"Olur, olur bal gibi olur!"

Anavatan Partisi'yle, Doğru Yol Partisi'nin birleşmesinin büyük bir sinerji yaratacağına inanıldığı, ancak beklenenin olmadığı, gerçekleşmediği günlerdi.

Anavatan partili bir vatandaş, Anavatan Partisi il binasının önünde durdu.

Yüzü karmakarışıktı.

Sigarasından derin bir nefes çekti.

Bir süre İl binasını seyretti.

Yanındaki arkadaşlarına, binanın dış yüzünde Erkan Mumcu'nun "Çözüm için varız" sözü yazılı afişini göstererek, öfkeyle konuştu ;

-Çözdüler!...

Sonra sesini daha da yükselterek ;

-Çözdün gayrı dedi, rahatla!

Çözüm olmayınca, çözülmeler oluyor, kimi mukadderat diyor, kimi çözselerdi, böyle olmazdı diye geçmişe atıfta bulunuyor!

Sen onca badire atlat, ölümlerden dön, kör ışıklı tünellerden geç, at kendini dışarı, kimse elinden tutmasın, çaldığın kapılardan boş dön, yine de umudunu kaybetme…

Bundan sonrası bende, bu işlerin çözümü bende diyenleri ara ki, bulasın! Olacak iş mi?

Bir zamanlar Asu Maralman'ın söylediği çok hoş bir şarkı vardı. "Olur, olur bal gibi olur" diye…

"Kim demiş ki, olmaz diye" başlıyordu…Nakaratı' da "olur, olur bal gibi olur" diye devam edip gidiyordu.

Önemli olan çözüm! Çözüm demek, laf demek olduktan sonra…

Ne dersiniz, "olur olur bal gibi olur" diye, şarkılara umut mu bağlayalım?

*****

Ne diyor siyasilerimiz, sorunun değil, çözümün parçası olacağız, biz geleceğiz, biz çözeceğiz, sahaya ineceğiz, çalmadık kapı bırakmayacağız!

Hadi inşallah da…

Bugüne kadar yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatı filansa, yandı gülüm keten helva!

Bu günler lafların havada uçuştuğu, kürsü ve meydanlarda kapıştığı, ancak bu lafların kimsenin önüne ne bir ekmek, ne bir iş, ne de bir tabak aş koymadığı, koyamadığı günler.

Çözümün parçası olmak ne demek? Kolları sıvayıp işin içine dalmak değil mi? Taşın altına elini koymak değil mi?

Hadi o zaman!

****

Şimdi efendim, çözüm demek; Bundan böyle bizden "-ecek" ve "- acak" diye biten cümleler duymayacaksınız demek değil mi?

İçinden çıkılmaz sanılan kolay-zor cümle meseleyi çözmek değil mi?

Başlamak bitirmenin yarısıdır diye hoş bir kelam vardır ya…

İşte biz o kelamın başlamak denen kısmıyla henüz ilgilenemiyoruz!

Çözümün parçası olmak yerine, zevahiri lafla kurtarmak gibi garip bir yol seçmişiz.

*****

Biz çözümsüz hiçbir mesele bırakmayacağız diye onlarca yıldır konuşan siyasiler dinledik. Hâlâ da aynı minval üzere konuşmaya devam ediyorlar!

Çözüm bekleyen meseleler üst üste yığılmaya başladı. Toplu işten çıkarmalardan tutunda, kadınlarla ilgili acil çıkması gereken yasaya kadar, neler yok, neler. Çünkü, acil çözüm bekleyen bu konulardan bazıları öteleme haklarını çoktan doldurdu.

Çözümün gözyaşları hiç dinmedi. Hâlâ iki gözü, iki çeşme. Gün gelir, duyan da olur, görende, halin nedir diye soranda…Görünen dağın ardı da yakın, her sabahın umuda açılan yeni bir kapı ve taze bir başlangıç olduğu da…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları