Önce son günlerde medyada yer alan iki haberi hatırlatayım:

İlk haber şu:

"Bursa''da Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen yemek festivalinde yapılan yarışmada 10 dakika içinde 16 metre uzunluğunda börek yiyen yarışmacı birinci olurken, ikinciliği 15 metre, üçüncülüğü 11 metre uzunluğunda börek yiyen yarışmacılar aldı. Birinci gelerek 5 bin lira ödülün sahibi olan Erdem Sağlam, ''Amacım Bursa''nın plaka numarasına ulaşmaktı. Bunu gerçekleştirdiğim için çok mutluyum'' dedi."

İkinci haber ise şöyle:

"Antalya''nın Kaş ilçesinde düzenlenen Bal Şenliği renkli görüntülere sahne oldu. Özellikle bal yeme yarışması seyirciler tarafından ilgiyle izlendi. İki kategoride yapılan yarışmada erkeklerde Adem Tatlıkulak 1.5 kilo balı 33 saniyede tüketerek birinci oldu. Kadınlarda ise Zeynep Afşin birinciliği elde etti. Dereceye girenlere gram altın ödülü verildi."

***

Bu örnekler çoğaltılabilir.

Çeşitli festivaller kapsamında hamsi, döner, dürüm, midye, çöp şiş, köfte, Adana kebap, acı biber, baklava, kadayıf, kabak tatlısı yeme yarışmaları yapılıyor.

***

Festivallere karşı değilim.

Tam aksine genç kuşakların yemek kültürümüzü çeşitli yönleriyle öğrenmesi açısından yararı da var.

Ayrıca festivallere gelen turistlerin Türk yemekleriyle tanışması da sevindirici.

Ama ah bu festivaller bünyesinde düzenlenen hızlı yemek ve tatlı yeme yarışmaları olmasa...

Bunları son derece tehlikeli buluyorum.

Bir doktor dostun görüşünü aldım, o da aynı şeyi söyledi.

Yarışmacılar kazanmak için hızlı yemek yerken boğulabilirler. Ayrıca bir anda aşırı yemek tüketmek kalp krizi riskini artırabileceği gibi mide, akciğer, karaciğer ile böbrekler ve bağırsaklarda kalıcı hasarlara yol açabilir. Yine yarışma sırasında bedene yüklenen fazla miktardaki şeker de sorun yaratabilir.

***

"Hadi canım sende! Sonuçta eğlenceli yarışmalar bunlar! Hem benzerleri uzun yıllardır dünyanın dört bir yanında yapılıyor" şeklindeki itirazları duyar gibiyim.

Onlara yanıtım şudur:

Evet, birçok ülkede benzer yarışmalar yapılıyor ama bazen bu yarışmalar sırasında büyük dramlara da tanık olunuyor.

Bakın, uluslararası ajansların paylaştığı haberlerden birkaç örnek vereceğim:

- ABD''nin Massachusetts eyaletinde 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Madelyn Micpon, sosisli yemek yarışması sırasında aniden fenalaştı. Nefes almakta zorlanan genç yarışmacı hemen hastaneye kaldırıldıysa da kurtarılamadı.

- Avusturalya''da düzenlenen kek yeme yarışmasına katılan 60 yaşındaki kadın kek dilimlerini ardı ardına midesine indirmeye başladıktan bir süre sonra elini kolunu hareket ettiremez oldu. Hastaneye götürülen kadın tüm müdahalelere karşın yaşama veda etti.

-Meksika''nın Yucatan eyaletinin Tinum şehrinde yöresel lezzet Pozele''yi yeme yarışması sırasında katılımcılardan 48 yaşındaki Hugo Ismael fenalaşarak yere düştü. Ismael hastaneye bile kaldırılamadan can verdi.

***

Sonuç olarak şunu ifade etmek istiyorum:

Batı''yı örnek alacaksak hızlı yemek yarışmalarında değil, demokraside, insan haklarında, düşünce ve ifade özgürlüğünde, hukukun üstünlüğünde, bilimde, teknolojide örnek alalım.