Kumpas çöktü, şimdi ne olacak?

3 Temmuz 2011'de FETÖ'cü Savcı Zekeriya Öz'ün başlattığı soruşturma Fenerbahçe'ye büyük zararlar verdi.

Hem kadro, yapılanma ve finansal olarak rakiplerinin çok çok ilerisinde olan Fenerbahçe'nin önü bu operasyonla adeta bıçak gibi kesildi.

Fenerbahçe'nin başkanı tutsak edilirken takımın en iyi futbolcuları bir bir ayrılmak zorunda kaldı.

FETÖ'cü polisler Fenerbahçe'nin futbolcusu Emenike'nin para sayma görüntülerinin olduğunu iddia ettiler.

Bu görüntüler hiçbir zaman ortaya çıkmadı.

19 maçta şike ve teşvik faaliyetinin belirlendiği açıklandı ancak bu maçların da hangi maçlar olduğu hiçbir zaman ortaya çıkmadı.

Dönemin TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, lig şampiyonu olan Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edildiğini açıkladı.

Dolayısıyla buradan gelecek gelir de Fenerbahçe'nin yerine Avrupa'ya gönderilen lig ikincisi Trabzonspor'un kasasına girdi.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Trabzon'da açılışa katılan dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Trabzonspor'un şampiyonluk kupasını alması için çok ince ayarlı bir çalışma yaptıklarını söyledi.

"NE ŞİKESİ MEMLEKET ELDEN GİDİYOR"

Tarihler 14 Şubat 2012'yi gösterdiğinde Aziz Yıldırım tarihe geçecek o sözleri söyledi, "Ne şikesi, memleket elden gidiyor."

Aziz Yıldırım, bu örgütün ileride başımıza neler açabileceğinin sinyallerini yıllar öncesinden vermişti.

Yine Aziz Yıldırım 2015'te katıldığı bir televizyon programında şike kumpas davasıyla ilgili "Türkiye'de ihtilal yapılıyor, bunlar farkında değil daha. Sivil ihtilal yapılıyordu. Hiçbiriniz uyanmadınız, anlamıyorsunuz galiba. 50 bin kişiyle Türkiye'de sivil ihtilal yapılıyordu. Niye kaçıyorlar? Suçu olmayan adamlar niye kaçıyorlar? Suçsuzsan gelir, çıkarsın mahkemeye" ifadeleriyle programdakileri şaşkınlığa uğratmıştı.

Bu süreçte FETÖ'nün yayın organı Taraf gazetesinde Ahmet Altan ve Mehmet Baransu gibi isimlerle bu operasyona çanak tutuldu.

Ancak bu oyunlara en büyük yanıtı Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe camiası verdi.

Bu operasyonlar gerçekleşirken ve bu örgütün en güçlü olduğu dönemde Fenerbahçe taraftarı sokaklardaydı.  

Gaz yediler, cop yediler ama haklı davalarından hiçbir zaman vazgeçmediler.

FETÖ ilk tokadını Fenerbahçe camiasından yedi.

İlk olarak sarı lacivert duvara tosladı. 

Fenerbahçe taraftarının hakkını Ergenekon kumpasında hapis yatan 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da şu sözlerle vermişti:

"Gerçekten şike davasında, şike sürecinde Fenerbahçe taraftarı bir tarih yazdı. Bunun da altını çizmemiz lazım. Öyle bir tarih yazdı ki aslında Türkiye'deki birçok kurum ve kuruluşun Fenerbahçe'nin taraftarının yazdığı bu tarihten ders çıkarması lazım. Bunu da söylemek lazım."

Bu operasyonu zamanında FETÖ'nün en büyük sempatizanı ve sıkı bir Galatasaray taraftarı olan, "Zekeriya Öz'ün heykelini dikeceğiz" diyen Rasim Ozan Kütahyalı da şu sözlerle anlatmıştı:

"Bir kere gerçekleri itiraf edelim. 3 Temmuz olmasaydı. Biz Fenerbahçe'yi yerle yeksan etmeseydik Galatasaray'ın önü açılmazdı." 

O günlerin hasarı hâlâ daha devam etse de 6 Kasım 2020'de İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen şike kumpası davasında eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Demir Grup Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz ve eski Fenerbahçe yöneticisi Şekip Mosturoğlu'nun da aralarında bulunduğu 23 sanık beraat etti.

Fenerbahçe'yi ve Aziz Yıldırım'ı ele geçirmek için planlanan ve hain 15 Temmuz darbe girişiminin provası olma niteliği taşıyan bu operasyondan Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe camiası alnının akıyla dimdik çıktı.

Kumpas davası çöktü. 

Peki ya şimdi ne olacak?

Fenerbahçe'nin maddi ve manevi zararını kim karşılayacak?

Ben yapılması gereken öncelikli işlemleri söyleyeyim.

1- Fenerbahçe Türkiye Futbol Federasyonu'na dava açmalı.

2- Dönemin TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar verdiği zararı karşılamalı.

3- O dönem TFF'de görevli olan ve Fenerbahçe Avrupa'ya gidemesin diye UEFA müfettişine içki masalarında yapılan haberleri raporlayan Lütfü Arıbıoğan, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal hakkında hukuki işlem başlatılmalı.   

Ayrıca FETÖ'nün siyasi ayağının yanı sıra futbol yapılanmasına da artık el atılmalı.

Rıdvan Dilmen'in açıklamalarının ardından oluşan sessizliği de unuttum sanmayın.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları