Bu sene Türkiye''de futbol sezonu her zamanki gibi enteresandı. Üç İstanbul takımının kendi standartlarının altında başladığı sezonda planlı ve doğru hamlelerle hareket eden Trabzonspor uzun süredir zirvedeki yerini korudu. Sezon genelinde Trabzonspor ile Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş arasındaki 20 puana ulaşan bir fark yaşandı. Ancak son 5 maçtır hem oyun hem de sonuç olarak Trabzonspor eski seviyesinden uzak görünüyor. Ligin 33. Haftasında lider Trabzonspor ile ikinci Fenerbahçe arasında 11 puan fark var. Trabzonspor kalan 5 maçta 4 puan aldığı takdirde şampiyonluğunu resmi olarak ilan edecek. İsmail Kartal''ın teknik direktörlük koltuğuna oturmasından sonra takım içi dengeleri oturtan ve seyircisi ile barışan Fenerbahçe son haftalarda oldukça formda. Uzun süre zirveden uzak kalan Fenerbahçe art arda aldığı galibiyetlerle ikinci sırada yer alan Konyaspor''u geride bırakarak ikinci sıraya yerleşti.
Trabzonspor''da son dönemde yaşanan puan kayıplarına birkaç farklı noktadan bakabiliriz. İlki klasikleşen bir bahane olan ''rehavet''. Trabzon özelinde baktığımızda bence yaşanan düşüşte bu etken en minimum düzeyde. Saha içi ve dışını gözlemlediğimde herhangi bir rehavet izlenimi almadım. Takım sezon boyunca disiplinini belli bir seviyenin üzerinde korumayı başardı. Zaten mevcut başarının da en büyük anahtarlarında biride buydu. Ama yine de takım en üst konsantrasyon seviyesinden uzak.
İkinci etken ise oyuncu formsuzluğu. Trabzonspor çok yetenekli oyunculardan kurulu bir kadroya sahip. Pek çok özelliği barındıran geniş bir kadrosu var bordo mavili ekibin. Bir oyuncu formdan düştüğünde yedekten yerine geçebilecek kalitede oyuncular var ama son dönemde formsuz ve sakat oyuncu sayısı hiç olamadığı kadar arttı. Ligin ilk yarısında performansı dalgalı olsa da ilk 11 oyuncusu olan Gervinho sezonu kapamıştı. Daha sonra Djaniny ve Bakasetas 1 aydan uzun sürecek sakatlıklar yaşadı. Savunmanın bel kemiklerinden Edgar şansız bir şekilde sakatlanarak sezonu kapadı. Edgar''ın savunmadaki partneri Hugo''da 1 ay sahalardan uzak kaldı. Tüm bu sakatlıkların üstüne takımın orta sahasının maestrosu olan Marek Hamsik 3 ay boyunca takımından uzak kaldı. Takımın bireysel olarak en büyük hücum silahı olan Nwakaeme ise son maçlarda eski temposunda ve üretkenliğinden uzak. Abdullah Avcı son Karagümrük maçında Nwakaeme''yi yedek bıraktı ki bu eşine az rastlanacak bir durumdur. Ligin ilk yarısının MVP''si olan Bakasetas ise sakatlıktan sonra forma giydiği maçlarda eski performansından uzakta bir görüntü sergiledi. Abdullah Avcı, Bakasetas''ı kazanmak için birçok yöntem denese de yıldız oyuncu bir türlü eski formuna kavuşamadı.
Liderin yaşadığı düşüşte Abdullah Avcı''nın da formsuzluğu göze çarpıyor. Özellikle takım hücumunu bireysel yeteneklere fazlaca bırakan Avcı rotasyon konusunda da istediği verimi yakalayamadı. Son oynanan Karagümrük maçında ikinci yarıya girerken Cornelius''u oyundan alan Avcı, Djaniny''i tek forvet oynattı ve daha önce hiç başvurmadığı kadar kenar ortasına başvurdu. 30+ orta yapılan bir maçta Cornelius gibi pivot santraforu çıkarması akıllarda soru işareti bıraktı. Takımın hücumda saha içi dizilişi de oldukça asimetrik seyrini sürdürmeye devam ediyor. Bir tarafta Vicsa ve Peres ile hareketli, gezgin oyun oynayan Trabzonspor oyunun Nwakaeme olan kanadında fazla durağan ve çizgiye yapışık oynuyor.
Trabzonspor son ligin son dönemecinde puan kayıpları yaşasa da hala 11 puanlık bir avantajı elinde bulunduruyor. Bakalım lider ligin son maçlarında akıllarda nasıl bir iz bırakacak.
