Hukuk rejimi diye yazımın başlığını attım. Rejim demek yönetim sistemi demektir. Yazımda AKP dönemindeki son gelişmeleri, detaylara siz okuyucularımı boğmadan değinip analiz yapacağım.
***
Kılıçdaroğlu'na linç girişimi, yumruk atma!.. Ne mi oldu serbest!..
Yavuz Selim Demirağ ve Sebahattin Önkibar'a saldırı, gazetecilere şok saldırı gibi başlıklar atıldı!.. Ne mi oldu yine serbest!..
En trajik yön de Türk yurdunda 'kafanızı keserim' diyen Suriyeli yine serbest oğlu serbest!..
Kadri Gürsel içeri atıldı sonra oyun oynar gibi serbest bırakıldı.
Erdoğan Türkiyesi sözünü Süleyman Soylu dedi. Erdoğan Türkiyesi'nde etek boyu kısa olan avukat denildi ve duruşma salonundan hâkim tarafından dışarı atılmaya çalışıldı.
***
Yukarıdaki hukuki gelişmeleri alt altta üst üstte koyun. Ne mi çıkar? Saray'ın hukuk rejimindeki hukuksuzluğun nasıl dip yaptığını göreceksiniz.
***
Saray'ın hukuk rejimi evet. Neden mi? Hâkim Savcılar Kurulu'nu çoğunu kim atıyor? Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunu kim atıyor? 16 Nisan'da 2.5 milyon mühürsüz oylarla geçen anayasaya göre AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan. Erdoğan da atadığı yargıçları savcıları nereden yönetiyor? Saray'dan. Saray hukuk rejimi demek yanlış mı? Tabii ki doğru.
***
Bir ülke düşünün. Hâkim yargıçları 2.5 milyon mühürsüz oylarla zorla geçen referandum sonucundaki anayasaya bağlı olarak atayan partili Cumhurbaşkanı. O Cumhurbaşkanı ki yargıçları savcıları Saray'ında her adli açılış gününde emrivaki olarak ayağına çağıran. O hâkimler savcılar değil mi ki düğme ilikleyen.
***
Ne diyordu Selda Bağcan abla? Diplomayla olunmaz hâkim savcı!.. Selda abla doğru demiş ve hatta iyi öngörüde bulunmuş. Saray kararnamesi ile artık hâkim savcı olmak için hukuk fakültesi mezunu olma şartı kalktı. Yani Selda ablanın dediğinin ötesine geçmişler.
***
MEDYA İĞNESİ!..
Yeniçağ'da bir haber. Haber diyor ki: İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada TRT'ye ve Genel Müdür İbrahim Eren'e tepki göstererek "TRT İbrahim Eren'in çiftliği gibi olmuş" ifadelerini kullandı.
TRT; CHP, İYİ Parti tüm muhalif seçmen veya sade vatandaş, herkesin vergisi ile ayakta duran kurum. Ama TRT ne mi olmuş? Başta yazdım Lütfü Bey'in dediğine göre bir kişinin aile çiftliği. Yazık ki ne yazık.
Haberin detaylarında şu var:
"Ben TRT ile alakalı hep söylüyorum, orası İbrahim Eren'in çiftliği gibi olmuş" açıklamasında bulunan Lütfü Türkkan, "İbrahim Eren kadro fazla diye adamları dışarı koyuyor. Bir bakıyorsunuz belediyelerden gelen adamları bu sefer yine oraya alıyor. Kadro fazlaysa bu adamları niye aldın? Kadro azsa bu adamları niye çıkardın? Enteresan bir durum gerçekten. Halit Eren'in oğlu İbrahim'in çiftliği gibi olmuş burası. İbrahim istediği gibi at koşturuyor" ifadelerini kullandı.
***
İBB seçimlerine giderken!.. İstanbul seçimleri yaklaşıyor. İstanbul'un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'na komplolar devam ediyor. Önce Habertürk, sonrası sahte video montaj komplosu. Sonra bir gencin İmamoğlu'nu o video montaj üzerinden zor duruma düşürmeye çalışması. Ama 23 Haziran'da göreceksiniz bu komploların nasıl tersine döndüğünü.
***
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın son haberi gündemi sarstı. Bebek katili teröristbaşı Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmesine tepki gösteren İYİ Partili Ümit Özdağ, PKK'lıların açlık grevlerini sona erdirmesiyle ilgili hükümete "Neyin üzerinde uzlaşıldı ki PKK'lılar açlık grevlerini sona erdiriyorlar?" dedi. PKK, APO, HDP, İBB 23 Haziran seçimleri iç içe geçmeye devam ediyor. Ümit hoca güzel konuya değinmiş. Bu yeni İmralı görüşmeleri sanırım İBB 23 Haziran seçim sonuçlarına bağlı.
