İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, il ve ilçe gezilerine tam gaz devam ediyor.

Bu hafta sanıyorum en uzun programını gerçekleştirdi.

"Yoruldu" diyenlere nazire yaparcasına, tempoyu iyice arttırdı.

Hafta başında Trabzon'a uçakla inen Akşener, buradan karayolu ile devam ediyor.

Sırasıyla Rize, Artvin, Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı illeri ile bu illerin bazı ilçelerini ziyaret ediyor.

Haftanın programı bugün Ağrı gezisi ile sona erecek.

Gelecek haftalarda yine yeniden, yeni iller ilçeler...

Akşener'in programlarında yenilikler de görülüyor.

Daha önce bazı gezilerinde, programda olmamasına rağmen, istek üzerine anlık kararlar ile mikrofonla esnafların bulunduğu güzergahta, vatandaşa mikrofonla seslenirken, kâh sandalye üzerine, kâh merdiven basamağında konuşmasını gerçekleştiriyordu.

Akşener'in kurmayları bu işe çare bulmuş, mobil, portatif, katlanabilir, kolay taşınabilir üç basamaklı, yerden 70 cm kadar yüksekte bir kürsü edinmişler.

Kürsü icadı dışında bir yeniliğin de Meral Akşener'de oluştuğunu gördük.

Akşener, kalabalık içinde derdini bağırarak duyurmaya çalışan vatandaşlara, mikrofonu teslim ediyor, o kişinin sesini, tüm kalabalığın ve medyanın, dolayısıyla kendi tabiriyle "ağaların" duymasını sağlıyor.

Salı akşam saatlerinde Erzurum'a indikten sonra, İl Başkanı Melih Kırkpınar'ı ziyaret ederek, bir gün önce Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in canlı televizyon yayınında kendisine hakaret etmesine üzüldüğümüzü ifade ettik.

Çarşamba sabahı erken saatte, İYİ Parti Erzurum İl sekreteri Yasin Gökhan, il başkanı basın danışmanı Orhan Bakırcı ile birlikte, Sülfettin Usta'nın meşhur paça çorbasını içerek, Erzurum'dan Ardahan'a yola çıktık.

İlk durak Ardahan'ın Göle İlçesi oldu.

Yolda merak ederek, Göle'nin 24 Haziran 2018 seçim sonuçlarına baktım.

Göle'nin seçmen sayısı 18.000

İYİ Parti'nin aldığı oy oranı % 1.8 (253 Oy)

Türkiye ortalamasının nerede ise altıda biri.

Kendi kendime "Göle'ye gitmek cesaret ister"  diye düşünmeden edemedim.

Demek ki Akşener İYİ Parti'ye boşuna "cesurlar hareketi" demiyor.

Akşener'in Onbeş'e yakın il, sayısını hatırlayamadığım kadar ilçe programlarına katıldım.

Fakat Göle'deki kadar, vatandaşın AKP iktidarına olan tepkisini yüksek sesle dile getirmesine tanık olmamıştım.

Akşener'in her yerde olduğu gibi Göle'de de 9-10 esnafı ziyaret etmesi planlanmış.

Birinci dükkandan ikinciye geçerken vatandaşlar önünü kesti, her biri ayrı konularda dertlerini duyurmaya çalışırlarken, Akşener ikinci dükkana on beş dakika sonra zar zor geçebildi.

Toplanan kalabalık konuşma yapmasını isteyince, mobil kürsü ve mikrofon geldi.

40-45 dakika planlanan Göle programı, 1.5 Saati aştı.

Akşener, her zamanki gibi "seçim propagandası yapmaya, oy istemeye gelmediğini tekrarlarken topluluktan o kadar çok ses yükseliyordu ki dayanamadı, mikrofonu tek tek vatandaşa uzattı.

Ağırlıklı olarak hayvancılık ile geçimini sağlayan Gölelilerin derdi, yem fiyatlarındaki artış.

Artık kendilerini geçtiklerini, hayvanların açlıkla karşı karşıya kaldığı gerçeğini dile getiriyor, topraklarının peşkeş çekildiği, kuraklığa karşı çare bulunmasını, devlet yardımı yapılmadığını, yapılanın da çok yetersiz kaldığını dile getirmiyor, haykırıyorlardı...

21 Yaşında bir genç, iş başvuru sınavında "kendisinden çok daha düşük puan alanların torpille işe alındığını" söyledi.

Bir vatandaş ise "Erdoğan Bayraktar'ın konuşmasına atıf yaparak" kendisine pasif muhalefet yaptığı" eleştirisi getirmesine, Akşener'in cevabı ilginçti;

"Tamam özeleştiri yapıyorum. Bana bugüne kadar her şeyi söylediler bir tek "hırsız" diyemediler."

24 Haziran 2018 seçiminde, sadece 253 Oy alan İYİ Parti, Göle'de esnaf ziyareti programında bin kişinin üzerinde insan toplanmıştı.

150-200 kişinin civar il ve ilçelerden gelen partililer olduğu gerçeğini hesap etsek dahi, miting gibi geniş kapsamlı bir program olmamasına rağmen, bence Göle ciddi bir göstergeydi...

Kalabalığın ötesinde vatandaş artık korku eşiğini aşmış, konuşmaktan öte isyan ederek, haykırarak, kötü yönetime tepkisini yansıtıyor.

Evlerde tencere kaynamayınca, geçim kaynakları hayvanları, açlıkla karşı karşıya kalınca, "korkunun ecele faydası olmadığı" gerçeğini Göle'de gözlerimle görüp kulaklarımla duyup şahit oldum.

Ardahan'ın Göle'sinden, Kars'ın Arpaçay ilçesine geçtik.

Benzer konular, Arpaçay'da da dile getirildi.

Bölge ciddi olarak sıkıntı içinde.

Hayvancılıkta başta yem ve girdi maliyetleri, işin içinden çıkılmaz hale gelmiş durumda.

Fakat Arpaçay'da gerçekten ilginç ve üzücü bir bilgi edindik;

İlçede eczane yok!

Arpaçay halkı, bir ilâç almak için, 3-4 saat harcayıp Kars'a gidip gelmek zorundaymış.

"Yol yaptık, köprü yaptık" diye övünenlerin dikkatine!

Benim başta İYİ Parti ve diğer muhalefet partilerine önerim;

Orta ve Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde karargah kurun.

Oy hesabı ile değil, "vatandaşa yanlarında olduklarını, dertlerini bildiklerini ve sıkıntılarını paylaştıklarını" hissettirin.

Oy kendiliğinden gelecektir.

Bu bölgelerde 20 yıldır AKP ile HDP arasına sıkışmış seçmen bunalmış, yaşam derdi ile başbaşa kalmış durumda.

İYİ Parti içine de bir cümlem var;

Yerel teşkilatlardaki kısır çekişmeleri, yukarıdaki yer kapma ve güç edinme hesaplarını bir kenara bırakırsanız, Genel Başkan Meral Akşener'in temposuna ayak uydurarak vatandaşı odak alırsanız, sizlerin dahi tahmin edemeyeceğiniz sonuç çok uzak değil..!