Sevgili okuyucularım, bugünkü köşemde sizlere gerek kamuda gerek ise özel sektörde bin bir zorluklarla görevlerini ifa etmeye çalışan özel güvenlik görevlilerinden bahsetmek istiyorum. Hastanelerde, postanelerde, metro ve tren istasyonlarında, alış-veriş merkezlerinde, otogarlarda ve birçok kamusal alanlarda kamu güvenliğinin tamamlayıcısı olarak görev ifa etmeye çalışan özel güvenlik görevlilerine sıkça rastlamaktayız. Ancak büyük bir çoğunluğumuz hala özel güvenlik görevlilerinin ne iş yaptıklarının ve görevlerinin önemini idrak edebilmiş değiller. İdrak edebilmiş olsalardı ki hemen hemen her gün basında özel güvenlik görevline karşı darp haberlerini göremeyecek/okumayacak olurduk. Ülkemizde hala özel güvenlik görevlisi deyince akıllara ne iş olsa yapan kişi gelmektedir. Birçok özel veya kamu kuruluşlarında asli görevlerinden hariç danışma görevlisi olarak yardımcı işlerde çalıştırılmaktadırlar.
Peki kimdir bu özel güvenlik görevlileri?
İş ve işlemlerimizi gerçekleştirmek için müracaat ettiğimiz kuruluşlarda bizleri her zaman ilk karşılayan özel güvenlik görevlileridir. Hatta ilgili kurumda işlemlerimiz yolunda gitmediğinde maalesef sinirimizi çıkarttığımız kişidir…
Salgın sürecinde ateşimizi ölçen kişidir…
Bankada, postanede, hastanede numaratörden numara fişi verip banko sırasını düzenleyen kişidir…
İhtiyar amcaların ve teyzelerin soru ve sorunlarına cevap vermeyen memurun görevini tamamlayan kişidir…
Görev yaptığı fabrikayı canı pahasına koruyan ve kollayan gerektiğinde canını feda etmekten imtina etmeyen kişidir…
Maçlarda saatlerce ayakta asayişi sağlan ve öfkeli taraftarın hedefinde ki kişidir…
Kamuda görev ifa ederken vefat ettiğinde şehit sayılmayan kişidir…
Güvenlikçi olarak adlandırılan kişidir özel güvenlik görevlisi.
Salgın sürecinde hatırlayalım İstanbul Maltepe deki Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesinde Koronavirüs tedavisi gören annesine ziyareti engellenen kişinin güvenlik görevlilerine olan saldırısını. O bıçaklı saldırının sonucunda bir özel güvenlik görevlisi vefat etmişti. Bir ailenin ocağına ateş düştüğünü unutmayalım.
Zar zor şartlarda görev yapan bu emekçilerin birçoğu ya asgari ücret ya da asgari ücretin biraz fazlasını almaktadırlar. Özellikle büyükşehirlerde adeta düşük maaşlarla hayatta kalabilme mücadelesi vermektedirler.
Özel güvenlik sektöründe taşeronluk sisteminin hâkim olması meslek mensubu kişilerin sosyal haklarında ciddi anlamla sıkıntılar oluşturmaktadır. Kölelik sisteminin günümüz şartlarına uyarlanmış hali olan taşeronluk sisteminin özel güvenlik sektöründen ve hatta tüm sektörlerden arındırılması gerekmektedir.
Taşeronda çalışmakta iken asgari ücretin en az yüzde on beş fazlasını alan, kadroya geçtikten belli bir süre sonra maaşları düşürülen asgari ücrete mahkûm bırakılan özel güvenlik görevlilerine bir an önce hak ettikleri maaş ve itibar verilmelidir. KİT'lerde çalışanlara ise söz verilmesine rağmen verilmeyen kadroları derhal tahsis edilmelidir.
Hemen hemen her alanda karşılaştığımız, huzur ve sükunumuz için görev yapan bu arkadaşlara bizlerde hak ettiği değeri, itibarı ve saygıyı göstermeliyiz.
Emin olalım ki özel güvenlik görevlileri çok şey istemiyorlar. Bizlerden saygıyı, devleti yönetenlerden ise hak ettikleri özlük haklarını…
