Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Arslan Küçükyıldız

Arslan Küçükyıldız

KÜÇÜK İŞLER

Ölüme giderken çekim yapma hali

Toros yangınları, Karadeniz'deki seller… Bunlar çok büyük felaketler. Üzerinde ciddi olarak çalışılıp bilimsel araştırmalar yapılması gereken konular. Unutulmaması ve ders alınması gereken birçok yönü var. Uzak geçmişi unuttuğumuz gibi daha dün olanları da çabucak unutuveriyoruz. Konumuz felaket karşısında insanımızın hali. Yetkililer gerekli tedbirleri almamış tamam ama vatandaş ne durumda?

Azdavay ve Bozkurt'taki selden sonra üç video görüntüsü seyrettim. İkisi felaketten hemen sonra, diğeri epey sonra internete düşmüştü. İlki Azdavay Gültepe köyünde yıkılan köprünün başında, yıkılma anlarında, aralarında çocukların da olduğu birkaç kişiden biri tarafından, ikincisi Bozkurt'ta sele kapılan arabasında, belki de ölüme giderken çekim yapan vatandaş tarafından, üçüncüsü de selin başlangıcında Bozkurta on üç kilometre uzaklıktaki Koşmapınar köyünün Gürpınar mahallesinden bir vatandaş tarafından cep telefonlarıyla çekilmiş görüntüler.

Bozkurt'taki sel felaketiyle ilgili başkaca görüntüleri ve sözünü ettiğim üç görüntüyü dikkatle seyredenler bana katılacaklardır. Hatırlarsınız, KKTC'de bir Rum, sınırdaki Türk Bayrağını indirmeye yeltenmiş ve gereken cevabı tek kurşunla almıştı. İşte o karışıklıkta, kalabalıkta bir simitçi "simit, ayran" diye bağırıyormuş. Bozkurt'ta nehir yatağı taşmak üzere iken bile bazı insanlar böyle bir felaket yokmuş gibi, her şey doğal akışındaymış gibi hareket ediyor, işine gücüne bakıyor veya köprü başından, dere kenarlarından, evlerinin pencerelerinden görüntü çekmeye çalışıyordu. Felaketin geldiğini görmüyorlardı. Onlar için işin eğlence yönü önemliydi. Genel olarak baktığımızda vatandaşlarımız, herhangi bir olayda, olayın kendileri veya başkaları için bir tehlike oluşturup oluşturmayacağını düşünmek ve kişisel olarak alabilecekleri tedbirleri uygulamak yerine işin seyircisi olmakta, örneğin arabası içinde selde sürüklenirken çekimini yapmakta, hatta bunu canlı olarak yayınlamaktadır. Felaket doğrudan kendisini ilgilendirmeye başlayana kadar (düşman tarlanın kıyısına gelene kadar) ilgilenmiyor, tedbir almıyor. Buna rağmen "Off şuraya bak, aman Allahım, eyvah eyvah, Allahım bu nedir?" gibi ifadelerle sanki ilgileniyormuş gibi davranıyor. Bu arada çocuklar ve kadınlar tarafından uyarılsa da aldırış etmiyor. Ne zaman felaketin kendisine doğrudan zarar vereceğini görürse kıpırdamaya başlıyor. "Lan arabaları çekin" demeye başlıyor. Ama faydası yok, köprü göçmüştür O ana kadar etrafından "ne yapsak, haber versek mi?" diyenlere kulak asmıyor. Hatta "AFAD'a mı haber versek?" diyenlere "AFAD'ın bu saatten sonra yapabileceği bir şey yok" diyor. Yani kendisi tedbir almadığı gibi belki de alınabilecek tedbirlerin de önünü kesiyor. Hem kel, hem fodul.  "Kendisi tedbir almıyor, başkalarının da tedbir almasının önüne geçiyor!" dedik. Bundan daha vahimi de var: Genel bir bilinç oluşmadığı için "Bu sel Bozkurt'u vurur, tedbir alınması için yetkilileri arayayım. Yakınlarımı arayıp haber vereyim, annemi babamı uyarayım" demiyor. Bu cehalettir, kendini düşünüp milleti düşünmemektir. Millet bilincinin çözülmesidir.

Felaketler öyle birdenbire ortaya çıkmaz. Habercileri vardır. Bunlara bakılması gerekir. Buna göre insanımızın eğitilmesi gerekir. Yangın, sel ve depremde, gaz saldırısında, savaşta sadece kurtarma birliklerinin ve özel kuvvetlerin değil, bütün bir milletin ne yapacağını bilmesi gerekir. Türk milleti bilinci olmazsa, tarlasına kadar gelen düşmanı da göremez. Bilinçli olursa telefonla canlı yayın yapacağına itfaiyeyi, belediyeyi, polisi arar, belki sonra yayın aklına gelir. Gürpınar görüntülerinin altına şöyle bir yorum yapılmıştı: "Bu çekimleri yapanlar çekim yapacaklarına, yetkililere seli haber verselerdi, dedem yaşıyor olacaktı"

Özetle, Türk milleti afetlere, saydığım tehlikelere açık, çünkü cahil bırakılmış. Uyaranları da dikkate almıyor. Tedbir almıyor. Yetkililere haber vermiyor. Felaketler doğal olsun olmasın, Türk milleti bilinçli hale getirilmelidir. Türk, kardeşinin parmağının ucuna diken batsa yerinden fırlayıp yardıma koşar, çekim yapmaz! Sel karşısında neysek, genel durumumuz da budur.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları