Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Özeren

Levent Özeren

Yazar

Murat Ağırel için yazdığı şiiri okuyunca gözyaşlarımı tutamadım

Dün bayramını kutlamak için eşi Dilek'i aradım.
 
Bayramda görüşeceklerini düşünerek, selamlarımı söylemesini isteyecektim.
 
Dilek "yok abi görüşmek yasak, 80 günde sadece ilk hafta, bir kez görüşebildik" dedi.
 
İnanamadım.
 
Tutukluların, aileleri ile bayramda dahi görüşememesi hukuki bir sistem midir?
 
Covid 19 sebebi ile mi böyle bir uygulama var?
 
Bilmiyorum.
 
Eğer böyle bir kanun varsa, suçları kesinleşmemiş, haklarında hüküm verilmemiş tutsaklara, böyle bir
uygulama yapılıyorsa, "psikolojik işkence"den başka bir tanımlaması olamaz.
 
Eğer bu uygulama hukuka uygunsa, değişmeli.
 
Kişiye göre yapılan bir uygulama ise çok vahim.
 
Sonra Oda Tv'de, 10 yaşındaki kızı Ada'nın Silivri'ye, babasına gönderdiği "Kahraman Babam" şiirini
 okuyunca, gözlerimde yaşların birikmesine engel olamadım.
 
Ada'yı biliyorum, babası gibi normal bir birey olmadığına tanığım.
 
7 yaşındayken tanıdım.
 
Bitmeyen soruları, araştırmacı karakteri, öğrenme isteği, genetiği olduğu o kadar belli oluyordu ki...
 
2015 yılında Twitter hesabı açmıştım, ilk aylarda şaşkın ördek gibi twitler atıyor, tanınmış kişileri etiketliyor, DM gruplarına dahil olmaya çalışıyordum.
 
O günlerde nereden rastlaştık hatırlamıyorum, Murat ile takipleşmeye başladık.
 
Facebook'ta arkadaş olduk.
 
Sonra telefon numaralarımızı aldık derken, hemen her gün 7/24 görüşür olduk.
 
Evlerimize misafir olduk, eşlerimizi tanıştırdık, yemekler yedik, yolculuklar yaptık, sabahlara kadar sohbetler ettik, sırlarımızı paylaştık, aynı otel odasında uyuduk.
 
Kısa süre içinde hayatlarımızın birer parçası olduk.
 
2017 Mayıs'ta Adalet Yürüyüşü etapları ve mitingine birlikte katıldık.
 
Atatürk, demokrasi ve adalet "moda tabirle" kırmızı çizgimizdi.
 
Hedefi, İtalya'da örneği yaşanan sosyal medya üzerinden oluşan bir sivil toplum dayanışmasını Türkiye'de hayata geçirmekti.
 
Bir kaç il gezdi, toplantılar düzenledi, yarım kaldı. İYİ Parti kuruluyordu, sol görüşlü olmasına rağmen,
"sağcı-solcu değil, ülkeye vatansever lâzım" diyerek ikna ettim.
 
İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı kurucusu ve İl Başkan Yardımcılığı görevi aldı.
 
24 Haziran seçiminde 29. sırada milletvekili adayı oldu. Seçilemeyeceği kesin olmasına rağmen, her gün
sahada çalıştı.
 
Amacı, bir yerlere kapağı atmak değildi. İnsanlara doğruları anlatabilmek tek derdiydi.
 
Bu arada, içinde bulunan gazetecilik cevheri tutuşmaya başladı.
 
Sayıştay Raporları'nı keşfetti.
 
Günlerce, gece yarılarına, sabahlara kadar adeta onları ezberledi.
 
Labirent gibi bilgileri takip etti, araştırdı, sorguladı, muhataplarına ulaştı.
 
Sayıştay raporları yazı serileri, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşerken, Murat Ağırel bir anda en çok okunan yazarlar arasına girdi.
 
Hem de ne girmek!
 
İstatistiklerde; okunma sıralarında her gün Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Emin Çölaşan, Çiğdem Toker gibi usta gazetecilerin arasında yer buldu.
 
Bir gün aradı; "Abi ben partiden istifa edeceğim, bağımsız gazetecilik bunu gerektirir" dedi.
 
Sessiz sedasız istifa etti.
 
Kimsenin haberi olmadı.
 
Çünkü Murat "adam"dı.
 
İlk kitabı "ŞAKİ" nin basılmadan önce adını söylediği bir kaç kişiden biriydim.
 
Şaki patladı, Murat tanındı.
 
Hedef olmaya, tehditler almaya başladı.
 
Ve bu devirde bedel ödemesi gerekecekti, biliyordu,
bekliyordu.
 
Geç bile kalındığını söylüyordu.
 
İkinci kitabı SARMAL'ı yazdığı, düzenlemek üzere editör ve güvendiği bir kaç kişiye gönderdiği günlerde
"Sarmal'dan sonra beni rahat bırakmazlar" demişti.
 
Evet... Murat bugün bedel ödüyor.
 
Belki herkes farkında değil ama Murat ülkesi ve ülkesinin geleceği adına bedel ödüyor.
 
Haklısın Ada...
 
Senin baban bir KAHRAMAN!
 
Sen gerçek bir Türkiye ve Atatürk sevdalısı vatanseversin.
 
Elbet geçecek bu günler...
 
Her gecenin ardından, gün doğar.
 
Her karanlığın ardından, ışık görülür.
 
Canım dostum, kardeşim, sırdaşım Murat...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları