Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Nükleer silahı ateşleyecek el

ABD Başkanı Joe Biden, katıldığı bir toplantıda konuşmasını yaptıktan sonra yanında kimse olmadığı halde tokalaşmak amacıyla elini uzattı ve bir süre öyle kaldı.

Bu davranışı ülkede yoğun tartışmalara yol açtı.

Başkan''ın zihni melekelerinde ciddi sorun olduğu, kendisinin ya demansa yakalandığı ya da onun bir adım gerisinde bulunduğu iddia ediliyor. 

Daha önce eşi Jill Biden''ın, eski ABD Başkanı Obama döneminde başkan yardımcısı olduğunu söylediği, şimdiki başkan yardımcısı Kamala Harris''ten first lady diye bahsettiği de alaysı bir üslupla dile getiriliyor.

Yine bir konuşmasında,  Pensilvanya Üniversitesi''nde 4 yıl boyunca kadrolu profesörlük yaptığını belirttiği, buna karşın gerçekte o üniversitede sadece onursal profesörlük yaptığı, akademik ders vermediği de hayretler içinde anlatılanlar arasında.

 

*

 

Biden, 79 yaşında. Yani zihinsel melekelerinin yavaşlaması hatta demansa yakalanması doğaldır.

Doğal olmayan böyle bir kişinin ABD gibi süper bir gücün başkanlık koltuğunda oturuyor olmasıdır.

Nükleer silahların ateşlenmesi emrini verebilecek bir kişinin kafa karışıklığı içinde olması herhalde dünyadaki tüm insanlar için yaşamsal bir sorundur.

Dilerim ki Biden''ın önemli bir sağlık sorunu yoktur, yadırganan hareketleri ve sözleri yorgunluğa bağlı geçici şeylerdir.

+

RAPOR ÇOK, OKUYAN YOK

Türkiye Büyük Millet Meclisi''nde kadına yönelik şiddet olaylarını araştırmak için son yıllarda iki ayrı komisyon kuruldu.

Aylarca çalışan bu komisyonlar yüzlerce sayfa tutan ayrıntılı raporlar hazırladı.

Ne var ki söz konusu raporlar raflarda tozlanmaya terk edildi, dile getirilen şiddeti önlemeye yönelik birçok akılcı çözüm önerisi icra makamlarınca dikkate alınmadı.

Dün bu raporlara göz gezdirdim ve "Neden bunları kimse okumuyor ve gereğini yapmıyor" diye üzüldüm.

İşte o raporlardan birkaç paragraf:

- Çocuklara okul öncesi dönemden itibaren sağlıklı iletişim, öfke kontrolü, stresle baş etme konularında dersler verilmelidir.

- Kadınlar ve erkekler her zaman eşit olarak nitelendirilmeli, onların eşit olmadığını söylemek nefret suçu kapsamına girmelidir.

- Evlenmek isteyenler, psikolojik testlerden geçirilmeli, sorunlu olduğu saptananların evlenmelerine engel olunmalıdır.

- Medya, kadına yönelik şiddet haberlerini verirken namus cinayeti, öfke nöbeti, kıskançlık krizi gibi saldırganı mazur gösterecek tanımlar yapmaktan kaçınmalı, şiddet mağduru kadının kimliğini açıkça ortaya koyarken saldırganı yüzünü buzlayarak gizleme yoluna gitmemelidir.

- Beyaz kadın ticareti yapmak ile randevu evi çalıştırmak da kadına yönelik şiddet eylemi kapsamına alınmalıdır.

- Kadınların yaklaşık yarısının boşanma sürecinde öldürüldüğü bilinmektedir. Bu gerçekten hareketle söz konusu dönemde kadınların korunmasına özel önem verilmelidir.

- Ruhsatsız silahlar şiddet olaylarında önemli rol oynamaktadır. Kişilerin bu silahları nerelerden ve nasıl temin ettikleri takip edilmelidir. 

- Şiddete uğrayan kadınlar, şiddete başvuran erkeklerle yaşamaya mahkûm olmamaları için yaşamlarını sürdürecek iş olanaklarına kavuşturulmalıdır.

- Sığınma evlerinin sayısı artırılmalıdır.

- Şiddet uygulayan erkekler tedavi altına alınmalıdır.

- Türk Dil Kurumu''na, kadınlar aleyhine ayrımcılık, şiddet ve cinsiyetçi ifadeler içeren sözcük ve deyimlerin sözlüklerden ayıklaması görevi verilmelidir.

- Üniversiteler, kadına yönelik şiddet ve bunun nasıl önlenebileceği konularında daha fazla araştırma yapmalıdır.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları