Son bir haftadır siyaset dünyası bu sorunun cevabını arıyor;
"Fezlekeler konusunda İYİ Parti ne yapacak?"
Aslında sorunun cevabı çok basit;
"İYİ Parti kurulduğu günden bugüne kadar yaptığını yapacak."
"AKP'nin siyasi hamleleri ile ortaya attığı taktikleri boşa düşürecek."
Diyorlar ki;
"İYİ Parti AKP'nin oyununa gelecek."
Bu şekilde düşünenler aslında, İYİ Parti'nin kuruluşundan itibaren, hatta Meral Akşener'in parti kurulmadan önce, AKP'nin tüm oyun plânlarını bozduğunu düşünmeliler.
Biraz açalım...
16 Nisan 2017 Referandumu'na giderken İYİ Parti kurulmamıştı.
Meral Akşener, parti genel başkanı gibi referanduma karşı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'yi uçuruma götüreceğini anlatarak "hayır" kampanyası için çalıştı.
Tek başaramadığı sonuç, referandumun kabul edilmesine engel olamaması oldu.
2017 Ekim ayında İYİ Parti kurulduktan sonra 16 yıldır AKP'nin alıştığı kolay siyaset alanı "zora" dönüştü.
İlk olarak, İYİ Parti'nin seçimlere katılamaması için, baskın erken seçime gidildi.
Nisan ayında seçim kararı alınarak, "iki ay içinde" 24 Haziran 2018 seçim tarihi belirlendi.
İYİ Parti kuruluşundan altı ay sonra, önünde seçim takvimi buldu.
AKP seçim sistemini değiştirerek, ittifaklara mecbur kaldı.
Bahçeli geçmişten gelen borcunu ödeyerek, ön şartsız koşulsuz AKP'ye destek oldu.
Her türlü aleyhte stratejilere, karşı hamleler ile cevap vererek, seçimlere katılım sağladı ve daha 1 yaşını doldurmadan, TBMM'de grup kurarak yerini aldı.
Hemen peşinden 31 Mart 2019 yerel seçimleri ve tekrarlanan 23 Haziran 2019 İstanbul seçiminde Meral Akşener ile İYİ Parti, AKP'nin kâbusu oldu.
25 yıldır süren İstanbul ve Ankara belediyeleri hegomonyası İYİ Parti'nin var olması nedeniyle sona erdi.
O gün bu gündür Cumhur İttifakı düşüşünü durduramıyor.
Kolay değil!
18 yıldır tek başına iktidar gücünü ele almış, kuvvetler ayrılığını, kuvvetler birliğine dönüştürmüş, en sonunda, yönetim sistemini değiştirerek, tüm devlet kurumlarını tek elde toplamış bir siyasi oluşumla mücadele ediliyor.
Bana göre AKP, 2020'nin ikinci yarısından itibaren, 31 Mart hezimetini atlatabilmek için taktikler geliştiriyor.
Fakat sadece Hollanda'yı cepheleştirerek seçim kazanma başarısı gösterebilen AKP ne yapsa, toplumsal karşılığı kendi lehine çeviremiyor.
Pandemi salgınında, her türlü riski alıp insanların hayatını tehlikeye atacak şekilde, 350.000 kişi ile gerçekleşen Ayasofya açılışı dahi beklediği karşılığı bulamadı.
İYİ Parti bir hafta öncesinde Ayasofya için önerge verdi, AKP ve MHP reddetti.
Muhalefet, Ayasofya konusunda hiç itiraz etmedi.
*Karadeniz'de gaz bulunması müjdesi
*Libya
*Doğu Akdeniz
*Yunanistan
*Suriye
Hiçbiri toplumda istedikleri hareketi sağlayamadı.
Gara operasyonundaki siyasi başarısızlık da tüm plânlarını alt üst etti.
Şimdi sırada "HDP üzerinden Millet İttifakı'nı yıpratabilmek, hatta mümkünse komple dağılmasını sağlamak" var.
Amaç;
TBMM'ye gelecek olan HDP milletvekilleri fezlekeleri ile İYİ Parti'yi köşeye sıkıştırarak, CHP ile ters düşmesini sağlamak veya "bakın İYİ Parti PKK işbirliği" algısı yaratarak, İYİ Parti'yi itibarsızlaştırmak.
Ancak karşısında, bundan çok daha zor badireleri başarı ile atlatmış İYİ Parti var.
İYİ Parti'nin edindiği deneyim, kemikleşmiş tabanı ve Genel Başkan Meral Akşener'e sınırsız güveni olan İYİ Parti teşkilâtları var.
Bir kere şunu net olarak ifade etmek istiyorum;
"Meral Akşener namusuna dil uzatmış siyasi alan ile işbirliği yapmaz."
Herkesin aklının bir köşesine bunu yazması gerekir.
Meral Akşener'in korku ve endişe eşiği orada kırıldı.
Şimdi sıra, İYİ Parti ve Meral Akşener'in AKP'ye vereceği yeni derse geldi.
Bir kaç gündür, İYİ Parti kurmayları "dersin ilk konularını" anlatmaya başladılar.
İYİ Parti TBMM Grup Başkanı, Bursa milletvekili Prof. İsmail Tatlıoğlu ile görüştüm;
"Biz başkalarına göre duruş belirlemeyiz. Kendi çizgimizde ilerleriz. Milletin iradesi temel rehberimizdir. Demokrasi, adalet, parlamento, siyasi partiler, terör konusunda çizgisi en net partiyiz. Fezlekeler nedeniyle Millet İttifakı dağılacak diye düşünenler, boş bir heves içindeler. Biz iktidarın yarattığı gündemin peşine takılmıyoruz. Milletin gündemi ile AKP'nin gündemi bambaşka."
İYİ Parti Adalet ve Hukuk İşleri Başkanı Prof. Bahadır Erdem ile de görüştüm;
"İYİ Parti her konuya hukuk devleti, demokrasi anlayışı ve devlet ciddiyeti ile yaklaşıyor.
TBMM'nin saygınlığını korumayı baş görevi olduğunu biliyor. İYİ Parti, Milleti ve devleti ilgilendiren bütün meselelere hukuk perspektifi ile yaklaşıyor."
Yine İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı, İzmir milletvekili Dr. Aytun Çıray ile de konuştum;
"AKP alıştığı siyaseti bizde bulamayacak. İYİ Parti kurulduğundan beri ezber bozuyor. Bizim terör ve teröre destek konusunda duruşumuz net. PKK eli kanlı bir terör örgütü. FETÖ terör örgütü değil mi?
Terör örgütleri arasında çifte standart olur mu? FETÖ konusunda verilen önergelere neden 'hayır' oyu veriyorlar? Pervin Buldan'ın açıklamalarına neden cevap vermiyorlar? Çözüm sürecinde neler vaad ettiklerini açıklasınlar. Fuat Oktay'ın cevaplaması isteği ile soru önergesi verdim, bekliyoruz."
Görüldüğü üzere, İYİ Parti bir kez daha "AKP'nin iktidar ömrünü uzatma" taktiğini başarı ile savuşturacak ve yükseliş yoluna vites arttırarak devam edecek.
Şimdi Genel Başkan Meral Akşener'in "dersini" dinlemeyi bekliyoruz...
