Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Burak Kalemkar

Burak Kalemkar

Mizah Dili ve Edebiyatı

Lokomotistim ben!

Birkaç gündür "Altından bilezik, kolye, küpe, bileklik sahibi olan vatandaşlarımız bunu sertifika karşılığında banka kasalarına koysunlar, düğüne gidecekleri zaman kasadan alıp taksınlar, sonra gene geri koysunlar" önerisine anlamsız bir şekilde alaycı yaklaşımları görünce kan beynime sıçradı.

En az benim kadar akıllı bir büyüğüm olan Muittin'e bu konu hakkında fikirlerini sordum.

İşte size Muittin Abi'nin cevabı…

"Bence çok mantıklı bir öneri. Ama üzerine bazı ilaveler yapmak da gerek diye düşünüyorum. Mesela, kasaya konarak güvence altına alınacak takılar öyle her düğünde takılarak riske atılmamalı. Evlenecek çiftlerin ne kadar güven verdiklerine bakmak lazım. Mesela 18 yaşını yeni bitirmiş iki genç evleniyorsa, öyle tüm takıları takıp hava atmanın anlamı yok. -Bunlar zaten genç, 1-2 ay sonra boşanabilirler- diyerek basit takıları takmak lazım.

Evlenecek olan çift 45 yaş ve üstü ise -Bunca sene evlenmemişler, bundan sonra evlenseler ne hayır gelir?- diyerek, onların da düğününe eh işte denecek takılarla gitmek lazım.

Ha, eğer 70-75'lik teyzeler, amcalar evleniyorsa onlar antika olduğundan, dede/nene yadigârı takıları takıp gitmek lazım" dedi ve ekledi.

"Ama giderken her ne kadar mutluluk dilense de, içten içe -tez zamanda ayrılırlar inşallah- diye geçirmek lazım. Olur da boşanma olursa taraflara gidip -Biz sizin düğününüze katılırken banka kasasındaki takımızı risk alarak taktık. Madem boşanacaktınız neden evlendiniz? Hadi boşanacaktınız neden bizim birikimlerimizi riske attınız? Biz o takıları düğün sonrasında tekrar kasaya koymak için gece uyumadık. Bize evli kaldığınız süre boyuncaki kasa kiramızı ödemelisiniz- diyerek kira bedelini bedavaya getirmeliyiz" dedi.

Ben "Ama Muittin Abi olur mu böyle şey? Şeytan bile düşünemezdi bu dediğini dedim"

"Şeytan kardeşimi de çağırsalardı. Yüzlerce davetiye basmışlar, bir tane fazla bassalardı ne olurdu?" diye sorunca zınk diye kaldım.

Aslında düşününce çok mantıklı geldi.

"Kim ne derse desin, bu dediklerini etrafına olabildiğince yay. Bu tedbirler alınmazsa ciddi söylüyorum ki ekonomi treni raydan çıkar" dedi.

"Abi nasıl oluyor da böyle kesin konuşuyorsun, ekonomist misin?" diye sorduğumda bana cevabı "Senelerce trenlerde bilet kestim. Ekonomist değilim ama lokomotistim ben" oldu.

Sustum.

Not: Bizim insanımız hiçbir eşyasını atmayı sevmez. Düğünde halay başı olacak kişinin mendilini kasaya koymamasına lütfen azami özen gösterelim.

Not: Düğünde giyilecek kıyafeti de kasaya tıkıştırmamak lazım. Özellikle bindallıyı kasaya sokmaya çalışmamalıyız. Bin dal sığmaz o minicik kasaya. Hem yetkililer kasada bin dalı görünce "Burada en az bin dal olduğuna göre, çalı çırpı da vardır, ot da vardır. Demek ki burası eskiden ormandı. Orman vasfını kaybetmiş kasa" diyerek o kasayı imara açarlar.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları