Değerli okuyucularım İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun görevden alınan HDP'li Belediye Başkanları ve eş başkanları ziyareti sonrasında HDP'nin siyasetteki meşruluğu tartışılır oldu.

Meral Hanım ve Ekrem Bey'in mesajları da yine gündemi belirledi. Yazımın ana konusu bu olacak.

*

Ekrem Bey'in, Diyarbakır'a gidip HDP'li görevden alınan Büyükşehir Belediye Başkanlarını ziyaretinde iki türlü mesaj vardı.

Birincisi yarın beni görevden alırlarsa İstanbul'daki HDP seçmeninden destek HDP'li seçmeni küstürmemek.

Yani yarın aynısı benim başıma gelirse yarın onların beni desteklemesi için yüzüm olsun mesajıydı.

İkinci mesaj ise, olası erken seçim veya olağan zamanındaki seçimlerde beni HDP seçmeni desteklesin.

Şimdi bazıları diyecektir, Ekrem Beyin tüm amacı oy mu? Hayır değil.

Siyasetteki meşruiyet diyebiliriz. Ben sade olsun diye direkt oy dedim.

*

Meral Hanım'ın HDP'li başkanları görevden alma mesajı da iki maddeden oluşuyor: Birincisi terörle mücadele konusunda başkanlar görevden alınmışsa ispatlanması lazım ve bu konuda desteklerim.

İkincisi ise, iş Ankara ve İstanbul'a kayyım atanmaya getirilirse sert muhalefet yaparım.

*

Meral Hanım'la Ekrem Bey'in elbette farklı düşünceleri görüşleri olacaktır. Herkes aynı kalıptan çıkmış gibi düşünemez.

Millet İttifakı'nın parçaları aynı düşünecekler diye kaide yoktur.

*

Özetle Meral Hanım'ın mesajı: HDP'li başkanlar teröre destek veriyorsa görevden alınmalarını destekliyorum,

İstanbul Ankara'ya işin ucu dayanırsa sert muhalefet yaparım.

Ekrem Bey'in mesajı ise, siyasetteki meşru olarak seçimlere giren her parti ile görüşürüm.

Seçmenine sıcak mesaj veririm.

Yarın ben görevden alınırsam beni desteklesinler.

Yarın görevden alındığımda halk desteği yani meşru siyaset olarak her kesimden destek almak istiyorum.