AKP''nin Başkent Ankara''nın içini boşaltma, Ankara''yı önemsizleştirme ve değersizleştirme projelerinden biri olan Merkez Bankası''nı İstanbul''a taşıma planı anlaşılan suya düşüyor.

Altılı Masa ya da artık kullanılması gereken adıyla Millet İttifakı imzalayarak halka açıkladıkları Ortak Mutabakat Metninde Merkez Bankası''nın İstanbul''a taşınma operasyonunu durduracaklarını ve taşınan birimleri geri getireceklerini açık ve net bir şekilde taahhüt ettiler.

Ortak Mutabakat Metninde konu ile ilgili bölümde şunlar yazıyor:

* TCMB''nin merkezi başkent Ankara''dadır. Bankanın İstanbul''daki birimlerinin Ankara''ya taşınma sürecini mümkün olan en kısa sürede sağlayacağız.

* Banka Kanununa aykırı biçimde Ankara dışına taşınma işlemlerini ve bu işlemler sonrasında uğranılan kamu zararını idari ve hukuki denetime tabi tutacak ve zararları ilgililerine rücu edeceğiz.

Ben bu taahhüde yürekten destek veriyorum.

Bu konu niye önemli?

Bakınız bir devlet için para basmak en temel hükümranlık simgesidir!

Bir hükümranlık simgesini olan parayı basan ve kontrol eden otoritenin o devletin başkentinde yer alması da hem simgesel olarak ve hem de kurumsal politikalar açısından son derecede ciddi bir gerekliliktir!

Ayrıca çağdaş dünyada gelişen iletişim teknolojilerini dikkate alırsanız finans merkezlerinin mekânsal olarak birlikteliği artık hiçbir anlam ifade etmemektedir. Kimse artık parayı çantalar ya da altını sandıklar içinde bir binadan diğerine hamal sırtında taşımıyor. Günümüzde para bilgisayarlarda tuşlara basılarak ışık hızında dünyanın bir ucundan diğer bir ucuna gönderilebiliyor. Görüşme yapmak içinde oradan oraya gidip gelmek gerekmiyor. İnsanlar yüz yüze görüşmekle uğraşıp vakit ve enerji kaybetmek yerine sayısal ortamda bilgisayarlar aracılığı ile görüşüyor.

Finansal piyasalarda artık birçok işlem yapay zekâya sahip robotlar tarafından sanal ortamda gerçekleştiriliyor insan eli değmiyor bile.

Bu yüzden de finans merkezi inşa edeceğim diye bir sürü bina dikip, tonlarca beton dökmeye, insanları buralara tıkıştırmaya çalışmanın bir manası ve pratik bir değeri yok artık.

Ayrıca AKP zihniyetinin arka planında bir Osmanlı hayranlığı ve Cumhuriyet düşmanlığı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu çerçevede İstanbul onların göz bebeği, gönüllerindeki payitaht, Ankara ise Cumhuriyet''i anımsatan bir simge ve bu arkadaşlar Cumhuriyet ile simgeler üzerinden hesaplaşmayı da çok seviyorlar.

Eminim ki ellerinden gelse, güçleri yetse Ankara''nın Başkent olma statüsünü yok edip İstanbul''u başkent ilan etmekte bir an bile tereddüt etmeyeceklerdir, Merkez Bankasını İstanbul''a taşıma hevesine aslında bu gözle bakmak lazım hükümranlık simgesi olan bir kurumu taşıyarak akıllarınca İstanbul''a statü kazandırmayı hayal ediyorlar.

Bu mekânsal saçmalığın yanı sıra Recep Bey Merkez Bankasının itibarını yerle yeksan etmek ve Merkez Bankasının bağımsızlığını ortadan kaldırmak için mümkün olan her şeyi yapmaktadır.

Millet İttifakı tarafından imzalanan Ortak Mutabakat Metninde Merkez Bankasına yeniden itibar kazandırmak ve bağımsızlığını teminat altına almak için de son derecede önemli taahhütler ilan edilmiştir. Bunlardan bazıları şöyle:

* Merkez Bankası kanununda temel görevleri, araç bağımsızlığını ve üst düzey atamaları ilgilendiren değişikliklerin TBMM''de nitelikli çoğunlukla yapılabilmesini sağlayacak mevzuat düzenlemesini gerçekleştireceğiz.

* Başkan ve üst düzey yönetimin atanma süreçlerini ehliyet, liyakat, şeffaflık ve hesap verebilirliği esas alan bir zeminde yeniden tasarlayacağız.

* Başkan, Başkan Yardımcıları ve Para Politikası Kurulu üyelerini beş yıllık süre için atayacağız.

* Başkanın Bakanlar Kurulu Kararıyla, Başkan Yardımlarının ise Başkanın teklifi üzerine üçlü kararname ile atanmasını sağlayacağız.

* Başkan ve Para Politikası Kurulu üyelerine en fazla iki defa atanma sınırı getireceğiz.

* Başkan, Başkan Yardımcısı ve Kurul üyelerinin TCMB Kanunu dışındaki bir düzenlemeye dayalı olarak görevden alınamamasını temin edeceğiz.

Bunların hepsi Merkez Bankasının itibarını güçlendirecek ve bağımsızlığını sağlayacak önlemlerdir ve ben de bu önlemlerin tamamını destekliyorum.