Mehmetçik geçtiğimiz Çarşamba günü Suriye'yi girdi. Adına 'Barış Pınarı' verilen harekât geç de olsa başladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri hem havadan hem de birçok kara noktasından teröristlerinin üzerine gidiyor.

Altını çizerek söylüyorum, "Türkiye'nin istiklalini ve istikbalini düşünen" herkes harekâtı desteklemek zorunda…

Türkiye'nin de içinde yer aldığı Ortadoğu'da 22 ülkenin rejimi ve sınırlarının değiştirileceğine dair proje 2003 yılında ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice tarafından açıklanmıştı.

Ardından çok yakın geçmişte Arap Baharı'nı bizzat gördük, yaşadık.

Domino taşı gibi ülkelerin ya liderleri, ya rejimleri ya da sınırları değişti.

Buna rağmen büyük anti emperyalistler, hızlı devrimciler ülkemizi ciddi manada tehdit eden terör örgütlerine karşı verilen mücadeleye karşı çıkıyorlar.

Bazıları zaten bu ülkeye ve millete hiçbir aidiyet hissetmiyor…

O yüzden düşman ağzıyla yaptıkları konuşmaları garipsemiyoruz.

Sadece bir çelişkiyi hatırlatmak istiyoruz.

Hani emperyalizme karşıydınız?

68 kuşağı, tam bağımsız Türkiye diye haykıran çocuklardınız?

Gözleriniz kör mü oldu, aklınızı mı kaybettiniz?

'Savaşa Hayır' naraları atarak,  'Saray'ın Savaşı' diyerek ahmakça bir tavır içerisindesiniz.

ABD'nin 30 bin TIR silah ve mühimmat verdiği,  bebekleri katleden bir terör örgütüne sahip çıkıyorsunuz.

Bütün ideolojiler, inançlar bir kenara; gerçekten 9 aylık Suriyeli Muhammet bebeği bayrağa sarılı minik bir tabutta görünce hiç mi yüreğiniz sızlamadı?

'Millet İttifakı' parçalanmalıymış…

Olacak iş mi?

Harekât başlar başlamaz, birlik ve beraberlik mesajları vermesi beklenen Sayın Cumhurbaşkanı, "Adı Millet İttifakı, ama milletten nasibini almamış ittifakın zayıflaması, parçalanması çok çok önemli" diye açıklama yapıyor.

On binlerce askerimizle ciddi bir operasyon yapılırken, tüm dünya Türkiye'yi konuşurken, "Cumhurbaşkanı ve Başkomutan" olan zat, muhalefetin parçalanması gerektiğini söylüyor.

Bir kere de kendisinden bizleri şaşırtmasını bekliyoruz, sadece bir kere…