Milli Egemenlik Bayramı 101 Yaşında

101 yıl önce bugün, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken Atatürk, bu devletin temelindeki fikri şöyle açıklıyordu:

"Efendiler, bu vaziyet karşısında bir tek karar vardır. O da, hâkimiyeti milliye müstenit, bilâkaydü şart müstakil yeni bir devleti tesis etmek."

Evet, Türk devletinin temelinde, Millî Egemenlik ve kayıtsız şartsız bağımsız bir devlet fikri vardır.

Nitekim bu Millî Egemenlik Türkiye Cumhuriyeti anayasalarında temel bir prensip olarak devamlılığını bugüne değin sürdürmüştür. 1921 yılında yapılan ilk anayasamızda bu fikir, daha birinci maddeden şu şekilde ifadesini bulmaktadır: "Hâkimiyet bilakaydü şart milletindir, idare usulü, halkın mukadderatını bizzat ve bir fiil idare etmesi esasına müsnevittir."

Kurtuluş savaşı boyunca Millî Egemenliğin halk aracılığı ile kullanılarak, sonuca ulaşmış olan Mustafa Kemal ve arkadaşları, Yeni Cumhuriyete tam şeklini veren 1924 anayasasında da, bu esastan ayrılmamışlardır. Bu anayasada hâkimiyet, yine "Bilakaydü, şart milletindir" ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin yegâne ve hakiki mümessili olup millet adına hakkı hâkimiyeti istimal eder.

Bu hâkimiyet hakkı ulus adına ve ancak yetkili organlar tarafından kullanıldığı zaman bir anlam taşımıştır ve taşımaktadır. 1924 anayasasının koyduğu esas, ihlâl edildiği zamandır ki, bunu ihlâl edenler bertaraf edilmiş ve yerine 1961 anayasasının koyduğu bugünkü düzen getirilmiştir.

Egemenlik, yeni anayasa düzeninin içerisinde de "Kayıtsız şartsız Türk Milletinindir." Millet Egemenliği, anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanılır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir biçimde belli bir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiç kimse veya organ, kaynağınn anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.

Anayasadan alınmayan bir yetkinin kullanılmasını yasaklayan 1961 düzenimiz, bu yasada mevcut yetkilerin yanlış değerlendirilmesine de yer verilmemiştir. Bazı göze çarpan yanlış değerlendirmeler ve tutumlar, Batılı anlamda demokratik hukuk devleti fikrine aykırı düşmektedir. Eğer bu tutumlar kanunlar halinde ortaya çıkmış ise, bu takdirde Anayasa Mahkemesi bunu denetleyebilmekte ve gereğinde iptal edebilmektedir. Anayasa Mahkemesi'ne intikal edemeyen davranışlar ise, anayasanın koyduğu esaslara aykırı düşmekte bundan bizzat demokratik hukuk devleti fikri zarar görmektedir.

Millî Egemenlik Bayramı'nda toplum olarak üzerinde durmamız gereken sorunlardan biri Millî Egemenlik kavramına vaki olabilecek karşı tutumları ortadan kaldıracak tedbirleri alabilmektedir.

Dünyada tek çocuk bayramı olan 23 Nisan Millî Egemenlik Bayramı'nı Mustafa Kemal Atatürk çocuk bayramı olarak kullanılmasının sebebini şöyle izah etmektedir. "Yeni Türkiye'nin kurucularının bu örneği, kendilerinden sonra gelecek kuşaklara hatırlatmak isteyişinde aramak gerekir."

Millî Egemenliğin 101. Yılını kutlayan Türk Milleti, kendisine bugünü armağan edenlerin en başında gelen Atatürk'e saygısını ancak O'nu anlamakla, O'na inanmakla göstermektedir.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları