Bakmayın siz yazımın başlığına. MHP Genel Merkezi'nin yazıma konu olan belediye başkanından haberi olsa ne olur, olmasa ne olur! Çünkü İslamcı üssü olduğundan beri, MHP'nin zaten kendinden haberi yok…
Onun içindir ki; Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili'nin 15 Temmuz'un 4. yılı kapsamında düzenlenen bir programda yaptığı konuşmada FETÖ için, "Osmanlı İmparatorluğu'nda Prens Sabahattin ile başlayıp, Jön Türk Hareketi ve İttihat ve Terakki ile devam eden ve Osmanlı İmparatorluğunu sonlandıran hareketlerin bir devamıdır" ifadelerini kullandığı halde MHP rozetini taşımaya devam edecek olması, asla abesle iştigal değildir…
Öyle ki MHP'den ihraç edilmeniz için, partinizin iktidarını isteme, başka bir ismin genel başkan adaylığını desteklemek suretiyle "lidere sadakatsizlik etme" gibi kabahatleri işlemeniz gerekiyor. Her ne kadar zaten soğuk savaş kalıplı bir milliyetçilik ve siyaseti sürdürüyor olsa da, MHP'nin temsil iddiasında olduğu misyona aykırı davranış ve söylemlerinizin bir kıymet-i harbiyesi yok ihraç edilmeniz için…
Vergili'nin söylediklerini Yeni MHP'nin AKP'ye eklemli çizgisi tasdik ediyor ne de olsa. Osmanlı'yı İttihatçıların yıktığına inanan zihniyet, Atatürk'e de zaman zaman aynı suçlamayı yapar… Gün gelir, Yeni Türkiye'nin Yeni MHP'si olmanın bir gereği olarak, Atatürk karşıtlığı da kendini gösterebilir MHP'de. Olmaz demeyin! İskilipli Atıf'ı anma programlarına katılan MHP'liler bile var, Cumhur İttifakı'nın ruhuna uyum için.
Keşke MHP'li Rafet Vergili, konuşmasını hazırlamadan önce Jön Türkler ile İttihat ve Terakki'yi biraz araştırsaydı. Karşısına, Türk milliyetçiliğinin siyaset sahnesine ilk çıkışını görecekti! Cumhuriyet dönemi Türk milliyetçiliğinin önünü açan Meşrutiyet dönemi milliyetçilik akımıdır ki, bu akımın öncüsü de sonradan İttihat ve Terakki çatısı altında toplanacak olan Jön Türklerdir.
Atatürk'ün fikirlerimin babası dediği, MHP'nin de temellerinde fikirlerinin önemli bir yere sahip olduğu Türk milliyetçiliğinin fikir babası Ziya Gökalp, Jön Türkler'dendir, aynı zamanda da İttihat ve Terakki'nin kurucularındandır. Rafet Vergili bilmiyor olabilir, İstanbul'u İngilizlerden teslim alan anlaşmayı imzalayan büyük Türkçü Yusuf Akçura da, yine bir Jön Türk'tür. Bu görev için de bizzat Atatürk tarafından görevlendirilmiştir.
İttihat ve Terakki önderleri, millî bir Türk burjuvazisinin oluşmasına ve millî bir iktisat anlayışının hâkim olmasına önem verdiler. (1914 yılında sermaye yatırımlarının % 50'si Rumlara, % 20'si Ermenilere, % 10'u yabancı devlet uyruklularına, % 5'i Yahudilere, ancak % 15'i ise Türklere ait bulunuyordu.) İttihatçılar, ticarî yazışmalarda Türkçeden başka bir dil kullanılmasını yasakladı. Onların bu hedefini ise Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet gerçekleştirecekti.
Cumhuriyetin iktisadi hamleleri sayesinde var olmuş bir vilayet olan Karabük'ün belediye başkanı açıklasın; Bu şekilde mi emperyalizm İttihat ve Terakki üzerinden Osmanlı'ya diz çöktürmeye çalıştı?
Enver Paşa'nın denetiminde kurulan Teşkilât-ı Mahsusa; Afganistan'a, Buhara'ya, İran'a ajanlarını göndererek Turancılık propagandası yapıyordu. Enver Paşa Turan idealini "Türk ırkının canlandırılması" olarak görüyordu. Onun kurdurduğu Keşşaf (İzci) Derneği üyelerine askerî eğitim veriliyordu. Türkçülük edebiyata da yansıyor, Ömer Seyfeddin'in hikâyeleri yanında Halide Edip, Müfide Ferid (Tek) ve Müftüoğlu Ahmed Hikmet de Anadolu dışındaki Türkleri kucaklayan eserler veriyorlardı…
Daha vereceğimiz çok örnek var İttihatçılığın "yerli ve milli" bir hareket olduğuna dair… Mesela İttihat ve Terakki'nin liderlerinden Enver Paşa, Atatürk ile beraber omuz omuza Trablusgarp'ta Osmanlı'yı çökertmek için mi savaştı?
Enver Paşa, Edirne'yi bir yıldırım harekâtı ile 1913'te düşmandan kurtardı. Daha sonra Paşa rütbesini alıp, başkumandan vekili olduğunda ilk olarak Balkan Savaşları sonucunda neredeyse tamamı yok olan Osmanlı ordusunu yeniden yapılandırmış, tüm imkânsızlıklara rağmen yeni bir ordu kurmuş ve o orduyu da Çanakkale'de müttefiklerin karşısına dikmiştir! Kurtuluş Savaşı'nı kazanan da bu şanlı ordu ve Enver Paşa'nın eski silah arkadaşlarıdır…
İttihatçıların ve Enver Paşa'nın eleştirilecek yönleri ve işleri de vardır ama ihanetle suçlanmaları "tarihe ihanet" olur. Cumhuriyetin en despot döneminde, FETÖ'den PKK'ya, Barzani'ye kadar önüne gelen Türk düşmanına kanan mevcut iktidara beka adına destek verenler, Sultan İkinci Abdülhamit'in istibdat rejimine karşı hürriyet mücadelesi vermiş İttihatçıları anlayamazlar elbette…
Son olarak Ziya Gökalp'a bırakalım sözü; "İttihat Terakki Türk milletinin ruhundan doğmuş bir mefkûre hamlesidir."
