Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Neredeyse faydalı diyecekler...

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, "Marmara Denizi'nde yapılan balık ve midye analizlerinde müsilajın olumsuz etkisine rastlanmadı" dedi.

 

Daha önce de Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "İlk tespitler müsilajın insan sağlığı açısından bir tehlike ya da toksik etki yapmadığını gösterdi" diye konuşmuştu.

 

Müsilajın yani deniz salyasının nedeninin, denize atılan çöpler ile akıtılan sanayi atıkları ve lağım suları olduğu bilim insanlarınca defalarca açıklandı.

 

Buna rağmen oluşan kirliliğin insan sağlığını tehdit etmediğini ifade etmek Pollyanna'yı bile aşan bir iyimserlik olsa gerek.

 

Bakalım, deniz salyasının son derece faydalı, protein ve vitamin deposu bir ürün olduğunu, yemeklerden önce bir kaşık tüketilmesinin iyi olacağını söyleyen biri de çıkacak mı?

...

Sayın Bakan ve Genel Müdürün deniz salyası sorununa yaklaşımları, ANAP döneminin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ın Çernobil faciasından sonra yaptıklarını hatırlatıyor.

 

1986 yılıydı.

 

Sovyetler Birliği'nde Çernobil Nükleer Santrali'nde patlama oldu.

 

Santralden yayılan radyasyon Türkiye'de özellikle Karadeniz Bölgesi'ni etkiledi.

 

Bilim insanları, çay ürününün yoğun biçimde radyasyon aldığını, tüketilmemesi gerektiğini ısrarla anlatmaya çalıştılar.

 

Bakan Aral ise bu görüşe karşı çıkıyordu.

 

Katıldığı bir televizyon programında çayın zararsız olduğunu göstermek için milyonlarca izleyicinin önünde çayını yudumladı.

 

Sonraki yıllarda radyasyon nedeniyle Türkiye'de, özellikle de Karadeniz Bölgesi'nde kanser vakaları ciddi biçimde artış gösterdi.

++

BEDELLİ GAZETECİLİK

 

Bazı gazetecilerin mafyayla, iş dünyasıyla karanlık ilişkileri ortaya döküldükçe, Umur Talu'nun "Bedelli Gazetecilik" kitabı biraz daha önem kazandı gözümde.

 

Kitaptaki yazılardan birinde günümüz gazeteciliği, düzene ayak uydurmuş bir Neo-Usta'nın, mesleğe yeni adım atan çömezlere yaptığı şu tavsiyelerle çarpıcı bir şekilde eleştirilir:

 

-Gazeteciliğin ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden ve kim sorularından oluşan 5 N 1 K kuralını artık terk edip haberde 5 K 1 N kuralına geçin: Kimin talimatı? Kimin çıkarına? Kime karşı? Kimim ki itiraz edeyim? Kime ne? N'apim yani?

 

-Bağımsızlık karakteriniz ise küçük bir değişiklik yapın. Karaktersizlik bağımlılığınız olsun.

 

-Beyaz giyme kir olur. Medya ortamı malum. Koyu renk tercih edin. Göstermez.

 

-Gazetecilik dördüncü kuvvetimizdir. Diğer işlerimiz, menfaatlerimiz filan ondan önce gelir, ilk üç sırayı alırlar.

 

-Biz yolsuzluğa karşıyız. İki de bir yolsuz kalıp avans ve borç istemeyin.

 

-Araştırmacı gazeteciliği kavrayın. İlk şartı, neyi asla araştırmayacağınızı hemen araştırıp bulmaktır.

 

-Cesaretinizin c'sini hemen terk edin. Bize lazım olan, o kelimenin geriye kalan kısmıdır.

 

-Dün küfür ettiğinize bugün yalakalık etmeyin. Yarından itibaren başlarsınız.

 

-İyi yazarı anlamak çok kolaydır: Neyi iyi yazandan ziyade neyi yazmayacağını bilen çok ünlü ve çok itibarlı yüksek şahsiyettir.

 

-Herkesin kuklası olmayın. İpleriniz kimin elindeyse ona sadık kalın.

 

-Bir haberin yalan çıkması mühim değildir; bir yalanın haber olarak çıkması mühimdir. Daha ziyade buna çalışın.

 

-Haberiniz manşet oldu diye çok sevinmeyin. Manşetten kaçırılan, gizlenen hangi haberin yerine konduğunu bir bilseniz!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları