Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan Kuloğlu

Armağan Kuloğlu

Sıkışan politikalar nasıl aşılabilir?

Libya'yla yapılan deniz anlaşması, Mısır ve İsrail'e, mevcut durumdan daha fazla çıkar sağlamaktadır. Bunun ilgili mecralarda dile getirilmesi fayda getirecektir. Ayrıca "Esed" demeden, "Sisi" demeden, hatta "İsrail'le hiç olmaz" demeden, biran önce Suriye, İsrail, Lübnan ve Mısır'la Deniz Yetki Alanları Anlaşmaları yapmanın yolları aranmalıdır.

Bu konularda geç kalınmıştır. Çünkü hasımlar Doğu Akdeniz'i parsellerken "Esed" "Esat" idi. "Sisi" yoktu "Mursi" vardı. Yönetim, 2004'de AB'den müzakere tarihi alabilmek için Annan Planı merkezli yaptığı hatalarla, içeride de yıllarca TSK'yı itibarsızlaştırmak ve etkisizleştirmek için gerçekleştirilen tuzaklara verdiği desteklerle meşgul olurken, bu konulara odaklanamamıştır. Üstüne üstlük Doğu Akdeniz'e kıyıdaş ülkelerle, biraz da ideolojik olan yaklaşımlar sonucunda, ilişkiler de bozulmuştur. Bu süreçte ilgili ülkelerin ne kadar mesafe aldığı ortadadır. Zararın neresinden dönülürse kârdır.  Ancak hamlelerin, politik, ekonomik, askeri ve sosyal boyutları çok iyi değerlendirilerek yapılması önemlidir.

Gelelim şimdi de sık sık dile getirilen İncirlik Üssü ve Kürecik Radarı'nın kapatılması konusuna:

İncirlik:

Son yıllarda ABD'yle olan ilişkilerimizin gittikçe bozulduğu, hatta ABD'nin, uygulamalarıyla Türkiye'nin müttefikliğinden hasım devlet durumuna doğru dönüştüğü görülmektedir. S-400, F-35, Halk Bankası, FETO, sözde Ermeni sorunu, Askeri ve ekonomik yaptırımlar, Suriye sorunu ve PYD/PKK gibi konulardaki anlayış ve çıkar farklılıkları iki ülkeyi müttefik olma durumundan uzaklaştırmıştır.

ABD'nin Türkiye'ye karşı hasmahane tutumları, Türkiye'yi de karşı hamleler yaparak bu oyunları ve girişimleri etkisizleştirme yolunda adımlar atmasına mecbur etmiştir. Bu kapsamda İncirlik Üssü ve Kürecik Radarı'nın gerektiğinde kapatılabileceği söylemi en yetkili ağızdan dile getirilmiştir. Bu söylem başta ABD olmak üzere Türkiye karşıtı ülkelerde şaşkınlık yaratmıştır. Ancak konunun Sevr ile ilişkilendirilmesi yanlış olup, bir kere daha tezekkür edilmesinde fayda vardır.

İncirlik Üssünün, ABD'yle ikili anlaşmalar ve ilişkiler çerçevesinde ABD tarafından kullanılmasının yanında NATO tarafından da anlaşmalar gereği kullanıldığı malumdur. Bu nedenle Türkiye tarafından 1975 yılında olduğu gibi tek taraflı kararla ABD'nin kullanımına kapatılması mümkündür. Üyesi olduğumuz sürece de NATO çerçevesinde kullanılmaya devam edilebilir.

Ancak ABD'nin bu olasılığı uzun bir süredir gördüğü için, üssün kapatılması halinde kendisine alternatif imkânlar hazırladığı bilinmektedir. Erbil'de, Suriye'nin kuzeyinde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)'nde, Ürdün'de, Girit'te alternatif üsler hazırlamıştır. Bunları halen kullanmaktadır. Üssün kapatılması halinde yapılması gereken işlemler için planlar yaptığına ilişkin haberlere de rastlanmıştır. Alternatif bu üsler, İncirlik'in yerini tam olarak tutmasa da, İncirlik'in kapatılmasının kendisini fazla zorlamayacağını düşünmektedir.

Kürecik:

Kürecik Radarının statüsü İncirlik Üssünden farlı olup, NATO Füze Kalkanı Sistemi'nin bir parçası durumundadır. Füze Kalkanı projesi de NATO'nun Avrupa ülkelerini korumak üzere faaliyete geçirilmiş olup, onun kapatılması NATO'yla ilişkilerin aksamasına, bozulmasına sebep olur. Hatta Türkiye'nin NATO'dan ayrılmasını gündeme getirir.

Bu radarın faaliyete geçirilmesi konusunda ABD'yle mutabakat sağlanması statüyü değiştirmemektedir. Hatta Türkiye, bu radarın esas itibariyle İran'a karşı düzenlendiğini, Rusya'nın da oldukça geniş bir alanını kapsadığını bilmesine rağmen faaliyetine onay verdiği bilinmektedir. Bu nedenle konunun NATO nezdinde gündeme getirilmesi gerektiğinden, ABD tarafından fazla dikkate alınmadığı değerlendirilmektedir.

Sonuçta Türkiye'nin, gittikçe sıkışan güvenlik politikalarının önünü açmak, bekasını sağlamak ve ulusal çıkarlarını korumak amacıyla yaptığı girişimlerde dikkatli olmasında, dengeleri gözetmesinde fayda mütalaa edilmektedir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları