru olursun, sorun değil. Yani hiç işe güce gitmeden her ay maaşını alırsın.
Hepimizin etrafında var.
Eşi, dostu, komşusu, yeğeni, kuzeni iş arayan…
Aylarca, hatta yıllarca!
Bezmiş durumda gencecik insanlar.
Oysa ne hayallerle sınavlara girdiler, okullarını bitirdiler.
Geçen gün bir ilan çok konuşuldu.
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde iş arayan genç, ağaçlara ve reklam panolarına “İş aramaktan yoruldum, iş varsa siz arayın” yazılı afişler astı.
İnsanlar güldü, ilginç buldu ama ne kadar acı bir tablo.
En medenice bir isyan aslında…
