Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baran Furkan Gül

Baran Furkan Gül

Serbest Yorum

Ortada kalırsınız…

Türkiye son günlerde Sedat Peker'in videolarından başka bir şey konuşamaz oldu.

Öyle ki, koronavirüs vaka sayıları, ölümler ve gelecek aşılar bile gündemde tutunamıyor.

Sedat Peker'in iddialarına artık İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yanıt vermek durumunda kalıyor.

TRT Haber kanalında yaptığı yayında öyle bir hazırlanmıştı ki, Soylu konuştuğunda hazır grafikler yayına veriliyordu.

Elbette devlet kanalında yapılan yayında, devletin bakanı hazırlıksız yakalanamaz.

Sedat Peker'in öyle iddiaları var ki...

Süleyman Soylu'dan Mehmet Ağar'a ve Savaş Buldan'a kadar...

Ve her geçen gün dozu artırıyor.

Benim bu kavgada dikkat çekmek istediğim konu ise yine gazeteci ve gazetecilik...

Çünkü Süleyman Soylu ve Sedat Peker kavgasında kabak iki "gazetecinin" başına patladı.

Hadi Özışık ve Süleyman Özışık.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakınlıklarıyla bilinirler.

İnternethaber sitesinin de sahipleridir kendileri.

Bu olay patlak verdiğinde herkes, her şeyi söyledi ama kimse bir gazeteci ile siyasetçinin bu kadar yakın olmasını eleştirmedi.

Evet, geçmişten gelen bir 'dostlukları' olabilir.

Ancak sitelerindeki yayın politikası da bu 'dostluğu' dibine kadar hissettirdi her birimize...

Hatırlarsınız...

Gazeteci ile siyasetçi ilişkisinde kabağın siyasetçinin başına patladığı başka bir hadise var.

"Adam kazandı."

Siyasetçi 'dostluğuna' güvenerek gazeteciye "Adam kazandı" dedi, gazeteci de 'teyit almadan' özel mesajı yayında okuyuverdi.

Bu olay Türk siyasetinde unutulmayacak anılardan biri olarak hatırlanırken, gazetecilik adına da her zaman irdelenecek bir konu olarak kayıtlara geçti.

İçerik olarak farklı olsa da, Muharrem İnce ve İsmail Küçükkaya'nın ilişkisi ile Süleyman Soylu ve Hadi Özışık'ın ilişkisi neredeyse aynı mesajı verdi.

Gazeteci ile siyasetçiden dost olmaz!

Özel yaşamlarında istedikleri kadar samimi olursa olsun, profesyonel yaşamda çizgiyi çekemiyorsanız bu duruma düşersiniz.

Kimse için "birilerinin adamı" ifadesini kullanmak istemem.

Ancak birilerine yakınlığınızdan imtiyazla belli yerlerde görünür olursanız eninde sonunda bu noktalara geliyorsunuz.

Baksanıza konu ne kadar karışık…

Etik, liyakat, dostluk, güven, meslek vs. daha birçok başlığı içinde barındıran bir konu...

Ancak şunu da açıkça sormak isterim;

Hadi Özışık ve Süleyman Özışık isimlerinden kamu yararına ne iş görüldü?

Kaç defa kamu yararına iktidarı sorguladılar?

AKP'ye yakınlığı açıkça belli olan Anadolu Ajansı muhabiri kadar bile olabildiler mi?

Kaldı ki, o arkadaş bile "Belki de hayatımda ilk defa gazetecilik yaptım" dedi.

Unutulmasın; Politikada kader birliği olmaz...

Politikalar değişir, kalırsınız ortada!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları