Geçen ay Meclis''te kabul edilen yasayla sağlık çalışanlarına yönelik şiddet hareketleri katalog suç kapsamına alındı, yani saldırıda bulunanların adli denetim koşuluyla serbest bırakılıp yargılanmasına son verildi, tutuklu yargılanmaları uygulaması başlatıldı.

Ne var ki bu değişiklik bile şiddete çare olmadı.

Televizyonlarda izliyor, gazetelerde okuyoruz.

Hasta ve hasta yakınlarının; doktor, hemşire, teknisyen ve özel güvenlik elemanlarına silahlı, bıçaklı, yumruklu, tekmeli, küfürlü, hakaretli saldırıları hız kesmeden sürüyor.

İnsanlar, cezaevine girme pahasına fiziksel ve sözel şiddet uygulamaktan geri kalmıyorlar.

Buradan şu sonucu çıkarıyorum ben:

Demek ki sorunları sadece yasayla çözmek mümkün değil.

Başka önlemler de almak gerekiyor.

...

Peki, ne yapılabilir?

Sık sık kamu hastanelerine yolu düşen biri olarak gözlemim şu:

Görevini hakkıyla yapan, büyük saygı duyulacak sağlık çalışanları da var elbette ama bazı sağlık çalışanları hastaya ve hasta yakınlarına adeta bir bela gözüyle bakıyorlar.

Örneğin, gittiğim bir kamu sağlık kuruluşunda doktor, odasında tek başına oturuyor, bilgisayarının ekranına bakıyordu.

Kapıyı hafifçe tıklatıp içeri girdim, iyi günler dileğinde bulundum.

Doktor, bir süre tepkisiz kaldı, bilgisayarıyla ilgilenmeyi sürdürdü.

Neden sonra başını hafifçe kaldırdı, yüzünü adeta fare görmüşçesine ekşiterek baktı, "Ne var!" diye sordu.

Şikâyetimi anlattım.

Azarlar gibi sert bir üslupla verdiği yanıt aynen şöyle oldu:

"Bana niye geldin, kardiyolojiye gitsene!"

Ne tansiyon ölçme, ne kalbi ve ciğerleri dinleme, ne laboratuvar tetkikleri isteme...

Hiç birini yapmadı, tekrar bilgisayarına döndü.

Aklımdan, "İzlediğiniz dizinin galiba en heyecanlı yerinde geldim. Kusura bakmayın, sizi bir süreliğine de olsa önemli uğraşınızdan alıkoydum" demek geçti ama hemen vazgeçtim.

Acil yardım butonuna basıp beni yaka paça önce karakola sonra adliyeye çektirmesi işten bile değildi.

Teşekkür edip ayrıldım yanından.

...

Acil servislerde durum daha da vahim tabii.

Örneğin, kalp krizi geçirdiği için acil servise getirilen bir hasta ile onun yakınlarının duyarlılığı poliklinik muayenesi olmak için aile hekimliğine ya da hastaneye gidenlerden çok farklı oluyor.

Onlara daha özenli davranmak, vakit geçirmeden ilgilenmek gerekiyor.

Bu yapılmayıp üstüne bir de bağırıp çağırma eklenince, kimi zaman hastada kimi zaman yakınlarında sigortalar atıyor, hiç istenmeyen görüntüler çıkıyor ortaya.

...

Sağlık Bakanlığı''na önerim şudur:

Bakanlık müfettişleri tebdili kıyafetle hastaneleri dolaşmalı, başta doktor ve hemşireler olmak üzere sağlık çalışanlarının hastalarla ve onların yakınlarıyla nasıl muhatap olduklarına bizzat tanıklık etmeliler.

Ve hasta ile yakınlarına kurallara aykırı şekilde davrananlar hakkında gerekli yasal işlemleri başlatmalılar.

Böyle bir uygulamaya gidilmesi eminim ki sağlık çalışanlarına şiddetin önlenmesinde çok etkili olur.

Güler yüzle karşılanıp gerekli muayene, tetkik ve tedavileri yapıldıktan sonra yine güler yüzle uğurlanan bir hastanın ve yakınının sağlık çalışanına şiddet uygulaması için hiçbir neden kalmaz ortada.