Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Özüne yabancılaşma sorunu

"Kimsesizlerin kimsesi olmak" için yola çıktılar...

"Ezilenlere horlananlara kanat gereceğiz" dediler...

"Lükse şatafata karşı olduklarını" söylediler...

"Ekonomiyi rayına oturtacağız" diye konuştular...

"Kimse enflasyona ezdirilmeyecek" vaadinde bulundular...

*

Ak Parti iktidara böyle geldi.

Bugün ise çok farklı bir noktada konumlanıyor.

Kuruluş günlerinin Ak Parti'si olsaydı, boğaz tokluğuna çalışan atık kağıt toplayıcıları sille-tokat gözaltına alınmazdı.

Kuruluş günlerinin Ak Parti'si olsaydı, üniversitede eylem yapan gençler terörist gibi gösterilmeye çalışılmazdı.

Kuruluş günlerinin Ak Parti'si olsa, öğrencilerin yüzde 30'u kalacak yurt bulamazken, ortada hiç sorun yokmuş gibi davranılmazdı.

Kuruluş günlerinin Ak Parti'si olsa, sokak satıcıları belediye zabıtalarınca tekme tokat dövülmezdi.

Kuruluş günlerinin Ak Parti'si olsa, gerçek enflasyon yüzde 40'a yaklaşırken "Fiyatlar gayet normal" denilmezdi.

Kuruluş günlerinin Ak Parti'si olsa, lüks binalara, külliyelere avuç avuç para dökülmez, devlet protokolünü taşıması için ardı ardına uçaklar alınmazdı.

*

Özetlemek gerekirse:

Ak Parti'nin gerileyişinin nedeni; kuruluş günlerindeki felsefesinden ayrılmasından, kendine farklı bir yol seçmesinden kaynaklanıyor.

Yani ortada ciddi bir kökten uzaklaşma, özüne yabancılaşma sorunu var.

+

RİCAYLA SONUÇ ALINAMAZ

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her akşam sosyal medyadan yayınladığı mesajlarda koronavirüse karşı aşı yaptırmayanlara ricada bulunuyor, bir an önce sağlık merkezlerine gitmelerini istiyor.

Hemen belirtmeliyim ki bu iş ricayla filan olmaz.

Dünyada birçok ülkenin yaptığı gibi zorlayıcı önlemler almak gerekir.

Yani aşı yaptırmayanlar, işten çıkarılmaktan ücretsiz izine ayrılmaya kadar çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya bırakılmalıdır.

Üniversite öğrencileri aşısız olarak okullarına girememelidir.

Şehiriçi ve şehirlerarası ulaşım imkânlarından yararlanmak için aşı zorunluluğu getirilmelidir.

Konserlere, tiyatrolara, sinemalara, restoranlara, kafelere, AVM'lere aşı karnesi olmayanlar alınmamalıdır.

*

Aşı zorunluluğunun insan haklarına aykırı bir tarafı yoktur.

Tam aksine aşıyı isteğe bağlı kılmak insan haklarına aykırıdır.

Halk sağlığını korumak için herkesin aşılanması gerekiyorsa devletin görevi, "Rica ediyoruz beyler-hanımlar, lütfen aşınızı yaptırın" demek değil, onları aşı yaptırmaya zorlamaktır.

+

İNSAFSIZ TİCARET

Koronavirüsü tedavi ettiği öne sürülen ilaçta da tıpkı aşıda olduğu gibi insafsız bir ticaretin hüküm süreceği anlaşılıyor.

ABD yönetimi, geçtiğimiz hafta koronavirüse karşı ilaç geliştiren firmayla 1 milyon 700 bin tedaviye yetecek kadar ilaç temini için sözleşme imzaladı.

Her bir tedavi için firmaya 700 dolar ödenecek.

Peki, 700 dolara satılan o ilacın maliyeti ne?

İşte bunu Harward Halk Sağlığı Fakültesi ve Londra King's College Hastanesi araştırmış.

Ortaya çıkan gerçek korkunç:

700 dolara satılan ilacın maliyeti sadece 17.74 dolarmış.

Bizim paramıza çevirecek olursak:

İlacın maliyeti 158 lira, satış fiyatı 6300 lira.

Yani maliyet, satış fiyatının yaklaşık 40 katı.

Serbest piyasa ekonomisi bu olmamalı.

İlaç firmaları da kâr etmeli ama kâr insafsızlık boyutuna varmamalı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları