Bilici, öncelikle çocuğunuzun duygularını özgürce ifade etmesine izin verilmesi gerektiğini vurguluyor ve onları anlayarak dinlemenin önemine işaret ediyor. Anlayış ve sabır, bu dönemde ailelerin sergilemesi gereken ana tutumlar arasında yer alıyor.
Sınav kaygısının öğrencilerin akademik performansını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Bilici, bu kaygının yönetilmesinde ebeveynlerin önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Sınav döneminde ailelerin yapması gerekenler arasında, çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamak, anlayışlı ve sabırlı olmak bulunuyor. Ayrıca, çocuklara kaygının normal olduğunu ve bununla başa çıkmanın mümkün olduğunu öğretmek de önemli.
Bilici, başarıların takdir edilmesinin motivasyonu artıracağını ve destekleyici bir aile ortamının kaygıyla başa çıkmada yardımcı olacağını vurguluyor. Ailelerin, çocuklarının yeteneklerini ve sınırlarını anlayarak gerçekçi beklentiler belirlemesi gerektiğini de hatırlatıyor. Aşırı beklentilerin baskıyı artırabileceğini ve kaygıya neden olabileceğini ifade ediyor.
Son olarak, eğer sınav kaygısı çok yüksekse ve çocuğun günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa, profesyonel yardım almanın önemine değiniyor. Bir psikologdan destek alarak kaygı yönetiminin öğrenilebileceğini belirtiyor ve ailelere, sınavın geçici olduğunu ancak çocuklarına olan etkilerinin kalıcı olduğunu hatırlatıyor.
