Bu ucube sistem geldiği gibi 'gitçek'

Bu ucube sistem geldiği gibi 'gitçek'
İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Tarkan'ın "geççek" şarkısına gönderme yapan Akşener, "Bu ucube sistem geldiği gibi gitçek" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.

Akşener''in açıklamalarından satır başları şöyle:

Bugün, grup toplantımızda,

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Federasyonu Genel Başkanı, il dernek başkanı ve yöneticilerini misafir ediyoruz. Kendilerine hoş geldiniz diyorum.

EYT AÇIKLAMASI

Kanunun gerektirdiği, prim ödeme gün sayısını doldurduğu halde, yaklaşık üç milyon insanımız, yaş nedeniyle emekli olamıyor. Yaklaşık 1,8 milyon insanımız da, önümüzdeki dönemde, maalesef emeklilikte yaşa takılacak. Yani bugün, yaklaşık 4,8 milyon halen çalışan veya geçmişte çalışmış olan vatandaşımız, EYT mağduru. Ailelerini de kattığımızda, 20 milyon insanımız mağdur. Ortada böyle büyük bir mağduriyet olmasına rağmen, iktidar, bu insanlarımıza, “emekli olamazsın gençsin” diyor, özel sektör ise, “çalışamazsın yaşlısın” diyor. 8 bin gün, 9 bin gün, 10 bin gün, prim ödemiş çalışanlarımıza, sen emekli olamazsın demek, haksızlıktır, düpedüz zulümdür. Bu kadar basit. Kimse merak etmesin,  İYİ Parti iktidarında bu mağduriyeti gidereceğiz. Hesabını kitabını yaptık.  Devletin, bu konuda katlanacağı maliyeti de hesapladık.

GÜLİSTAN DOKU''NUN ANNESİ VE ABLASI İYİ PARTİ GRUP TOPLANTISI''NDA

Bugün aramızda, 782 gündür kayıp olan, Gülistan Doku kızımızın ailesi var. Keşke sizi, çok daha iyi şartlarda ağırlayabilseydik. Keşke sizi, bugün burada Gülistan’la birlikte ağırlayabilseydik. Ama olamadı.  Maalesef Gülistan, 2 yıldan uzun bir süredir kayıp. Şayet genç bir üniversiteli kadın, 2 yıldır kayıpsa,  bu memlekette, kadınlar güvende diyemeyiz. Kadın cinayetlerinin, önüne geçemeyiz. Kadına yönelik şiddete, dur diyemeyiz. Ve şayet kadınları koruyamazsak, hiçbirimiz memlekette huzurla yaşayamayız. Bu vesileyle buradan, çiçeği burnunda Adalet Bakanı ile İçişleri Bakanı’nı,  göreve çağırmak istiyorum. Ayrıca, İYİ Parti olarak biz de; meclis bünyesinde bir araştırma komisyonu kurularak, bu olayın, tüm yönleriyle aydınlatılması için, gereken her türlü katkıyı vereceğiz. Gülistan kızımızın değerli ailesi; Toplantımıza şeref verdiniz. İYİ Parti olarak, acınız acımızdır. Kadınların iyiliği, kurulduğumuz ilk günden bu yana, bizim için siyasetin, ve gündelik tartışmaların üstündedir. Gülistanlar kaybolmasın, Cerenler yaşasın,  ve aileler, bir daha böyle acılarla karşılaşmasın diye, üzerimize düşen ne varsa, yapmaya hazırız.

TARKAN AÇIKLAMASI

Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde, Tarkan bir şarkı çıkardı. Yaşadığımız bu kötü günlerin, geride kalacağını söyleyen, umutvar bir şarkı… Ama nedense bu şarkı, bazılarına çok ağır geldi. Bu öyle garip bir zihniyet ki; “Bu kötü günler geride kalacak” diye, şarkı söylenmesine bile tahammülleri yok. Şarkıda küfür yok. Hakaret yok. Umut var. Ama bu arkadaşların, o umuda bile alerjileri var. Kimlere alerjileri yok biliyor musunuz? Mesela, Kendilerini eleştirmek yerine, “kuzu kuzu” oturanlara alerjileri yok. Mesela; Havuz medyasındaki “dilli düdüklere” alerjileri yok. Mesela; İhaleleri “Hüp diye” götüren, “a-acayip” müteahhitlere alerjileri yok. Aslında, Tarkan “Geççek” diye şarkı yapınca, arıza çıkarmaları çok normal. Çünkü hiç geçmesin, hiç bitmesin istiyorlar. Mesela; Türk lirasını pula çevirelim. Enflasyonda dünya rekoru kıralım. Ama sürdüğümüz sefa, hiç bitmesin istiyorlar. Mesela; Her yıl daha fazla vergi toplayalım.Milletin, adeta ümüğünü sıkalım. Topladıklarımızı da, yandaşa dağıtalım. Ama bu eğri düzen, hiç bitmesin istiyorlar. Mesela; Ne kadar beceriksiz, kifayetsiz varsa; 5 maaş, 10 maaş bağlayalım. Yeğeni, gelini, kayınçoyu, yönetim kurullarına atayıp, zengin edelim. Ve bu utanmazlık hiç bitmesin istiyorlar. Buradan iktidara seslenmek istiyorum; Türkiye’de herkes, sanatını icra etmekte özgürdür. Kimi neşeli müzik yapar, kimi protest müzik yapar. Kimi över, kimi eleştirir. Size düşen, aynı rahmetli Özal gibi, aynı rahmetli Demirel gibi, onlara saygı göstermektir. Bu kadar basit. Bu ülkenin sanatçısıyla, bu milletin dinlediği müzikle uğraşacağınıza, oturun kendi işinizi yapın.

"BU UCUBE SİSTEM GELDİĞİ GİBİ GİTÇEK"

Bu ülkenin sorunlarını, milletin dertlerini çözmenin peşinde koşun. En azından giderayak, bu millete bir faydanız dokunsun. Çünkü, er ya da geç, o sandık “gelcek”. Ağlasanız da, sızlansanız da, milletin başına bela ettiğiniz bu ucube sistem, geldiği gibi “gitçek”. Siz isteseniz de, istemeseniz de, bu çile “bitçek”. İYİ Parti yetkiyi aldığında, milletimize reva gördüğünüz bu kabus, elbette “GEÇÇEK”.

"BAY KRİZ VE ARKDAŞLARI YIKIMA DEVAM EDİYOR"

7’den 77’ye hepimiz, Ak Parti’nin, kendilerinden ve yandaşlarından başka kimseye,  en ufak faydası olmayan, berbat politikalarından,  nasibimizi fazlasıyla aldık, almaya da devam ediyoruz. Bay Kriz ve arkadaşları, yıkıma tam gaz devam ederken, hemen her sektör, karşılaştıkları derin sorunlarla mücadele etmeye çalışıyor. Geçen hafta, enerji sektörünü konuşmuştuk. Bugün ise, eğer hemen bir çözüm üretilmezse, kaybolma riskiyle karşı karşıya kalacak,  bir başka önemli sektörümüz olan, arıcılıktan bahsetmek istiyorum.  Üretimde dünya ikincisi olmamıza rağmen, İhracatta, hâlâ 22’inci sırada olduğumuz, arıcılık sektörü, özellikle de çocuklarımızın gelişimi açısından, büyük önem taşıyor. Dünyada, bal üretiminde ikinci, kovan sayısında da, üçüncü olmamıza rağmen;  Çin, üretiminin, yüzde 27’sini ihraç ederken, Biz, ancak yüzde 5’ini ihraç edebiliyoruz. Çin, kovan başına, yaklaşık 49 kilo bal alırken, Biz, yalnızca 11 kilo alabiliyoruz.  Ancak, hâl böyleyken;  Çiftçi düşmanı Tarım Bakanı, Kaç yıldır o koltukta oturmasına rağmen, “Bu durum neden böyle oldu acaba?” diye, hiç kendisine sormuyor.  Son 5 yılda, kovan başı bal verimi,  Neden, 14 kilodan 11 kiloya düşmüş, hiç merak etmiyor. Kovan sayısı artsa da, çerçeve sayısı aynı kalacağı için, üretimin artmayacağı, aklına bile gelmiyor. Hatta; Türk Tarımı’nı bitirmeyi, adeta kendisine misyon seçmiş, bu enteresan arkadaşımız; Merkez birliği seçimlerini kaybedince, yaptığı protokolü iptal ederek, sektörü birbirine düşürüp,  sonra da, olanları en ön sıradan seyretmeyi tercih etti.  Yani arıcılık sektörünün sorunlarına çare üreteceğine; üretime, verimliliğe, rekabete odaklanacağına, her zaman yaptığı gibi, problemin bizzat kendisi oldu. Buradan, Tarım Zararlısı Bakan’a seslenmek istiyorum; Siz abuk sabuk demeçler vermeye odaklanırken; arıcılık sektörü, sorunlarına kulak vermenizi bekliyor.  Mesela;  Hani, yangını söndürmek için, Sayın Erdoğan’dan talimat beklediğiniz ormanlar var ya; İşte orada, çam balı üretimi yapan arıcılarımızın, yanan orman alanlarından, mahrum kalmasına, nasıl çözüm bulacaksınız?  Onu duymak istiyor.  Mesela;  Basra böceğinin yayılım alanı, yanan alanlardan göç yolları,  ve gezginci arıcıların, nerelere gideceğine dair, çözümlerinizi öğrenmek istiyor.

“ARADIĞIMIZ AK PARTİ’YE ULAŞAMIYORUZ”

Aziz milletim; Dikkatinizi çekmiştir, Sayın Erdoğan, son dönemde sık sık, “Gönül ister ki, bizimle projelerle yarışacak bir muhalefet olsun.” diyor. Alın benden de o kadar… Gönül ister ki, karşımızda; Bizimle kürsü şovlarıyla, hamasetle, veya havuz medyası operasyonlarıyla değil de, Vizyonla, projeyle, liyakatli kadrolarla rekabet edecek, bir Ak Parti olsun… Ama heyhat! Maalesef yok. Aradığımız Ak Parti’ye bir türlü ulaşamıyoruz… İnanın, İYİ Parti olarak, bu durumdan, gerçekten çok ama çok müzdaribiz. Gelin size, sadece son 1 yılda açıkladığımız projeleri sayayım.

İYİ PARTİ’NİN SON 1 YILDAKİ PROJELERİ

İlk olarak; Devlet ile millet arasında yıkılan köprüleri yeniden kuracak, Hukukun üstünlüğünü ve adaleti inşa edecek, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlementer Sistem önerimizi ortaya koyduk. Ardından; Yolsuzluğu ortadan kaldıracak, vergi yükünü azaltacak, ve Türkiye’yi, blok zinciri teknolojilerinin merkezi konumuna getirecek, yepyeni bir ekosistem olan, Artagan’ı tanıttık. Sonrasında; Milyonlarca çocuğumuzun, gıda ihtiyacını garanti altına alan, Rüzgargülü Projemizin lansmanını yaptık. Tarımda yeni bir atılım sağlayacak; Atatürk Orman Çiftliği Tarım Bilimleri Akademisi Projemizi ortaya koyduk. Eğitim kalitesini artıracak ve eğitimde fırsat eşitliği sağlayacak, İyileştirilmiş Eğitim Programımızı açıkladık. İYİ Kalkınma Kongreleri serimizi başlattık. Bu kongrelerimizin ilk oturumunda, Eşitlenen Türkiye vizyonumuzu; Derin Yoksullukla, nasıl mücadele edeceğimizi, İstihdamı nasıl artıracağımızı anlattık. İkinci oturumunda ise, İstikrarlı Türkiye hedefimizi ortaya koyduk. Üstü örtülen ekonomik sorunları teşhis ettik. Ve tüm bu sorunları nasıl tedavi edeceğimizi açıkladık. Demokrasiye dönüşün, hukukun üstünlüğünün, Türkiye’ye, ne kadar büyük bir kaynak girişi sağlayacağını anlattık. Kamudaki israfı engellemek için, Kamuda Sıfır Bazlı Bütçe çözümümüzü açıkladık. Yani özetle; Neredeyse her ay, hesabı kitabı yapılmış, somut bir proje ortaya koyduk. Ayrıca, hemen hemen her hafta, bir sektörün güncel sorunlarına dair, kısa ve orta vadede uygulanmak üzere, somut çözüm önerileri getirdik. Henüz iktidara gelmedik ama, aslında iktidara ne kadar hazır olduğumuzu, cümle aleme ilan ettik. 

“SİZİN NE PROJENİZ VAR”

Şimdi ben sana soruyorum:  Sizin ne projeniz var? Sarayda bostan korkuluğu gibi oturmak dışında, ne projeniz var? Mesela; Yoksulluğu engellemek için, ne gibi projeleriniz var? Gıda fiyatları iki katına çıktı. Elektrik faturaları yüzde 125 zamlandı. Benzin iki katına çıktı. Mesela; Hayat pahalılığını azaltmak için, milletin birikimine dadanmak dışında, ne projeniz var? Blok zinciri teknolojileri tüm dünyada çığır açıyor. Mesela; Sizin Türkiye’yi bu alanda öncü yapabilmek için, ne hazırlığınız var? Mesela; Yolsuzluğu önlemek için, ne çare ürettiniz? Finansal istikrar için, ne çözüm ürettiniz? Kamuda israfı engellemek için, ne adım attınız? Fırsat eşitliği için, adalet için, ne çözümünüz var? Kadına şiddeti önlemek için, ne yaptınız? Bu soruların hiçbirisine, somut bir cevap veremezsin. Çünkü hiçbir şey yapmadınız. Ortaya, yandaş beslemek dışında, dişe dokunur hiçbir proje koymadınız. Biz; elimizde hiçbir devlet imkânı olmadan, bu kadar çözüm ürettik. Siz ise; devletin sağladığı o kadar imkâna rağmen, tek bir çözüm üretemediniz. Bir de hâlâ utanmadan o koltuklarda oturuyorsunuz…

“İYİ PARTİ TÜRK SİYASETİNDEKİ BÜTÜN TAŞLARI YERİNDEN OYNATTI”

Şimdiye kadar Ak Parti, iktidarını; Toplumumuzu kutuplaştırıp, düşmanlaştırarak, Milletimizin hassasiyetleriyle oynayarak, Cumhuriyet değerlerimizle kavga ederek, korumaya çalıştı. Ama artık her şey değişti. Çünkü bir şey değişti, ve her şey değişti. İYİ Parti, Türk siyasetindeki, bütün taşları yerinden oynattı.

“BU BİR İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜDÜR”

Hatırlayın, 25 Ekim 2017’de sizlere ne söylemiştim? “Bu bir iktidar yürüyüşüdür… Bu insanımız için, bir özgürlük yürüyüşüdür…. Bu devletimiz için, bir itibar yürüyüşüdür…. Bu milletimiz için, bir demokrasi yürüyüşüdür…. Bu, güçlü Türkiye yürüyüşüdür…” demiştim. Ve işte, bugün buradayız. İlk günkü heyecan ve coşkumuzla, ama her zamankinden daha büyük ve daha güçlü, torunumun deyimiyle, kocaman bir aile olarak, İşte bugün buradayız. Milletimizle yan yana, omuz omuza...

“SIRTIMIZDA ATAMIZIN MİRASI, GÜÇLÜ VE ZENGİN BİR TÜRKİYE HEDEFİMİZLE İŞTE BUGÜN BURADAYIZ”

Sırtımızda Atamızın mirası, Önümüzde güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye hedefimizle, İşte bugün buradayız! Vizyonumuzla, projelerimizle, kadrolarımızla, İYİ Parti, bugün burada, dimdik ayakta. Yüce Allah’a şükürler olsun ki, iktidar artık ufukta göründü. Hiç merak etmeyin, çok az kaldı! Güneşli günlere, umutlu yarınlara, inanın çok az kaldı. Ülkemizi yönetmek için, biz hazırız! Milletimizin sıkıntılarını, biz çözeriz! Ve Cenabıhak şahidim olsun ki, mutlaka çözeceğiz! Allah, birliğimizi daim, yolumuzu açık etsin. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar