Hain saldırıda 1 sanık tahliye edildi!
ANKARA (AA) - Ankara Merasim Sokak'ta 29 kişinin hayatını kaybettiği bombalı terör saldırısıyla ilgili davada tutuklu sanıklardan Murat Karacan'ın tahliyesine karar verdi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde, terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında olduğu 68 sanığın 30'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Davanın bugünkü duruşmasına 16'sı tutuklu, 17 sanık ve avukatı ile bazı müştekiler katıldı.
Sanık Ahmet Karaman, tercüman aracılığıyla Kürtçe yaptığı savunmasında, terör örgütü PKK mensuplarıyla 2013 yılında Lice'nin köyünde çiftçilik yaparken tanıştığını ancak örgütte kaydı bulunmadığını öne sürdü.
İddianamedeki "örgüte yardım ve yataklık" suçlamasını reddeden Karaman, bir gün köyünde "Porsipi" kod adını kullanan terör örgütü PKK'nın sözde Lice sorumlularından Erhan Özçatlı'nın, "Ankara'da Kubbettin adlı kişiye gübre götüreceksin." talimatı verdiğini, Adana Ceyhan'dan aldığı gübreyi Ankara'ya götürerek sanık Kubbettin Onur'a teslim ettiğini anlattı.
Ankara'ya gübre götürdükten sonra yine terör örgütü mensuplarının talimatıyla Diyarbakır'a özgü yöresel peynir, pekmez ve kavurma gibi şarküteri ürünleri aldığını ve bu ürünlerin yanında örgüt tarafından verilen paketi de Ankara'ya getirerek Kubbettin Onur'a bıraktığını ifade eden sanık Karaman, Ankara'ya üçüncü gelişinde de içinde "toz civa" olduğunu örgüt mensuplarından öğrendiği paketi yine sanık Onur'a getirdiğini kaydetti.
Sanık Karaman, her seferinde başkente, Diyarbakır'dan tanıdığı, ailesi Ankara'da yaşayan sanık Muharrem Canikli ile gittiğini ancak Canikli'nin sadece ailesini görmek ve uzun yolda araç kullanmakta kendisine yardımcı olmak için kendisiyle geldiğini, beraberinde getirdiği malzemelerle alakası olmadığını ileri sürdü.
Sanık Kubbettin Onur ile Ankara'daki buluşmalarından sadece ikisine Canikli'nin geldiğini belirten Karaman, "Muharrem'in örgütle bağlantım olduğunu bilmesini istemedim. Gübreleri Kubbettin'in çalıştığı şantiyeye götürdüm, Muharrem araçtan inmedi ve ona da 'Gübreleri villa inşaatının bahçesine ekilecek bitikler için kullanacaklar.' dedim. Ben de gübrelerin neden Ankara'ya getirildiğini bilmiyordum. Bu patlama hiçbir şekilde aklıma gelmedi, bu olayın meydana geleceğini bilseydim, beni öldürselerdi bile bunu kabul etmezdim." diye konuştu.
Sanık Canikli de Ankara'da yaşayan anne ve babasını görmek amacıyla Karaman'a eşlik ettiğini, ticaretle uğraştığı için de Ankara'da Kubbettin Onur ile buluşmasının bu çerçevede yapıldığını düşündüğünü söyledi.
Canikli, ilk gelişlerinde oğlunun da yanlarında olduğunu, üçüncü gelişlerinde de Karaman'a, "Çok kısa kalıyoruz, ailemi bile göremiyorum, yine kalmadan döneceksek ben gelmiyorum." diye itirazda bulunduğunu öne sürdü.
Duruşmada müşteki olarak ifade veren, patlamada eşleri şehit olan Aysel Tuluntaş Gülen, Döne Yener, Gülser Akgül, lojmandaki evi zarar gören emekli Albay Hasan Hamdi Aşır ve yaralanan Astsubay Bayram Erdoğan sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.
Şehit eşlerinin taleplerinin alınması sırasında Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, sanıklara dönerek, "Görüyor musunuz ne kadar ocak sönmüş." sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Cumhuriyet Savcısı Mustafa Manga, patlamada kullanılan aracı sahte evrak ve kimliklerle İzmir'den kiralayan sanık Mustafa Bulut'a, İstanbul'dan İzmir'e giderken eşlik eden arkadaşı sanık Murat Karacan'ın tahliyesine, diğer sanıkların ise tutukluluklarının devamına karar verilmesini talep etti.
Savcı Manga, olayın tüm unsurlarıyla tespiti için de olay yerinde keşif yapılmasını istedi.
Sanıklar ve avukatları da tahliye talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Ademoğlu, sanık Karacan'ın toplanan deliller ve tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliyesine, diğer sanıkların da tutukluluk halinin devamına karar verildiğini söyledi.
Ademoğlu, 2 Haziran'da patlamanın meydana geldiği Merasim Sokak'ta keşif yapılmasını kararlaştırdıklarını belirterek duruşmayı erteledi.
