Faşist diktatör Putin''in demokratik ülkelerde seçimleri etkileyerek kendi politikaları doğrultusunda manipüle etme girişimlerini Amerikan seçimlerinden biliyoruz.
Bu durumda Türkiye''de de seçimler yaklaşırken Putin''in seçim sonuçlarını etkileyebilecek operasyonlara girişmesini beklemek gerekmektedir.
Putin''in Erdoğan üstündeki etkisi biliniyor, Putin elindeki kozlar sayesinde Erdoğan''ın politikalarını kolayca yönlendirebiliyor ve elbette ki bu imkânı kaybetmek istemeyecektir.
Üstelik Putin, Ukrayna''ya karşı başlattığı ve on aydır sürdürdüğü barbarca saldırı sonrasında özgür dünyanın uyguladığı yaptırımları delebilmek için Türkiye''ye bu kadar mecburken, seçim sonuçları ile ilgilenmeyeceğini, mümkün olduğu hallerde manipülatif operasyonlara girişmeyeceğini beklemek fazlasıysa safdillik olacaktır.
Malum Ukrayna''ya yönelik saldırı yüzünden bütün özgür dünya Putin diktatörlüğüne ve bu diktatörlük ile iş birliği yapan oligarklara son derecede ağır yaptırımlar uyguluyor. Özgür dünyaya ait olduğu varsayılan Türkiye ise bugün için bu yaptırımlara katılmayan tek ülke konumunda bulunuyor. Venezuela ve Kuzey Kore gibi diktatörlükle yönetilen ülkeler zaten Putin ile iş birliği halindeler.
Türkiye''de bu yaptırımlara katılsa Rusya ve Putin emin olun çok ama çok daha zor bir durumda kalacaktır, lakin Recep Bey ne yardan vaz geçiyor ne de serden, Ukrayna ile Rusya arasında haklı haksız ayrımı yapmadan bir denge politikası uyguluyor.
Rusya ise bu durumdan son derecede memnun, Türkiye''de iktidarın değişmesini, bugünkü tek adam otokrasisinin sona ermesini ve demokratik bir rejim kurulmasını istemiyor. Böyle bir rejim kurulur ve özgür dünyanın uyguladığı yaptırımlara katılırsa başının iyice derde gireceğini biliyor.
Putin Türkiye''de yaşanan ekonomik krizin yarattığı sorunları görüyor ve bu sorunların örtbas edilmesinde Recep Bey''e destek veriyor, iktidarın değişmesini önlemeye çalışıyor.
Piyasalarda konuşulan BOTAŞ''ın 20 milyar dolarlık borcunun 2024''e ötelenmesi ve Akkuyu Nükleer Santraline ait bir takım paraların erkenden Türkiye''ye getirilmesi gibi operasyonları hep Putin''in seçimlere müdahale operasyonları olarak okumak gerekmektedir.
Neticede bu paralar elbette ödenecek, hem de çok büyük bir olasılıkla faizi ile birlikte ödenecek ve lakin bu gün için döviz talebini azaltıcı, kurları sabit tutmayı kolaylaştırıcı bir etkisi olacak ve buda Recep Bey açısından son derecede önemli bir husus.
Görünen o ki Recep Bey 2024''e kadar kim öle kim kala hesabı yapıyor, eğer seçimleri kazanırsam o zaman düşünürüz, kaybedersem gelecek iktidarın kucağına bir bomba daha bırakmış olurum düşüncesinde.
Muhalefetin bu durumda Putin''e "bugün yaptıklarının elbette bir bedeli olacak, iktidar değiştiğinde, biz iktidara geldiğimizde sana Türkiye''nin içi siyasetine ve seçimlerine müdahale etme girişimlerinin bedelini en ağır şekilde ödetiriz" demek zorundadır. Yoksa bu operasyonların ardı arkası kesilmeyecektir.
Muhalefet halka yönelik olarak da bu tip işlerin iktidara yarasa da halka yaramayacağını anlatabilmelidir. Düşünün BOTAŞ Rusya''ya borcunu ödemiyor ama vatandaş hâlihazırda eşek yükü ile doğalgaz parası ödüyor, iktidar bu parayı seçim harcamalarında kullanacak ve Rusya''ya ödeme günü eninde sonunda gelecek çünkü Putin bir kıyak geçip bu gazı bedavaya vermiyor ya da hibe etmiyor, sadece ve sadece ödemesini öteliyor. Ödeme günü geldiğinde bu ödeme gene vatandaşlardan alınacak paralar ile yapılacak, yani bu ertelemenin vatandaşa herhangi bir faydası olmayacak, işte bunu halka çok iyi anlatabilmek gerekmektedir.
Ayrıca Recep Beyin Putin''in desteğini sağlayabilmek için başka ne gibi tavizler vermek zorunda kaldığını da bilmiyoruz.
Örneğin Suriye ve Libya''da neler olup bitiyor? Zamanında esip gürleyen, buralar bizden sorulur diyen iktidar bu aralar pek bir sessiz, sedasız. Bölgede Rusya''nın etkinliğinin çok arttığı belli oluyor.
Demedi demeyin eğer muhalefet Putin''in seçimlere müdahale gücünü dikkate almazsa seçimlerde ciddi bir yenilgi alınabilir, çok geç olmadan önce önlem almak gerekir diye düşünüyorum.
