Devlet yönetiminde liyakat sorununun az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere özgü olduğunu düşünürdüm.

Rusya''nın Ukrayna''yı işgal girişimi, büyük, hatta süper diye nitelendirilen bir ülkenin de böyle bir sorunu olabileceğini gösterdi.

Ukrayna''yı işgal konusunda son kararı elbette Putin verdi. Ama bunu herhalde çevresindeki sivil ve askeri bürokratlara danışarak yaptı.

Demek o bürokratlar Putin''e özetle şunları söylediler:

- Dünya, Kırım işgalinde sessiz kalmıştı. Bunda da sessiz kalır.

- NATO ve Birleşmiş Milletler hiçbir şey yapamaz.

- Sonuçta bir haftaya kalmaz Kiev''e girer, Zelenski''yi devirir, istediğimiz yönetimi işbaşına getiririz.

-Yani önümüzde ciddi bir engel görünmüyor. İşgalin tam sırasıdır.

-Bu işgalin ardından Avrupa''ya doğru genişleme politikamızı yürütürüz.

*

Ama 40 gün içinde gelinen nokta, Putin ve onun asker-sivil kurmayları için de tam bir şok oldu.

İşgal girişimi sırasında Rusya''nın binlerce askeri yaşamını yitirdi, yüzlerce uçağı, helikopteri ve tankı yok edildi. Kiev bir türlü ele geçirilemedi. 2 Ukrayna helikopteri Rusya topraklarına 30 kilometre kadar girip bir tesisi bombaladı. Uygulanan ambargolar nedeniyle Rus ekonomisi ağır darbe yedi.

Putin''in birkaç günde devirmeyi hedeflediği Zelenski dünya çapında kahramana dönüştü.

Putin, Rusya''nın başında kalmak istiyorsa tez elden çevresini değiştirmesi, alanlarında gerçekten uzman, akıllı, sağduyulu, öngörü sahibi kişilerle çalışması gerekir.

Tabii, Putin''in başına gelenler liyakat sorunu yaşayan tüm ülkeler için ders niteliğindedir.

OKULA GİDEMEYEN SURİYELİ ÇOCUKLAR

Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü''ne bağlı Göç ve Acil Durumlarda Eğitim Daire Başkanlığı''nın Türkiye''deki yabancı uyruklu öğrencilere ilişkin Ocak 2022 tarihli raporu yayınlandı medyada.

Özetle şöyle deniyor:

Türkiye''deki eğitim çağındaki Suriyeli çocukların oranı yüzde 65 iken, okula gidemeyen çocukların oranı ise yüzde 35. Yani 393 bin 547 çocuk eğitim çağında olmasına karşın okula gidemiyor.

Okullaşma oranı, ilkokul ve ortaokulda artarken, okul öncesi ve lise eğitiminde ise yüzde 50''nin altına düşüyor. İlkokul çağındaki 417 bin 546 Suriyeli çocuğun yüzde 75.13''ü, bir diğer deyişle 313 bin 695''i ilkokula gidiyor."

*

Ülkelerindeki savaştan kaçıp Türkiye''ye sığınanlara gerekli insani yardımları yapmak gerekir ama bunu yaparken kendi geleceğimizi de olası risklerden korumalıyız.

Okumayan, yani geçerli bir meslek edinip iş bulma olanağına kavuşamayacak yüz binlerce çocuk yetişkin olduklarında ne yapacaklar?

Ne yazık ki bu çocukların bir bölümü önümüzdeki yıllarda şehir çetelerinin, suç örgütlerinin içinde yer alacaklar.

Halen okula giden Suriyeli çocukların ileride ne kadarının meslek ve iş sahibi olacakları da bugün itibariyle bilinmezliğini koruyor tabii.

+

Ak Parti iktidarının Suriyeli aileleri geri gönderme gibi bir planları olmadığı anlaşılıyor.

O halde bu ailelerin ve özellikle de çocuklarının ülkemize uyumu için gerekli adımların tez elden atılması gerekmez mi?