Sabah namazlarında Sultanahmet'te yer bulamıyoruz

Günlerdir Ayasofya müze olarak mı kalsın yoksa camiye mi dönüştürülsün diye bir tartışma devam edip duruyor.

Türkiye'nin önde gelen tarihçileri arasında da dikkat çeken tartışmalar yaşandı.

Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve MHP eski Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Ayasofya 'nın müze haline getirilmesi için hazırlanan kararnamenin sahte olduğunu iddia etti.

Halaçoğlu, "Burada kullanılan imza gerçek değil. Bir el Ayasofya'yı müze haline getirmiş ve Atatürk'e mal etmişler. O tarih için Atatürk ismi geçince kimse itiraz edemez diye düşünmüşler. Böyle bir sahtekarlık var işin içinde" dedi.

***

Diyelim ki olay Yusuf Hoca'nın dediği gibi gerçekleşti.

Ayasofya,  24 Kasım 1934'te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürüldü.

Atatürk vefatına kadar yani 4 yıl boyunca kendisinden habersizce yapılan bu girişime sessiz kaldı ve açılışına mı gitti?

Cumhuriyet dönemi ile ilgili önemli çalışmaları olan Tarihçi - Yazar Sinan Meydan, Habertürk'te Yusuf  Halaçoğlu ile birlikte Ayasofya'yı tartıştı.

Sinan Meydan, hem sahte imza meselesini hem de Atatürk'ün haberi yoktu iddialarına açıklık getirdi.

Atatürk, 24 Kasım 1934'te soyadını aldı.

Aynı tarihte Ayasofya'nın müze olması için hazırlanan kararnameye "Atatürk" diye yeni imzasını attı.

Bugün bildiğimiz meşhur imzası Aralık ayından itibaren oturmaya başlıyor.

***

"Atatürk'ün haberi yoktu" meselesine gelince, Sinan Meydan canlı yayında Akşam Gazetesi ve Cumhuriyet Gazetesi'nde 2 Şubat 1934 yılında "Ayasofya Müzesi açıldı" diye çıkan haberleri gösterdi.

Haberde Gazi Atatürk'ün Ayasofya Müzesi'ni ziyaret edip memnuniyetini dile getirdiği, müzenin ücretli olduğu, 11 kuruş karşılığında ziyaret edilebildiği bilgileri yer alıyor.

Meydan'ın bu anlattıkları karşısında Yusuf Halaçoğlu şaşkınlığını gizleyemiyor, sanki bu bilgilerden ilk kez haberi oluyormuş gibi…

Programı merak edenler varsa, Habertürk'ün Youtube kanalından izleyebilirler.

SULTANAHMET DOLUP TAŞTIYSA DEMEK Kİ…

6 Haziran 2014 yılında restorasyon işleri tamamlanan Ortaköy Cami'nin açılışında dönemin Başbakanı Erdoğan konuşurken bir grup, "Ayasofya açılsın" diye slogan atıyordu.

Erdoğan da gruba, "Sultanahmet, Süleymaniye, Fatih… Şimdi, kardeşlerim, yan tarafından Sultanahmet'i bir dolduralım bakalım. Ama teravih namazlarında değil, bayram namazlarında değil, sabah namazlarında dolduralım. Ondan sonra gerisi gelir önce onu bir halledelim" diye yanıt vermişti.

16 Mart 2019 tarihinde bu kez Cumhurbaşkanı iken Tekirdağ mitinginde yine bir grup "Ayasofya açılsın" diye slogan atmış, Erdoğan da  "Önce Sultanahmet'i doldurun sonra bakarız" şeklinde karşılık vermişti.

Herhalde artık sabah namazlarında Sultanahmet dolup taştığından ve böyle bir ihtiyacın doğduğundan emin olundu, yan tarafında bulunan Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesine karar verildi.

KÜÇÜK AYASOFYA'YI DOLDURUN BAKARIZ

Erdoğan Ayasofya'yı isteyenlere Sultanahmet'i örnek göstermişti. Ben olsam bu sloganları atanlara "Sultanahmet'i doldurun" vs. demezdim çünkü baya baya büyük gelir. Sultanahmet Camisi'ne 3 dakikalık mesafede bulunan küçük bir cami var.  Bizans'tan kalma bir kiliseyken camiye dönüştürülen. Bin 500 yıllık tarihi olan Küçük Ayasofya'ya yönlendirir ve Küçük Ayasofya'yı doldurun öyle konuşalım derdim.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları