Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Neşeli şarkıcı, öfkeli mizahçı

Pakize Suda''nın şarkıcılığı da, televizyon sunuculuğu da, dizi oyunculuğu da özgündü.

Ama bana kalırsa en güçlü yanı Ertuğrul Özkök''ün genel yayın yönetmenliği döneminde 40''lı yaşlarında Hürriyet''te başladığı yazarlığıydı.

İnce bir mizahla kaleme aldığı siyasetten uzak yazıları kısa sürede çok sevildi, bir anda ülkenin en çok okunan yazarlarından biri oldu.

...

 

Bir yazısında, "İnsan ömrü iki misline çıkacak" başlığıyla yayımlanan haberle ilgili şu yorumu yapmıştı örneğin:

"Bilmiyorum son senelerde kaçıncı duyuşumuz bu haberi. İki üç ayda bir müjde veriliyor, lakin hâlâ giden gidene...

Biraz acele etseler şu bilim adamları diyorum.

Hayır, kıl payı kaçıracağız ona yanıyorum. Ya ne yapacaklarsa hemen yapsınlar ya da sonsuza kadar unutsunlar bu işi.

Benden sonra yaparlarsa iki elim yakalarında olur, bilmiş olsunlar."

...

"Erkek adam" başlıklı yazısında ise erkeklere fena halde yüklenmişti:

"Erkek adam, hiçbir şeyi bilmediği hariç her şeyi bilir.

Çok konuşanı da vardır, az konuşanı da ama çok düşüneni yoktur.

Ağlamaz ağlatır, gülmez güldürmez.

Bir kaşı sürekli kalkıktır.

Göğsündeki kıllarla gurur duyar.

İcabında sever ama belli etmez.

Onun için hayatta en önemli üç şey futbol, futbol ve futboldur.

Erkek adamın erkek olduğu kesindir de adam olduğu tartışılır."

...

Evliliklere bakışı da sıcak değildi doğrusu:

"Evlilik eşinizle hısımdan ziyade hasım olmanız demektir.

Artık asla kendinize ait bir yorganınızın olmaması demektir.

Karınızın müfettişlik ve hafiyelik gibi işlere yatkın olduğunu öğrenmeniz demektir.

Kararlarınızı onaylatacağınız bir merci oluşturmanız demektir.

Eve istediğiniz saatte döndüğünüz günleri özlemle anmanız demektir.

Talimat denen şeyin sadece amirden alınmayacağını öğrenmek demektir.

Attığınız her adımın size dırdır olarak geri dönmesi demektir.

İki ayrı dünyadan bir ucube dünya yaratmak demektir.

Teslim olmak suretiyle esir olmak demektir."

...

"Leyla" başlıklı yazısında da Leyla ile Mecnun''un efsane aşkını ti''ye almıştı:

"Ferhat, ''Dağları deleceğim'' diye tutturdu. İyi del bakalım. Şirin''e ne faydası olacaksa.

Yani şimdi Bolu Dağları''na, oraya buraya durmadan tüneller açılıp duruyor; kadın kısmı olarak o tünelleri açanların boynuna mı atılacağız?

Yarın adamın biri karşıma gelip ''Pakize Hanım, ben ekskavatörcü Süleyman. Bolu Dağları''nın delinmesi işinde çalıştım!'' dese ekskavatörün üstüne atlayıp ''Götür beni'' mi diyeceğim?" 

 ...

50''li yaşlarında çıkardığı kitaba "Ağız Tadıyla Sevişemedik" adını koyacak, cinsel sorunları kendini fazla sansürlemeden tartışacak kadar cesurdu.

Ne yazık ki 6 yıl önce demans hastalığının pençesine düştü.

Dünyaya boş gözlerle bakıyor, hiçbir şey hatırlamıyordu artık.

Yeğeninin desteğiyle yaşıyordu.

Olmadı.

Beynine gelen bir pıhtıyla 70 yaşında geride hoş bir seda bırakarak aramızdan ayrıldı.

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları