Fenerbahçe'de, gösterdiği yeteneğiyle tüm Türkiye'yi kendine hayran bırakan Rıdvan Dilmen, kariyerinin performansını gösterdiği 1988-89 sezonunda takımını şampiyonluğa taşır.

Aykut, Oğuz, Schumacher gibi oyuncuların bulunduğu yıldızlar topluluğu 103 gol atmayı başarırlar. 

Bu sezonda Rıdvan Dilmen 19 gol atar ve 38 de asist yapar.

İnanılması güç ama gerçek bu.

Sakatlık problemi yaşamasaydı ismini altın harflerle dünyaya duyurabilirdi.

1999-00 sezonunda Fenerbahçe'de teknik direktör olarak görev yapan Dilmen, ligde çıktığı 5 maçta da mağlup olmamasına karşın Fenerbahçe'nin UEFA kupasından elenmesi sonucunda görevini bıraktı. 

Daha sonra Altay ve Adana'yı da çalıştıran teknik direktörlükten vazgeçti.

Bundan sonra yorumculuğa başlayan Rıdvan Dilmen, yayıncı kuruluşta yorumculuk yaptı.

Uzun yıllardır NTV'de "Yüzde Yüz Futbol" adlı programda maçları yorumlayan Rıdvan Dilmen aldığı bir kararla hem NTV'den ayrıldığını hem de spor yorumculuğunu bıraktığını açıkladı.

Peki ne oldu da Rıdvan Dilmen birdenbire böyle bir karar aldı.

Rıdvan Dilmen her defasında "Şeytan" lakabını sevmediğini ifade etse de ona buradan vurmak isteyenler oldu.

Eski hakem ve provokatif yorumlarıyla tanınan Erman Toroğlu bu noktada başı çekti.

Başakşehir'in şampiyon olduğu geçen sezonda bir Trabzonspor maçının ardından Rıdvan Dilmen'e göndermede bulunarak, "Bu hakemlerin kafasına şeytan çabuk girmiş. Hakemler akıllı adamlardır. Mesajı alırlar. Şeytan çabuk girmiş bunların kanına." demişti.

Rıdvan Dilmen bu sözlerin ardından daha önceki yazılarımda da değindiğim üzere futboldaki kirli yapıya dair eleştirilerde bulunmuş ve savcıları göreve çağırmıştı.

"Futbolda Temiz Eller" operasyonu yapılması gerektiğini sıklıkla vurgulayan biriyim.

Rıdvan Dilmen'in NTV'deki tarihi canlı yayındaki ifadelerinin ardından hiçbir işlem yapılmadı, hiçbir savcı elini taşın altına koymadı.

Türk futbolu düzelecekse bu kirli yapı kurutulduktan sonra düzelecek.

Her hafta izlenen hakem rezaletleri, hakem tartışmaları, algı çabaları, ne kadar çok bağırırsan o kadar kazanırsın anlayışının bir son bulması gerekiyor.

Rıdvan Dilmen'in yorumculuğu bıraktığını açıkladığı mesajında şöyle bir ifade yer aldı: "Yakın bir zamanda bana ve aileme yapılan iftira dolu bu kampanyanın aktörlerini, asıl amaçlarının şahsım üzerinden halkı kin ve nefretle kutuplaştırmak olduğunu, tetikçilerini ve azmettiricilerini bilgi ve belgelerle tek tek ifşa edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın."

Açıklama metnindeki bu kısım oldukça dikkat çekiciydi.

Yine söylüyorum yine yazıyorum.

Futbola siyaseti sokup nasıl ki 'cahil' futbolculara ve ünlülere Evet kampanyası yaptığında sana kızdıysam ve yanında değil tam karşında durduysam burada ise yanındayım.

Çünkü; kirli yapı temizlenmeden nefes alamayız.

Önümüzdeki günler, haftalar, aylarda şaşıracağınız gelişmeler olacak.