"Erik Dalı" oynamaya benzemez sayılarla oynamak...
İlki eğlencelidir...
İkincisi tehlikeli...
...
İş bulmaktan umudunu kesip iş aramaktan vazgeçenleri işsiz kabul etmezseniz işsiz sayısını yarı yarıya düşük gösterebilirsiniz örneğin...
Ama bu yolla ülkenin dört bir yanına yatırımlar yapmış, fabrikalar açmış gibi işsizliği azaltamazsınız...
Ya da ilgili kuruma talimat verip enflasyonu olduğundan yarı yarıya düşük göstermeniz mümkündür.
Ne var ki, insanların aynı ürünleri her alışverişe çıktığında farklı fiyatlara almasının ve her geçen gün daha fazla geçim sıkıntısı çekmesinin önüne geçemezsiniz böyle bir önlemle...
Piyasa gerçeklerini göz ardı edip faiz oranlarını istediğiniz gibi ilan etmek de elinizdedir.
Ancak "dahiyane" buluşunuzun pek işe yaramadığını, Doların, Euro'nun, altın fiyatlarının tırmanışa geçmesiyle görürsünüz çok geçmeden.
...
Sayılarla oynamanın ne kadar tehlikeli bir "hobi" olduğunu son olarak Korona salgını sırasında gördük.
Aylarca vaka-hasta ayrımı yapılarak gerçekler toplumdan gizlendi.
Ve sonuçta mızrak çuvala sığmaz olunca her iki veri de açıklanmaya başlandı.
Tabii, yeni verilerin doğru olup olmadığı kuşkusu da zihinlerde bir soru işareti olarak takılı kaldı...
Hayatını kaybedenlerle ilgili verilerde de kuşkular var.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin defnedilen kişilerle ilgili verdiği sayılarla Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı veriler örtüşmüyor bir türlü.
Oysa ilk günden bugüne her şey şeffaf biçimde ortaya konulsaydı toplumun hastalıkla ilgili duyarlılığı herhalde bugünkünden daha ileri bir noktada olurdu.
...
Geçenlerde eski bir gazeteci dost telefonuma şu mesajı göndermiş:
"Oh be, ölsem de gam yemem artık. Bugünleri de gördüm.
Bir devlet yetkilisi, 81 il'e genelge gönderdiklerini açıkladı.
İlk defa doğru bir sayı duydum devletten...
Türkiye'de gerçekten 81 il var.
Ben de hiç çekinmeden yeminli tanıklık yapabilirim."
...
Başta söylediğimi sonda da söyleyeyim:
"Erik Dalı" oynamaya benzemez sayılarla oynamak...
İlki eğlencelidir...
İkincisi tehlikeli...
Polemikler iktidara yarıyor
Türkiye'nin şu anda bir numaralı gündemi Korona salgınıdır.
Adeta kanlı bir savaşın içindeyiz.
Vefat sayısı, eğer doğru açıklanıyorsa 14 bini aştı.
Buna her gün yaklaşık 200 kişi daha ekleniyor.
Böyle bir dönemde muhalefetin tüm dikkatiyle salgına odaklanması ve eleştirilerini ağırlıklı olarak bu konuda yapması gerekiyordu.
Ama yaratılan yeni polemiklerle vatandaşın dikkati başka alanlara çekiliyor ne yazık ki.
Örneğin, CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın, bir televizyon konuşmasında, tank palet fabrikasının satışını eleştirirken söylediği polemik yaratıcı sözler iktidara arayıp da bulamayacağı bir fırsat verdi.
Son günlerde tartışılması gereken ana gündem maddesi hangisi olmalıydı?
Tank palet fabrikası mı, yoksa binlerce kişiyi hayattan koparan salgın karşısında iktidarın düştüğü büyük çaresizlik mi?
