Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Popülizme dikkat!

1991 genel seçimine giderken muhalefetteki DYP''nin Genel Başkanı Süleyman Demirel emeklilik yaşının çok yüksek olduğunu belirterek "mezarda emekliliğe" karşı çıkıyor, iktidara geldiğinde bu tabloyu kısa sürede değiştireceğini vaat ediyordu.

 

ANAP iktidarının genel yıpranmışlığının yanı sıra bu vaat DYP''yi yüzde 27 oranındaki oy ile birinci parti yaptı ve SHP ile kurulan koalisyon hükümetiyle iktidara taşıdı.

Başbakanlık koltuğuna oturan Demirel, seçim meydanlarında dile getirdiği "erken emeklilik" yasasını 1992''de çıkardı.

Ve bu yasaya dayanarak kısa sürede yüz binlerce kişi emekliye ayrıldı.

Kadınlar 38, erkekler 40 yaşında emekli olabiliyordu.

İş hayatına erken başladıkları için 34 yaşında emekli olan kadınlar bile vardı.

İlk başta her şey mükemmel gibi görünüyordu.

Genç insanlar emekli olduktan sonra da çalışmaya devam ediyor ve çift maaşa kavuşmanın rahatlığını yaşıyordu.

Ama olayın görünmeyen boyutları vahimdi.

Erken emeklilik sosyal güvenlik kurumlarına, dolayısıyla da ülke bütçesine altından kalkılması zor ağır bir yük getirmişti.

Diğer yandan genç emeklilerin çalışmaya devam etmesi gençlerin iş bulmasını zorlaştırıyor, dolayısıyla işsizliği artırıyordu.

Seçim kazanmak amacıyla yapılan bir vaadin olumsuz sonuçları bugünlere kadar geldi.

...

Yazıya bu örnekle başlamamın nedeni, önümüzdeki seçimde Ak Parti''nin iktidarda kalabilmek, muhalefet partilerinin ise iktidara gelebilmek için yaptıkları vaatlerde dikkatli olmaları gerektiğini hatırlatmak.

Sanki iki taraf da biraz "Demirel taktiği" uyguluyor gibi geliyor bana...

Siyasi partiler vatandaşlara elbette daha iyi bir sosyal ve ekonomik gelecek vaat edeceklerdir.

Ama bu vaatlerin seçim sonrasında ülkeyi yeni krizlere sokacak boyutlara ulaşmaması, ekonomik gerçeklerden uzak olmaması gerekir.

Aman dikkat!

 

Sanatçının radikal değişimi

İlhan İrem, 1970''li yılların başında masum yüzü, yumuşak sesiyle çıkmıştı karşımıza.

Bestelediği Haydi Sil Gözlerini, Yazık Oldu Yarınlara, Anlasana, İşte Hayat, Olanlar Olmuş, Konuşamıyorum, Boş Ver Boş Ver Arkadaş gibi şarkılarla kısa sürede milyonları etkilemeyi başardı.

TRT Televizyonu''nda hayranlıkla izleniyor, plakları, kasetleri satış rekorları kırıyor, konserleri yoğun ilgi görüyordu.

"Romantik şarkıların prensi" diye anılmaya başlamıştı.

Böyle bir sanatçının halkın kendisini sevdiği, beğendiği tarzda devam etmesi, yeni bestelerini bu doğrultuda yapması beklenirdi.

Oysa böyle olmadı.

1980''li yıllarda radikal bir değişim yaşadı.

Bir çeşit inzivaya çekildi.

Popüler kültür ikonu olmaktan sıkılmıştı anlaşılan.

Müzik alanında kendine bulduğu yeni yolu "rock senfoni" diye adlandırdı.

O kitlelerin meftun olduğu sanatçı gitmiş, neredeyse marjinal müzik yapan biri gelmişti.

Değişim kılık kıyafetine, saç şekline de yansımıştı.

Yine sevenleri, yaptığı besteleri dinleyenler vardı ama hiçbir şey eskisi gibi değildi artık.

Bu arada sürekli okuyor ve yazıyordu. 5 kitap yayımladı.

...

Siyasetle de ilgilendi, bazı gazetelerde dikkat çeken yazılar kaleme aldı.

Örneğin 1999''da bir yazısında Fetullah Gülen''e şöyle seslendi:

"Sevgili Fetuş... Korkma gel artık... Vatanına dön... Biliyorsun başbakanımız bile senden sitayişle bahsediyor... Devlete çöreklediğin bunca kadroyla bütün suçlamalardan tereyağından kıl çeker gibi sıyrılırsın."

...

Müzik yaşamının son bölümünde mistik müziğe yöneldi.

İhtimal bu müzikte de bir derinlik vardı ama milyonların beklentilerini karşılamaktan, onu gönüllerdeki eski tahtına oturtmaktan yine uzaktı.

Aramızdan erken sayılabilecek bir yaşta ayrıldı.

Işıklar içinde uyusun.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları