Marmaris''te binlerce hektar ormanın yakılması idam cezasını yeniden gündeme getirdi.

Cumhur İttifakı''nın iki ortağı da, orman yakanlar için Ceza Kanunu''na idam cezası konulmasına sıcak bakıyorlar. Hatta MHP, cinayet ve tecavüz suçları için de idamın gelmesi gerektiğini savunuyor.

...

Peki, idam cezası gerçekten caydırıcı olur mu, bu suçu işleyenler darağacına gönderilirse sorun çözülür mü?

Bu soruya olumlu yanıt vermek zor.

ABD''de cinayet işleyenlere idam cezası verilebiliyor. Buna karşın her yıl yaklaşık 20 bin kişinin cinayete kurban gitmesine engel olunamıyor.

Suçun sosyolojik, ekonomik, psikolojik, fizyolojik nedenlerini göz ardı edip sadece cezalar üzerinde yoğunlaşarak sonuç alınamaz.

...

İdam cezasının geri gelmesinin şu sakıncaları var:

-Her ülkede adli hatalar yaşanabiliyor.

Türkiye''de de adliyelerin nasıl çalıştığını, vicdanlara sığmayan ne kararlar alındığını her gün televizyonlarda izliyor, gazetelerde okuyoruz.

İşte, son olarak Pınar Gültekin cinayeti failine verilen "ödül gibi ceza" toplumsal infiale yol açtı.

Yani mahkemeler her zaman doğru karar vermiyor. Ciddi yanılgılar içine düştükleri de oluyor.

Diğer cezalarda yanlışların telafisi mümkündür ama idamda yanlış telafi edilemez.

-İdamın, suçlunun çarptırılacağı en ağır ceza olduğu da tartışmalıdır.

İdama mahkûm olan kişi bir süre korku içinde yaşadıktan sonra hayata veda eder. Buna karşın ağırlaştırılmış müebbet hapis, hücre mahkûmiyeti gibi cezalar ömür boyu sürer.

-Çağdaş hukuk sistemi, suçun şahsiliği esasına dayanıyor.

Oysa idam cezasıyla bir kişi öldürülürse, sadece suçu işleyen değil, onun ailesi de cezalandırılmış oluyor, ömür boyu kaybettikleri çocuklarının, eşlerinin, kardeşlerinin acısıyla yaşamak zorunda kalıyorlar.

-Türkiye uzun yıllardır Avrupa Birliği''nin asli üyesi olmak için çaba harcıyor.

İdam cezasının mevzuatımızda yeniden yer alması bu cezaya kesin biçimde karşı olan Birliğe girme isteğimizi boşa düşürür, Avrupa''dan tümüyle dışlanmamıza yol açar.

...

Tabii, idama karşı çıkarken şunu da unutmamak gerekiyor.

Ormanı yakana idam cezası vermeyelim ama bugün olduğu gibi 4-5 yıl cezaevinde yatırıp sonra salıvermeyelim.

Söz konusu suçu işleyenlere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi için gerekli kanuni düzenlemeler Meclis tatile girmeden yapılabilir.

...

Unutulmaması gereken bir şey daha var:

Bir yandan orman yakmanın cezasını ağırlaştırırken diğer yandan ormanları en iyi şekilde korumanın yollarını da bulmak zorundayız.

Ormanlar, yolgeçen hanı gibi olmamalı, güvenlik elemanları, kamera sistemleri ve dronlar vasıtasıyla sıkı biçimde denetim altında tutulmalıdır, bir...

Ormanlara girerken sanki bir devlet dairesine girer gibi kimlik bırakmak zorunlu olmalıdır, iki...

Ormanların içinde gerektiğinde söndürme araçlarının rahatça girebileceği yollar yapılmalıdır, üç...

Yerleşim alanlarının ormanlarla iç içe olmasına izin verilmemelidir, dört...

Havadan müdahale yapacak uçak ve helikopterlerin sayısının geçen yıla göre epeyce artırıldığı anlaşılıyor. Ancak bu yeterli değildir. Aynı anda birçok yerde yangın çıkabileceği düşünülerek havadan söndürme sistemi daha iyi bir noktaya taşınmalıdır, beş...

Ormanlık alanların sadece yakılarak değil "orman alanı olma vasfını kaybetmiş" gibi gerekçelerle başka amaçlar için kullanılmasına da göz yumulmamalıdır, altı...