Sen bizim başımızdayken ne iç borcumuz vardı, ne dış borcumuz!
Sen bizim başımızdayken, Avrupa'da 4. ülkeydik, dördüncü!
Sen bizim başımızdayken, İstiklal rüzgarları esiyordu başımızda, örnektik cümle istiklale ve hürriyete susayan ülkelere, milletlere….
Sen bizim başımızdayken, öyle bir duruşumuz vardı ki, göz kamaştırıyordu, göz!
Sen bizim başımızdayken, milli heyecanlarımız dipdiri ayaktaydı, coşku vardı, heyecan vardı yüreklerimizde,
Sen bizim başımızdayken, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller olarak cehaletle ve yoksullukla canla-başla savaşıyorduk!
Sen bizim başımızdayken, o zamanlar on beş milyon, "Ne Mutlu Türküm Diyene" diye haykırıyorduk!
Ne mi demiştin o günlerde; "Ben ölürsem soylu milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla gönlüm rahat!"
Rahat olsun gönlün, bu soylu millet, seninle birlikte yürümüş olduğu o kutlu yoldan ayrılmadı, ayrılmayacak!
*
Gittin gideli, cümle şarkılar yarım, cümle türküler mahzun, sazlar akort tutmaz halde, mızrap tele dargın, telin sazla geçinmeye gönlü yok! Aşığı efkâr basmış, eli saza gitmez, gönül teli titremez!
Göz göze benzemiyor, söz söze…
Gittin gideli…
Bir araya gelemedik hiç! Herkes çekti bir tarafa…
Kimi gururlu, kimi kibirli, kimi mağrur!
Arada millet mağdur mu mağdur!
Yarışmak çok, takışmak çok…Lakin barışmak yok!
Toplu vurması gereken yürekler, ayrı ayrı yerlerde, köşelerde atıyor!
Gittin gideli…
Bir olmadan, birlik olmadan, kardeş olmadan hiçbir mesele çözülmüyor!
Oysa böyle değildi hiçbir şey, sen bizim başımızdayken…
*
Yıl 2021, sen aramızdan ayrılalı seksen üç yıl olmuş, kurduğun Cumhuriyetin yüzüncü yılına iki yıl kalmış, en nihayet aklımız başımıza geldi mi bilmem?
Ayaklarımız suya değdi mi?
Senin yokluğunu derinden hissetmeye başladık mı?
Sen değil, biz ölmüşüz dedik mi kendi kendimize?
Senin yüzüne bakamayan, gözlerine bakamayan dünya liderlerini hatırlıyoruz da...
Saygıyla toparlanan, elleri titreyen, dizleri titreyen Krallar, Devlet Başkanları, Başbakanlar neydi o insanların hali?
Sen bizim başımızdayken, işte böyleydi dünyanın ahvali…
*
Gittin gideli…Atışan, tartışan, sataşan, münakaşa eden, hasılı yan yana gelmemek için ne lazımsa yapanlardan olduk! Barışmayı unuttuk! Kardeşliği unuttuk…Sevmeyi unuttuk sevmeyi…
Sana ne sözler vermiştik oysa…Araya küslükler girdi, nifaklar girdi, hasetler, fesatlar, kıskançlar girdi, fitne girdi, sen-ben girdi, sizden-bizden diyenler girdi, kendi kendimizi kendimizden bile soğuttuk!
Anladık ki, bizim yarına ve yarınlara dair, yalnızca, seninle umutlarımız ve hayallerimiz var!
Seninle olduktan sonra, ne içimiz buruk, ne kalbimiz kırık!
Bu coğrafyada dağlar taşlar Türk, nehirler Türk, ovalar Türk, bir uçtan bir uca baştanbaşa Türk!
Ruhun şad, durağın cennet olsun Atatürk
