Son günlerin en çok konuşulan konusu sahaya inmek. Sahada olanlar var, sahaya ineceğiz diyenler var. Saha, pandemiden bu yana, ekonomik krizlerden bu yana, enflasyondan bu yana, sellerden bu yana, depremlerden bu yana, yangınlardan bu yana çok karışık.
Saha günlük güneşlik değil, parçalı bulutlu değil, saha kapalı, saha sisli, saha puslu…
Sahaya inmeden nasıl bileceksiniz sahayı?
Saha perişan, saha göz yaşartıcı, saha dayanılmaz görüntülerle dolu…
Sahanın ağzı dili olsa da bir konuşsa…
Saha feryat ediyor!
Saha ağlıyor!
Saha çırpınıyor!
Sahanın sabır taşı çoktan çatladı!
Saha insanımızın pürmelal halinin dışa vurumu…
Sahaya bir dokun, bin ah işit derler ya saha öyle bir saha…
Yürek dayanmıyor…
Sahada kim dolaşsa gözleri doluyor…
*****
Saha da, yanmayan, kavrulmayan yok!
Saha dert yumağı, dert sarmalı…
Saha da açlık var, yokluk var, sefalet var, feryat var, inleme var, yeri göğü inleten ah var!
Saha neresi mi?
Saha, memleketin sath-ı maili…Saha, pazar yeri…Saha, marketler…
Saha, hakikatlerin konuşulduğu meydanlar!
Saha, iç çeken, için-için ağlayan haneler!
Saha, vatandaşın iş diye girdiği kuyruklar!
Saha, kendini evine kapatan yakasına küsmüş gençler!
Saha, işinden, aşından ekmeğinden olmuş insanların çırpındığı, ağlaştığı her yer!
****
Saha, o eski saha değil…
Saha, balçık…Saha, çamur…Saha, bataklık gibi…
Saha bir zamanlar bağlık bahçelikti, çayır-çimenlikti, gelincikler, papatyalar açardı…
Sahaya inenin gözü gönlü açılırdı.
Nerde o saha, nerde şimdiki bu gördüğümüz saha?
Sahada eskiden halaylar çekilirdi, toylar, düğünler olurdu, şen kahkahalar yükselirdi sahanın dört bir yanından…
Şimdi sessiz-sessiz ağlayanlar var o köşelerde, ümitsizlik çökmüş sahaya, kırgın, dargın ve yorgun insanlar çevrelemiş her tarafını…
Ne var ortada, ne var sahada deniyor ya hani… Lafla olduktan sonra, sahada bir değil, bin kere tur atılsa yetmez, sahaya inmeden insanların efkarı dağılmaz, derdi kederi, bitmez!
*****
Saha, o ağzı var dili yok saha değil artık! "Orda bir saha var uzakta/ O saha bizim sahamızdır/ Gitmesek de, gelmesek de / O saha bizim sahamızdır" denilen sahalardan hiç değil! O boynunu büküp, halimi görsünler, anlasınlar, ben söylemeden bilsinler, derdime derman olsunlar diyen o garip, o biçare, saha da değil!
O saha sizlere ömür, bu saha güvendiği dağlara kar yağdığını hisseden saha, her şeyi gören, bilen, artıyı eksiyi hesap eden saha…
Bu saha inilmesi gereken, bilinmesi gereken, görülmesi gereken saha, ne anlatalım daha?
