Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Alanur ÖZALP

Alanur ÖZALP

PSİKOLOG GÖZÜYLE

Psikolojide bilinmesi gerekenler

Ufak olmasına rağmen hayatımızı altüst eden bazı konular çocukların ve ailenin dengesini bozar. Bu sorunlar biz psikologların çok karşılaştıkları önemli sorunlardır. Bu sorunlardan biri ise okullar tatil olduğunda pek çok aile çocuklarını köye, memlekete veya büyüklerinin yanına göndermeyi bir çıkış yolu olarak düşünebilir. Özellikle ufak çocuklar (7 yaş altı) en az bir haftayı geçen ayrılıklardan bile psikolojik olarak olumsuz etkilenebilmektedir. Daha büyük çocuklar ise bir aydan daha fazla süren ayrılıklarda psikolojik olarak olumsuz etkilenerek psikolojik semptomları  ortaya çıkartırlar. Örneğin tırnak yeme, kekeleme, gece ıslatmaları gibi. Aile elden geldiğince kendini zorlayarak çocuklarının aileden ayrılmaması için çaba göstermelidir. Çıkış yolu çocuklarını başka bir şehirde veya semtte olan anne babasının yanına göndermek değildir. Aile çocuk kararını verirken çocukla yaşamlarına nasıl devam edeceklerini planlamalıdır. Çalışan bir anne doğum yapmayı düşündüğü zaman en az bir veya iki yıl çocuğuyla birlikte zaman geçirebileceği durumu organize etmelidir. Bebekliklerinden beri büyükannelerinin yanında yetişmiş olan çocuklar daha sonra kendi anneleriyle bir araya geldiklerinde zorluk çeker sıkıntıya düşer mutsuz olurlar. Hem kendi annelerine hem büyükannelerine kızgınlık ve öfke geliştirirler. Böyle bir öfkeyi duymuş olmaktan dolayı suçluluk duyarlar, pek çok duygusal zorluğu birlikte yaşarlar. Bu deneyimler onların psikolojilerini olumsuz yönde etkileyebilecektir.

Günümüzde çocuklara yönelik pek çok seçenek vardır. Play Grouplar, Kreşler, ana okulları, yuvalar, ücretli ve ücretsiz yaz okulları ve yaz kampları mevcuttur. Spor kulüplerinin ve çeşitli kuruluşların açtıkları yaz okulları ya ücretsiz ya da çok az bir ücretle çocuklara çeşitli beceriler kazandırmak için açılmıştır. Bu tip organizasyonları kullanarak çocukların aileden kopması veya ayrılmaması yönünde adımlar atılmalıdır.

Çocukların psikolojisinde önemli olan bir başka konu ise eşler arasında geçimsizlik, anlaşmazlık ve sorunlar ortaya çıktığında yanlış bir yönlendirme, çifte çocuk yapın, çocuk evliliği kurtarır, evlilikteki sorunları halleder denmesidir. Bu çok tehlikeli ve sağlıksız bir yoldur. Zaten mutsuz, huzursuz olan iki kişi çocuğun getireceği yükü kaldırmakta zorlanacaklarından dolayı evlilikleri ile ilgili sorunlar daha fazla artacaktır. Böyle bir dönemde dünyaya gelmiş olan çocuk annenin veya babanın mutsuzluğunu, sıkıntısını, isteksizliğini sezecek ve bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Bu etki onu ömür boyu takip edecek ve etkileyecek ve suçluluk duymasına sebep olacaktır. Pek çok çocuk ailedeki geçimsizlik ve mutsuzluktan kendisini suçlamakta kendisinden dolayı anne babanın kavga ettiğini düşünmekte, bu durumdan dolayı da kendisini değersiz hissetmektedir. Bu hissi yetişkin yaşa geldiğinde başkalarına karşı da kendilerine olan inanç ve güvenlerini olumsuz yönde etkileyecektir. Böyle gergin bir ortamda yetişen çocukların şiddete eğilimli oldukları bilinmektedir. Bu şiddet eğilimi yetişkin yaşta da çocuğu hırçın ve agresif ilişkilerin içine sokabilecek ve mutsuz edecektir. Bir atasözünde denir ki "babanın çocuklarına yapacağı en iyi şey, annelerini sevmesidir". Huzurlu bir aile ortamı olmazsa ve mutlu bir anne olmazsa böyle bir aileden mutlu ve başarılı bir çocuk yetişmesi zor hatta mümkün değildir. Ailede sorunlar varsa çocuk yapmadan bir psikologa mutlaka danışılmalıdır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları