Bu yıl Türkiye’de futbol sezonu birçok farklı olaya gebe oldu. Seyir kalitesi olarak yine sınıfta kalan ligimiz saha içinden ziyade saha dışı olaylarla sık sık gündeme geldi. Ligde iyi ve istikrarlı futbol oynayan 2-3 takım arasından Trabzonspor kendini fazlasıyla öne attı. En yakın rakiplerine ligin bitimine haftalar kala 15-20 arası puan farkı atan Trabzonspor kendi ve lig tarihinin en rahat ve güçlü şampiyonluklarından birini elde etmeye çok yakın. Rakipleri tüm maçlarını kazansa dahi 4 maç daha kazanırsa Trabzonspor şampiyonluğunu ilan edecek.

Karadeniz ekibi elde ettiği puan avantajına rağmen oyun disiplininden hiç düşmedi. Sezon boyunca ilk 11''de forma giyen Gervinho, Edgar ve Hugo''nun sezonu kapatması Trabzonspor''un oyununda düşüşe neden olmadı. Sezon öncesi iyi hazırlanmanın meyvesini toplayan Abdullah Avcı''nın ekibi eksiklerine rağmen doğru oyununu sürdürdü, dağılmadı. Bu uzun süreli sakatlığın yanında Hamsik, Bakasetas ve Peres de ciddi sayıda maç kaçırdı.

Özellikle devre arasında yapılan Visca transferi Trabzonspor''un ivmesini kuvvetlendiren bir numaralı faktör oldu. Geçmişte uzun yıllar Abdullah Avcı ile çalışan Visca, ligimizin en istikrarlı verimli ve skorer hücum oyuncularından biriydi. Gervinho''nun sezonu kapatması sonrası Visca''nın gelişi bence en pozitif düşünen Trabzonsporlunun bile tahmininden iyi sonuç verdi. Visca transferi sonrası giydiği 10 resmi maçta 6 gol, 2 asistlik katkı sapladı takımına. Visca yokken oyunu Nwakaeme''nin kanadı olan sol kulvara yıkan Trabzonspor, Visca sonrası sahayı daha iyi paylaşmaya başladı. Bu durum özellikle Abdülkadir Ömür''e yaradı. Visca öncesi sağ kanat oynamak zorunda kalan Ömür istediği performanstan oldukça uzak kalmıştı. Ama verimli olduğu sağ iç orta saha pozisyonuna geçince oyun içi ve skor katkısı oldukça arttı.

*

Avrupa''da kalan son temsilcimiz Galatasaray''a bakacak olursak enteresan bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. Ligde oldukça kötü bir dönem geçiren Galatasaray Avrupa''da ise madalyonun diğer tarafı gibi bir ilerleyiş yaşadı. Sarı kırmızılı ekip zorlu grup aşamasını kayıpsız geçerek liderliğe yerleşti. Grubundan lider çıkan Galatasaray kurada gelebilecek en zor rakiplerden birini çekti. Galatasaray''ın son 16 turundaki rakibi Barcelona oldu. Eski günlerinde olmasa da Barcelona oldukça güçlü ve tehlikeli bir rakip. İlk maç öncesi çoğu kişi evinde oynayacak Barcelona''nın farklı bir galibiyet alacağını düşünüyordu. Ancak maç boyunca üst düzey konsantrasyonla mücadele eden Galatasaray rakibine mümkün olduğunca az gol fırsatı sundu. Kaleci Pena''nın da eski takımına karşı sunduğu başarılı performans ile Galatasaray zorlu deplasmandan evine avantajlı denilebilecek bir skorla döndü. İkinci maçta ne olur bilinmez ama Galatasaray''ın Avrupa''daki mücadelesini takdir etmek gerekir. Avrupa maçlarında takım olarak çok iyi müdafaa yapan Galatasaray kötü giden sezonunda bir peri masalına imza atabilir mi? Bence mümkün. Barcelona kaliteli oyunculardan kurulu köklü bir kulüp olsa da eskisi kadar skoru domine edemiyorlar. Galatasaray eline geçen fırsatları iyi değerlendirebilirse Avrupa''da adından yine oldukça söz ettirecektir.