Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Reklamcılar da kaybetti

Milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedenleri arasında reklam şirketlerini de saymak gerekir.

CHP'nin seçim kampanyasını yürüten reklam şirketi örneğin.

Doğru sloganlar ve mesajlarla toplumun genelini kucaklayan etkili bir kampanya yürütülmesini sağlasaydı seçimlerde alınan sonuçlar başka olabilirdi.

Gazetelerde yer alan haberlere göre o şirketle yollar ayrılmış, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda görev yapması için yeni bir şirketle anlaşılmış.

Ama bu yeni şirketin doğru şeyler yaptığından da kuşkuluyum.

Kılıçdaroğlu'nun efendi, nazik, hoşgörülü, saygılı bir karakteri var.

Ajansın bunu göz ardı edip ona "Bu ne şiddet bu celal!" diye özetlenebilecek tarzda konuşup davranması için önerilerde bulunması anlaşılır bir şey değil.

Böylece kişiliğiyle, konuşma tarzıyla tanıdığımız liderin yerine sahicilikten uzak bir lider çıkarılıyor karşımıza.

Ajansın ikinci tur için bulduğu sloganlar da pek çarpıcı değil doğrusu.

Örneğin, "Depremde kan ve çadır satanlarla, canları enkaz altında bırakanlarla birlikte mi yürüyeceksin? Karar ver!" sloganında olduğu gibi.

Seçmenin gönlünü alıcı değil adeta onu suçlayıcı bir üslup değil mi bu?

Dilerim Kılıçdaroğlu hiç olmazsa bundan sonra reklam şirketinin dediklerini hemen uygulamayıp sağduyunun süzgecinden geçirir, kampanyasını buna göre yürütür.

YANLIŞ VE DOĞRU

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Meclis'teki mevcut tabloda Cumhur ve Millet ittifakları tek başlarına Anayasa'yı değiştiremezler, uzlaşmaları gerekir. Cumhur İttifakı'ndan teklif gelmesi durumunda yeni anayasa için beraber çalışabiliriz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu yapılmadan karşı ittifaka selam niteliğinde algılanabilecek sözleri nedeniyle Ali Babacan'ı yadırgadım doğrusu.

Seçimin sonucunu beklemeliydi.

Babacan bunları söylerken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Kılıçdaroğlu'nun 13'üncü cumhurbaşkanı seçilmesi için hepimiz en şiddetli şekilde sonuna kadar çalışacağız. İstanbul'da yoğun saha çalışması olacak" dedi.

Doğru tavır bence budur.

HESAPLAŞMA ZAMANI

28 Mayıs'taki seçimin ardından bazı partilerde ciddi bir hesaplaşma başlayabilir.

Upuzun oy pusulasında 24 partinin adı vardı.

14 Mayıs'ta bunların çoğunun seçmen nezdinde karşılığının olmadığı yüzde 1'in bile altında aldıkları oylarla anlaşıldı.

Öyle görülüyor ki onlar siyasi yolculuklarına mevcut kadrolarıyla devam edemezler. Yeni bir anlayışa ihtiyaçları olacak. Ya da "Tamam" deyip partilerinin kapılarına kilit vuracaklar.

Kurulan ittifakların devam edip etmeyeceği de şu aşamada bilinmiyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu hepsi olmasa da bazı ittifakların geleceğiyle ilgili de belirleyici olabilir.

Hazır söz siyasi partilerden açılmışken bir hususu daha belirtmek istiyorum:

Seçime katılan parti sayısı 24'tü ama Türkiye'de siyasi parti sayısı tam 122.

Ülkemiz fiyat enflasyonunun yanı sıra parti enflasyonuyla da karşı karşıya.

28 Mayıs'tan sonra Meclis, parti kurmanın koşullarını gözden geçirip yeni kurallar koysa ve böylece aklına esen parti kuramasa hiç fena olmaz gibi geliyor bana.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları