Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Osmanlı'nın İstanbul Şefkati

NTV''de yayınlanan "Esrarengiz İstanbul" belgeselinde ilginç bir bilgi paylaşıldı izleyicilerle.

Osmanlı döneminde İstanbul''a yerli-yabancı hiç kimse elini kolunu sallayarak giremezmiş.

Gelenler şehrin kapılarında ne için geldiği, nerede kalacağı, ne zaman döneceği konularında sorguya çekilir, alınan bilgilerin doğru olup olmadığı araştırıldıktan sonra giriş izni verilirmiş.

Bu kişilerin söz verdikleri tarihlerde şehirden ayrılıp ayrılmadıkları da takip edilirmiş.

Bazı kişiler ise, "Senin yüzünde meymenet yok" denilerek araştırmaya bile gerek görülmeden direkt geri yollanırmış.

Osmanlı''nın birçok uygulaması eleştirilebilir ama İstanbul gibi doğa ve tarih harikası bir şehri koruma-kollama konusundaki özenlerine saygı duymamak mümkün değil doğrusu.

GECİKMENİN BEDELİ

Altılı masanın toplantı üstüne toplantı yapmasına karşın ortak cumhurbaşkanı adayını bir türlü belirleyememesinin hem olumlu hem olumsuz yanları var.

Olumlu yanları şöyle sıralanabilir:

- Konu gündemin sıcak bir maddesi olarak televizyon ekranlarında, gazete sütunlarında, dost ve arkadaş toplantılarında sürekli  tartışılıyor.

- Kamuoyunda "Ortak adayın cumhurbaşkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu nedenle üzerinde önemle duruluyor" algısı yaratılıyor.

- Muhtemel adayların kendilerini daha iyi tanıtabilmek için canla başla çalışmaları, ürettikleri hizmet ve yaptıkları etkinlikleri artırmaları sağlanıyor.

- Cumhur İttifakı''nın açıklanan adayı eleştiri bombardımanına tutması, yıpratmaya çalışması geciktiriliyor.

                                                                                                      ***

Aday belirlemedeki gecikmenin yarattığı olumsuzluklar ise şöyle ifade edilebilir:

- Cumhur İttifakı''nın adayı neredeyse yıllardır belliyken, Millet İttifakı''nın adayını açıklayamaması kimi çevrelerde bir zaaf olarak görülüyor.

- Yine kimi çevrelerde, "Ortak aday çıkarmada bu kadar zorlanan altı parti yarın iktidar olduğunda önemli konularda nasıl anlaşacak" sorusunun sorulmasına neden oluyor.

- "Kim aday olacak" sorusu çevresinde oluşan gündem ülkenin ekonomi gibi, işsizlik gibi, terör gibi, sığınmacılar gibi, adalet sistemi gibi önemli sorunlarının tartışılmasını ikinci plana itiyor. Bu da iktidarın işine yarıyor.

NİYE DAHA ÖNCE VERMEDİNİZ?

Rusya''nın Ukrayna''yı işgaliyle başlayan savaş üç ayı bitirdi, dördüncü ayında ilerliyor.

Bu süre içinde Ruslar Ukrayna''nın birçok kentini harabeye çevirdi, binlerce asker ve sivili öldürdü, milyonlarca insanın evlerinden, yurtlarından göç etmesine neden oldu.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski''nin işgalin başladığı günlerde dile getirdiği "Bize kendimizi korumamız için acilen silah yardımı yapın" şeklindeki talepleri ABD''de karşılık bulmadı, Rusya''ya bazı ekonomik yaptırımlar uygulamakla yetinildi.

Ve savaş dördüncü ayındayken ABD Başkanı Biden geçtiğimiz günlerde "Ukrayna''ya gelişmiş füze sistemleri göndereceğiz" dedi.

"Günaydın Başkan" demek gerekir bu sözlere.

İşgal başladığında o gelişmiş füze sistemleri teslim edilseydi Ukraynalılar kendilerini kuşkusuz daha iyi savunacaklar ve ağır kayıplar vermeyeceklerdi.

Bana kalırsa ABD bir akıl tutulması sonucu değil bilinçli olarak böyle hareket etti. Savaşın binlerce kişinin ölmesi ve kentlerin harabeye dönmesi pahasına uzamasını özellikle istedi.  Bunu kendi çıkarına daha uygun buldu.

İleride gerçek anlamda yazılacak bir tarihin sayfalarında Rusya Devlet Başkanı Putin savaş suçlusu olarak yerini alacak. Ama aynı sayfalarda Biden da hiç iyi anılmayacak.

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları