"Ortak kader" ve "İki devlet tek millet" billboardlarıyla Türk liderleri karşılayan Pakistan ile Türkiye arasında ne bir gerginlik ne bir zıtlık olur?

Ne denk gelirsiniz ne de okursunuz. Öyle bir ilişki var iki ülke arasında. Ama 'o' ilginç olay hariç…

Yıl 1993…

Tansu Çiller, Türkiye tarihinin ilk kadın başbakanı oldu. Bir ay sonra da nükleer silaha sahip olan tek Müslüman ülke Pakistan'da da bir kadın Başbakan oldu. Adı Benazir Butto.

İki ülke aynı dönem kadın başbakanlarla yönetilince, bu iki lider arasında da 'kadın dayanışması' yaşanıyor. Karşılıklı telefon trafiği sonrası Pakistan Başbakanı Butto, ilk Türkiye ziyaretini planlıyor ve heyeti ile birlikte Türkiye'ye geliyor.

Butto heyecanlı ancak beklemediği bir şeyle karşılıyor. Uçaktan indiğinde Çiller'in karşılama heyetinde olmadığını görüyor. Butto "Çiller neden karşılamaya gelmedi?" diye düşünüyor ama içerliyor da.

Ziyaretin İstanbul ayağını kısa kesen Butto, Çiller'e 'kinleniyor'. Pakistan'a dönen Butto'nun ilk işi Türkiye'ye yaptırım uygulamak oluyor.

Yaptırım kapsamında, 1992 yılında bir Türk şirketin kazandığı 600 milyon dolarlık otoyol ihalesi iptal ediliyor.

Çiller de karşı yaptırım ile Pakistan'dan gerçekleştirilen pamuk ithalatına kota koyuyor. Kısa süreli bu kriz, Bosna Savaşı ve iki liderin eşlerinin iyi anlaşması sonrası yumuşuyor.

Öyle bir yumuşuyor ki Çiller ile Butto, ABD'nin her türlü 'tehlikeli' uyarılarına rağmen 3 Şubat 1994'te savaşın yaşandığı Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'yı ziyaret ediyor.

Çelik yelekler ve miğferler ile yapılan ziyaret dünya basınında da yankı uyandırıyor.

Bu arada bonus bilgiyle yazıyı bitireyim. Çiller ve Butto'nun eşleri Özer Çiller ve Asıf Zardari, öyle iyi anlaşmışlar ve saatlerce sohbet etmişler ki, iki liderin tehlikeli Bosna ziyaretinin fikri bile onlardan çıkmış. İnsan bazen gerçekten hayret ediyor…