Hürriyet Gazetesi'nde Hasan Kabahasanoğlu imzalı, 13 Nisan 2018 tarihinde bir haber yayınlandı…
Kaynak eski adıyla Doğan Haber Ajansı, yeni adıyla Demirören Haber Ajansı olan, haberin başlığı ise şuydu: "Otomobilin çarptığı Rabia Naz öldü, sürücü kaçtı."
Haberin ilk cümlesinde "Eynesil ilçesinde yol kenarında oyun oynadığı sırada otomobilin çarptığı Rabia Naz Vatan (11) yaşamını yitirdi. Kimliği belirlenemeyen sürücü, kaza yerinden kaçtı" bilgileri yer alıyordu.
Sadece DHA değil aynı şekilde İhlas Haber Ajansı da haberi servis etmişti.
Sonra ne olduysa "intihar" iddiaları ortaya atıldı.
Acılı baba Şaban Vatan evladının şüpheli ölümünün perde arkasını ortaya çıkarmak için tek başına yola koyuldu.
'Kaza'dan 'intihar'a giden süreci aydınlatmaya çalışırken, başına da gelmeyen kalmadı…
Önce akıl hastanesine yatırmaya çalıştılar, sonra hem eşini, hem kendisini, hem de olayın peşine düşen gazetecileri gözaltına aldılar.
Rabia Naz davasını için büyük gayret gösteren gazeteci Metin Cihan ise can güvenliğinden endişe ederek çareyi yurt dışına gitmekte buldu.
Yüreği kanayan bir aileye ve sadece olayı aydınlatmaya çalışan, kamuoyuna doğru bilgi aktarmak için çaba sarf eden gazetecilere akıl almaz muamele…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu her ne kadar "Bugüne kadar babanın iddialarını kanıtlayacak en ufak bulguya rastlamadık. Bu meseleyi kapatabilecek Türkiye'de bir güç yok. Böyle bir vicdan da yok" diye açıklama yapsa da karanlık bir el, göz göre göre olayı örtbas etmeye çalışıyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim Alan, "Rabia Naz Vatan'ın ölümüyle ilgili soruşturmada sona gelindi" demişti.
Açıklamadan neredeyse 7 ay geçti, hâlâ bir gelişme yok…
Aksine sesini duyurmaya çalışan aileye ve olayın peşine düşen gazetecilere gözaltı kararı var.
Gazeteci Metin Cihan, Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Abdürrahim Alan için "Büyük bir telaşla hareket ediyor. Dosyayı aydınlatmak yerine iyice karanlığa gömüyor. Ben bu savcıya güvenemem. Güvenmiyorum" ifadelerini kullandı.
Kamuoyu tıpkı Şule Çet, Nadira Kadirova davaları gibi Rabia Naz davasını da yakından takip ediyor.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi de baba Şaban Vatan'a destek veriyor.
Eğer Soylu'nun dediği gibi 'Bu meseleyi kapatabilecek Türkiye'de bir güç yok'sa, karanlık bir el davanın üzerinde değilse, zaten yakın zamanda gerçekler ortaya çıkacaktır.
Vicdan sahibi herkesin davaya omuz vermesi gerekiyor.
Adaleti ancak sesimizi gür bir şekilde çıkararak, birbirimize el vererek, gerçekleri aramaktaki ısrarımızı sürdürerek sağlayabiliriz.
